İtp (immün trombositopenik purpura)

İtp (immün trombositopenik purpura)

İTP,  immün trombositopenik purpura hastalığının baş harflerinin kısaltmasıdır. Kanamaya yatkınlık oluşturan bir kan hastalığıdır. İmmün hastalıklar, bağışıklık sisteminde oluşan bozukluklar nedeniyle vücudun kendi yapılarına saldırdığı hastalıklardır. İTP de immün kökenli bir hastalık olup vücudun kendi kan pulcuklarına (trombositlerine) saldırması sonucu gelişir. Bilinmeyen bir nedenle bağışıklık sistemi trombositleri yabancı ve zararlı olarak algılar ve bu da trombositlerin başta dalak olmak üzere savunmada görev alan organlarda parçalanmasına yol açar. Sonuç olarak kanda trombosit sayısı düşer (trombositopeni) ve deride purpura denen kırmızı-mor renkli döküntüler oluşur.

TROMBOSİTLER (KAN PULCUKLARI) NE İŞE YARAR?

Trombositler kanın en küçük hücresel elemanlarıdır. Diğer kan hücreleri gibi kemik iliğinde üretilir ve oradan kana geçerler. Trombositler, kanamanın durdurulmasında rol oynarlar. Kanama sahasında birbirlerine yapışarak damarda bir tıkaç oluşturup kanamanın durmasını sağlarlar. Normalde kanda bir milimetreküpte 150.000-400.000 adet trombosit vardır. Trombosit sayısının 150.000/mm3’ün altına düşmesine trombositopeni denir. Trombosit sayısı azaldığında birbirlerine yapışmaları ve yeterli bir tıkaç oluşturmaları zorlaşır. Yaralanmalardan veya ameliyatlardan sonra kanamalar uzun sürer. Trombosit sayısı 50.000/mm3 altına düştüğünde küçük darbelerden sonra vücutta kolay morarmalar meydana gelebilir. Trombosit sayısı 30.000/mm3 altına indiğinde ise kendiliğinden oluşan morarmalar, durdurulamayan diş eti ve burun kanamaları ortaya çıkabilir. Kadın hastalarda uzamış adet kanamaları görülebilir. Hatta beyin kanaması ve iç kanama gibi hayatı tehdit eden önemli kanamalar olabileceği için bu durumda mutlaka doktorunuzla görüşmeniz gerekir.

İTP HASTALIĞI NEDEN ORTAYA ÇIKAR?

Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Trombositlere karşı bağışıklık sistemi tarafından antikor adı verilen işaretler yapılır. Antikorlar trombositlerin üzerine bağlanır ve trombositlerin parçalanmasına neden olur. 
Bu hastalık kadınlarda erkeklere kıyasla daha fazla görülür. Bebek ve çocuklarda gelişen İTP kısa süreli ve çoğunlukla geçicidir. Oysa erişkin hastalarda kronik (süreğen, uzun süreli) olma eğilimindedir.
Bazen İTP, bazı önemli hastalıkların seyri sırasında (sistemik lupus eritematozus-SLE, lenf bezesi kanserleri-lenfoma, hepatit ve HIV virüsü ile oluşan enfeksiyonlar gibi) ortaya çıkabilir.

İTP TANISI NASIL KONUR? 

Öykü, muayene bulguları, kan sayımı ve kan yaymasının incelenmesi ile İTP ön tanısı konulabilir. Kesin tanı için diğer trombosit düşüklüğü yapan hastalıkların olmadığının gösterilmesi gerekir. Bu amaçla bazı biyokimyasal testler, kemik iliği incelemesi ve karın ultrasonografisi yapılması gerekebilir. Şüphelenilen kişilerde virüs mikropları için kan testleri yapılabilir. Çocuk Hematoloji uzmanınca yapılan bu değerlendirmeler sonucunda İTP tanısı konur.

İTP NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Çocuklarda görülen İTP hastalığı ilaç tedavisiyle büyük oranda iyileşir. Tedavinin amacı düşük trombosit sayısına bağlı kanamaların (özellikle beyin kanaması ve iç kanama gibi hayati kanamalar) engellenmesidir. Hastaların bir kısmında tedavi gerekmez. Trombosit sayısı 30.000-50.000/mm3 altında olup kanama bulguları olan hastalarda tedavi gereklidir. Tedavinin hedefi, bağışıklık sisteminin baskılanarak trombositlere karşı antikor gelişiminin engellenmesi ve dalakta trombositlerin parçalanmasının durdurulmasıdır. Bu amaçla kortikosteroid (kortizon), intravenöz immünglobulin, Anti-D ve hayatı tehdit eden kanama durumunda trombosit süspansiyonları kullanılır. Eğer bu ilaçlarla kalıcı bir etki elde edilemez ve hastalık süregen hale gelirse diğer bağışıklık baskılayıcı ilaçlar veya son yıllarda kullanıma giren trombosit yapımını arttırıcı ilaçlar kullanılabilir. Hastaların neredeyse tamamına yakını bu ilaçlarla düzelir. Bu ilaçlarla da yeterli düzelme olmazsa trombositlerin başlıca parçalandığı yer olan dalağın ameliyatla çıkarılması son seçenek olarak düşünülebilir.

İTP’Lİ HASTALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN DURUMLAR NELERDİR? 

Eğer trombosit sayısı normalden düşük ise aşağıdaki durumlara dikkat edilmelidir.

Travmalardan korunma: Spor, bisiklete binme gibi aktiviteler kısıtlanmalıdır.

Ağrı kesici kullanımı: Herhangi bir nedenle ağrı kesici kullanmanız gerektiğinde doktorunuza başvurunuz. Aspirin ve pek çok ağrı kesici, trombosit fonksiyonlarını bozarak tehlikeli kanamalara neden olabilir.

Diş tedavisi: Dolgu, diş çekimi, diş taşı temizliği gibi işlemlerde aşırı kanama olabilir, mutlaka doktorunuza danışınız.

Enfeksiyonlardan korunma: Bulaşıcı hastalığı olan kişiler ile yakın temastan kaçınınız.

Cerrahi girişim: Herhangi bir cerrahi işlem yapılması gerekirse doktorunuza İTP hastası olduğunuzu mutlaka belirtiniz.


 


 

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Zekai Avcı

Doç.Dr. Zekai AVCI, 1972 yılında Sakarya’da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini tamamlayarak 1995 yılında tıp doktoru unvanı aldı. İhtisasını ise Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nda yaparak 2001 yılında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı oldu. 2008 yılında ise  Başkent Üniversitesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalında Pediatrik Hematoloji üst ihtisasını tamamladı.   2009-2011 yılları arası Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yandal mecburi hizmetini tamamladı. Ardından tekrar Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesine dönerek bir yıl yardımcı doçent olarak öğretim üyeliği yaptı. 2012 yılında Tıpda Uzmanlık Kurulu kararıyla Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı ünvanı aldı. Aynı yıl davet üzerine ...

Etiketler
Trombosit
Prof. Dr. Zekai Avcı
Prof. Dr. Zekai Avcı
İstanbul - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube