Son yıllarda nörokardiyoloji (kalbin sinir sistemini inceleyen bilim dalı) alanında yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlara göre kalbin bir zekası olduğundan söz edebiliriz. Bu araştırmalar, kalbin zaman ve mekan sınır olmayan, bilinçli zihnimizle algılayamayacağımız bir sezgisel zekası olduğunu gösteriyor. Elde edilen bazı ilginç sonuçlar ise şu şekilde:
* Kalp beyinden ve otonom sinir sistemimizden bağımsız yaklaşık 40.000 nörondan oluşan bir ağa sahiptir.
* Kalbin sinir sisteminde aynı beyindeki gibi tüm vücut üzerinde bir etkiye sahip çeşitli nörotransmitterler ve hormonlar salgılanır: Noradrenalin, dopamin ve oksitosin bu hormonların en önemlileri.
* Anne rahmine düşen zigotta beyinden önce kalp oluşur ve atmaya başlar. Annenin beyin dalgaları bebeğin kalp atımlarıyla senkronizedir.
* Kalp beyne, beynin gönderdiğinden daha fazla sinyal gönderiyor ve bu sinyaller duygusal deneyimmizi etkiliyor.
* Kalbin manyetik alanı beyninkinden yaklaşık 5000 kez daha güçlü ve vücuttan birkaç metre uzaktan ölçülebiliyor.
* Kalp duygularımıza göre değişen elektromanyetik dalgalar yayıyor.
Yani aslında kalbimiz bizimle sürekli konuşuyor ve bize kendimizle ilgili birşeyler söylüyor. Kalbimizin sesine daha çok kulak verip onu daha çok duyabilmemiz dileğiyle… ❤️