Gebe kalmaya çalışan çiftlere yönelik olarak; tıbbi tedavilerindeki başarı oranını artırmak için, zihin-beden bütünlüğü anlayışına dayanan, kişiye/çifte özel psikolojik yöntem ve müdahalelerin kullanıldığı bir terapi sürecidir.
Bu terapi sürecinde, eşlerin kişisel sıkıntıları, eş ilişkilerine ve sosyal ilişkilerine yönelik olumsuz durumları, tedavi sürecinde yaşadıkları sıkıntılar ve gebe kalmalarına engel olan olumsuz düşünce ve duygular ele alınır.
İnfertilite tedavinizde Psikolojik destek almak neden önemlidir?
Üreme problemi ile karşı karşıya kalan çiftler, bu durumu hayatlarında yaşadıkları en kötü tecrübe olarak tanımlamaktadırlar. Diğer taraftan yapılan araştırmalarda, üreme problemi ile sıkıntı yaşayan çiftlerle, hayati bir tehdit içeren hastalık tanısı almış kişilerin sahip olduğu stres, kaygı ve depresyon düzeyinin eş değer olduğunu göstermiştir.
Kişiler yaşadıkları fiziksel problemlerle ilgili olarak başkalarından yardım ve destek almak konusunda oldukça net ve isteklidirler. Ancak konu psikolojik sıkıntılara gelince nedense bu sıkıntılarla kendilerinin baş etmeleri gerektiğine inanırlar. Dolayısıyla da yüzü yüze geldikleri problemi görmezden gelip beraberindeki duyguları da yok sayarlar. Ta ki; bu duygular bir kriz yaratana kadar.
Özellikle, Gebe kalma ile ilgili problem yaşayan kişilerin genellikle; zihinsel, duygusal ve fiziksel iyilik durumlarında hissedilir bir düşüş olurken; stres, hayal kırıklığı, endişe, suçluluk, kıskançlık ve depresif duygularda ise bir yükselme gözlenir. Üreme ile ilgili problem yaşayan kişilerin arkadaşlarından, ailelerinden hatta kendi eşlerinden duygusal destek almaları oldukça zordur. Yaşadıkları olumsuz duygulardan bahsetmelerinin, bu duyguları dile getirmelerinin içinde bulundukları sıkıntılı durumu daha da karmaşık hale getireceğine dair inançları vardır. Bu nedenle güçlü durmak adına, duygularını görmezden gelmeye, yok saymaya çalışarak, kendilerini dış dünyadan ayırıp, kendi içlerine kapmaktadırlar.
Bu olumsuz duygular baskılanmaya çalışıldıkça, daha da güçlenmekte ve güçlendikçe de baş etmesi daha zor hale gelmekte ve uygulanan tıbbi tedaviyi de bir anlamda olumsuz etkilemektedirler.
Bu nedenle de aslında kişilerin içinde bulundukları durumda hissettikleri kaygı, öfke, yalnızlık gibi duyguların normal olduğunu anlamaları ve bu duygularını açığa çıkarıp kabul etmeleri onları büyük bir yükten kurtaracaktır. Ayrıca, bu duygularla nasıl baş edebileceklerine dair profesyonel bir destek almaları ve bazı kişisel baş etme becerileri edinmeleri uygulanan tıbbi tedavilerinin başarı oranını yükseltecektir.
Üreme sadece fiziksel bir süreç olmaktan çok öte, düşünce ve duygulardan da etkilenen ve bunların değiştirilmesi ile zenginleştirilebilen bir süreçtir.