İdrar kaçırma; idrar kaçırmanın sebepleri ve risk faktörleri

İdrar kaçırma; idrar kaçırmanın sebepleri ve risk faktörleri

Temelde kadınların hastalığı olan idrar kaçırmaya tıpta inkontinans denmektedir. İdrar kaçırmanın belli bir miktar ölçümü yoktur; çünkü hijyenik pet kullanmak zorunda olmasına rağmen yakınmayan kadınların yanında, damlama şeklinde ve seyrek idrar kaçırmalarını bile büyük bir sorun olarak gören kadınlar da vardır. Bu da idrar kaçırmanın hastalık boyutunun kadının sosyo-kültürel durumuna sıkı sıkıya bağlı olduğunu gösteriyor. Kırsal kesimde sorun yaşlanmaya bağlı doğal bir problem gibi görülerek doktora başvurulmazken, kentlerde ve özellikle çalışan kadınlarda idrar kaçırma depresyon ve sosyal ilişkilerde kısıtlanmaya (idrar kokusu, ıslaklık hissi yüzünden) yol açarak daha erken dönemlerde tedavi için doktora başvurmaya neden olmaktadır. Sonuçta kişinin sosyal yaşantısını etkileyecek olan her idrar kaçırma bir hastalıktır ve tedavi edilmelidir.

İdrar kaçırma; öksürme, hapşırma veya gülme gibi karın içi basıncın arttığı durumlarda ortaya çıkabileceği gibi, daha az eforla da (yürümek, yataktan kalkmak gibi) meydana gelebilir. Bu tip idrar kaçırmaya zorlanma tipi idrar kaçırma-inkontinans adı verilmektedir. Bazı hastalarda kaçırma, kişinin ani olarak idrara çıkma ve sıkışma hissi ile beraberdir. Bu tip idrar kaçırmaya ise sıkışma tipi inkontinans denir. Bunun sebebi ise genellikle belli değildir. Bu hastalar alışverişe çıkmaya korkarlar, misafir ziyaretine gitmeye çekinirler; çünkü bu durumun aniden ortaya çıkacağını ve tuvalete yetişemeyeceklerini düşünürler. Bazı kişilerde idrar kaçırma yukarıda anlatılan iki tip kaçırmanın da birlikte görüldüğü tiptedir. Bu tip idrar kaçırmaya da karışık tip inkontinans denir. Zorlanma ile idrar kaçırma genellikle vaginal yoldan doğum yapmış kadınlarda görülür. Kasık adalelerinin veya sinirlerinin doğum sırasında zedelenmesi sonucu mesane boynu öksürme, hapşırma, gülme, merdiven çıkma, yük taşıma, cinsel ilişki sırasında yer değiştirerek veya kapanamayarak karın içinde artan basınçla hastanın idrar kaçırmasına neden olur.Tedavi genellikle cerrahidir. Fizik tedavi yöntemleri (kasık adalelerinin güçlendirilmesi, elektrikle uyarma (stimulasyon), menapozdaki kadınlarda hormon tedavisi de uygulanabilir. Sıkışma tipi idrar kaçırma ise genellikle daha ileri yaşlarda görülmesine rağmen, mesanenin tahriş olduğu durumlarda da (iltihap, taş, tümör vb) ortaya çıkabilir. Bu hastalarda küçükken gece yatağa işeme, gece uykudan uyanarak idrar yapma (normalde 2 kez olabilir), gündüz çok idrara çıkma (normalde 6 kez) daha sıktır. Su sesi ile idrar hissi veya sıkışma olabilir. Genellikle fiziksel aktivite (gülme, konuşma, hapşırma, öksürme, yük kaldırma, cinsel aktivite gibi) ile de tetiği çekilebilen ansızın idrar yapma hissi duyarak tuvalete koşan hasta, tuvalet kapısında idrarını tutamayıp kaçırır. Genelde bu durumun sebebi bulunamaz. Mesane eğitimi, işeme alışkanlığının düzeltilmesi, elektrikle uyarma ve ilaç tedavisi gibi tedaviler uygulanır.

Kadınlarda idrar kaçırma, hayat kalitesini olumsuz etkileyen ve hastayı sosyal yaşamdan uzaklaştıran önemli bir sağlık sorunudur. İdrar kaçırma sorunu yaşayan pek çok kadın, sık tuvalete gitme korkusu nedeniyle evden çıkamama, sürekli iç çamaşırı değiştirme zorunluluğu ve bu durumun yarattığı psikolojik travmalar nedeniyle büyük sorunlar yaşamaktadırlar. Özellikle kadınlarda ileri yaş, çok sayıda doğum yapmak ve aşırı kilo gibi nedenlerle ortaya çıkan idrar kaçırma, önemli hastalıkların belirtisi de olabilir. İdrar kaçırmalarda altta yatan başka sorunlar araştırılmalıdır. Sorun, basit bir idrar kaçırma gibi görünse de bazen altta yatan neden, şeker hastalığı ve çeşitli sinir sistemi hastalıklarının habercisi olabilir. Eğer kanda şeker seviyesi yüksekse kişi sık idrara çıkmakta ve idrar kaçırma riski de artmaktadır. Özellikle şeker hastalığı, idrar kaçırma sorunu olan hastalarda araştırılması gereken nedenlerden biri olabilir. Çünkü hasta uzun süredir diyabet sorunu yaşıyorsa ve şeker seviyesi de kontrol altında değilse, vücudun birçok bölgesindeki sinirler olumsuz etkilenmekte ve özellikle mesane sinirleri de işlevini yerine getiremez duruma gelmektedir.

İdrar kaçırma sorunu kadınlarda erkeklere oranda daha sık ortaya çıkmaktadır. Yaş ilerledikçe artan idrar kaçırma problemi 40 yaş üstü kadınların % 50’sini etkilemektedir. Ağır kaldırmak, hapşırmak ve merdiven çıkmak gibi aktiviteler ile stres anında ortaya çıkmaktadır. Bazı hastalarda günlük aktiviteleri sırasında idrar kaçırma sorunu görülmez. Ancak bu hastalar sık idrara çıkma ve tuvalete yetişememe gibi sorunlar yaşamaktadır. Günde 10- 15 kez idrara çıkan bir kadının yaşam kalitesi de olumsuz etkilenmektedir. Çünkü bu sorunu yaşayan her kadın sosyal hayattan da uzaklaşmaktadır. Zor ve travmalı doğumlar, vajinal yollarda ortaya çıkan sorunlar idrar kaçırma riskini artırırken, sezaryen veya normal doğumun idrar kaçırma üzerinde etkisi bulunmadığı bilinmektedir. Fazla sayıda doğum yapmak idrar kaçırmaya neden olur. Çok sayıda doğum yapma, “pelvik taban” denilen vücudun en alt bölgesini destekleyen sağlam dokuların özelliğini yitirmesi, sigara içimi ve fazla kilolar sonucu ortaya çıkan “bağırsak ve mesane sarkması”, ileri yaştaki kadınlarda sık görülen sağlık sorunları arasındadır. Günümüzde kadınlarda mesane ve bağırsak sarkması nedeniyle idrar kaçırma sorunu, büyük ameliyat kesileri olmadan cerrahi ile tedavi edilebilmektedir. Aşırı kilolar, idrar kaçırmaya neden olan faktörlerin başında gelmektedir. Çünkü aşırı kilo ile karın içindeki basıncın artışı, idrar yollarını olumsuz etkiler. Kasları geliştirmek için düzenli egzersiz yapmak önemlidir. Genel olarak kasların güçlü olması, idrar tutan organlar da olumlu etki sağlar. Su, kahve, çay gibi sıvıların aşırı tüketimi de idrar kaçırma sorununu artırmaktadır. Sıvı tüketimlerini normal seviyeye düşürmek, idrar kaçırmanın sorun haline gelmesini engeller. Özellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan idrar kaçırma sorunu mutlaka tedavi edilerek, hastaya yaşam konforu sağlanmalıdır.

Mesane sarkması; doğum yapan kadınlarda, sigara içenlerde, kilolularda, ileri yaşlarda sıklıkla görülmektedir. İleri yaşta doku esnekliği de kaybolması bu tür sarkmaların oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Hastaya sosyal anlamda büyük zarar veren bu hastalıkta, kadın idrar kaçırdığını hisseder ancak buna engel olamaz. Aynı nedenlere bağlı olarak doğum kanalından bağırsaklar da sarkabilir, kadının cinsel hayatı da olumsuz etkilenebilir. Kadınların %15 kadarında gözlenen bu durum daha önceden başka bir hastalığa bağlı olarak rahmi alınan kadınların yaklaşık %38’inde ortaya çıkabilmektedir.

Zor doğum, sık doğum ve doğum sırasındaki yırtılmalar, menopoz dönemi ve bazı diğer jinekolojik ameliyatlardan sonra idrar kesesi (mesane) sarkması nedeniyle idrar kaçırma sorunları başlayabilmektedir. Genç yaştaki kadınlarda da görülen idrar kaçırma (inkontinans) özellikle orta yaştan sonra daha sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. İdrarını tutamama ve idrar kaçırma kadınlarda sosyal yaşamı zorlaştıran ve günlük hayatta birçok probleme neden olan en önemli sağlık sorunlarından biridir.

İdrar Kaçırmanın Sebepleri ve Risk Faktörleri

İlerleyen Yaş: Menapoz oluşunca yaşın ilerlemesiyle östrojen hormonunun azalması leğen kemiği içindeki mesane ve rahmi yerinde tutan destek dokular zayıflamakta ve idrar kaçırma, (üriner inkontinans) artmaktadır.

Doğum: Fazla sayıda doğum, iri bebek, doğumda vakum kullanılması gibi sebepler idrar kaçıran kadınlarda sıklıkla mevcuttur.

Fazla kilolu olmak-Obezite: Aşırı kilolularda karın içi basınç artmakta ve idrar kaçırma daha sık olmaktadır.

Kalıtımsal Sebepler: Bazı kadınların destek dokuları ve bağları doğumlarından itibaren zayıftır ve idrar kaçırmaya yatkındırlar.

Kabızlık: Ikınma destek dokuları zayıflatmaktadır.

Kronik Hastalıklar: Astım, bronşit, diyabet, kas hastalıkları ve omurganın kaza sonucu travması risk faktörüdür.

Tekrarlayan idrar torbası enfeksiyonları

Fistüller

Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar

Kadınların büyük bir çoğunluğu bu sorun yüzünden doktora gitmekten utanıyor ve çekiniyor. İdrar kaçırma tanısı konulan hastaların yüzde 70'i başka bir sebepten dolayı doktora geliyor. Çünkü hastalar hem bu sorundan utanıyor hem de 'çok doğum yaptım, menopoza girdim artık bu benim yaşamımın bir parçası' diye düşünerek kendi yaşam kalitelerini düşürüyorlar. Oysaki bu kesinlikle doğru değil. Kadınların hiçbir şekilde bundan çekinmeden utanmadan bunun bir rahatsızlık olduğunu bilerek doktora danışmalarını öneriyoruz. Bu hastalığın tanısının konulması bir muayene süresi içinde biter. İdrar kaçırma tanısı için yapılan muayenelerin hiçbiri utanılacak ya da zorlanılacak muayeneler değildir.

Kişinin sosyal yaşantısını yakından etkileyen idrar kaçırma problemi, 35 yaşın üzerindeki her 5 kadından birinde görülüyor. Özellikle çalışan kadınlarda depresyona yol açan idrar kaçırma rahatsızlığını önlemek için bol su içilmesi, diyetten kaçınılması, kahve ve kola tüketiminin azaltılması öneriliyor. 35 yaşın üzerindeki her beş kadından biri az ya da çok zaman zaman olan idrar kaçırma problemi ile karşı karşıyadır. 65 yaşından sonra ise neredeyse her 3 kadından birinde bu problem vardır. Yapılan araştırmalarda kadınların % 25’inin hayatlarının herhangi bir döneminde idrar kaçırdığı hesaplanmıştır. Ancak doktora başvuran kadınlar bu rakamların çok altındadır. İdrar kaçırma kadın tarafından saklanan ve genellikle utanılacak bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan bir başka araştırmada ise kadınların doktora başvurana kadar bu şikayetle ortalama 9 yıl geçirdikleri tespit edilmiştir. İnsan ömrünün uzaması ile bu sorun daha da büyümektedir.

Hastalığın en etkili ve kalıcı tedavisi cerrahidir. Günümüzde modern tekniklerle uygulanan ameliyatlar hastaların yaşam kalitesini artırmaktadır. Günümüzde modern ameliyatlarla idrar kaçırma sorunu tedavi edilebilmektedir. İdrar kaçırmada cerrahi yöntemlerden biri olan “Askı ameliyatları”, her hastaya uygulanmamakla birlikte, uygun hastalarda ve tecrübeli ellerde başarılı sonuçlar vermektedir. İdrar kaçırma basit yöntemlerle de tedavi edilebilen bir hastalıktır. Son yıllarda geliştirilen bu yöntemlerde sentetik bir şerit doğum kanalı ön yüzünden geçen idrar kanalını asmak ve sabitlemek amacıyla uygulanır. Bu yolla özellikle ıkınmak, öksürmek, gülmek, oturup kalkmak gibi karın içi basıncını artıran durumlarda ortaya çıkan idrar kaçırma tedavi edilmiş olur. Ancak mesane ve bağırsak sarkması söz konusu olduğunda ise bu ameliyat tek başına yeterli olmaz. Birlikte, mesanenin vücudun daha üst kısımlarına, mesela kemik yapılara, sentetik yamalarla asılması da gerekir. Özellikle kadınlarda sık görülen bu durumda; mesaneye komşu olan rahim ağzı bölgesi ile bel kemikleri bölgesi arasına sentetik yama kullanılarak mesaneyi yukarı kaldırılıp normal yerine getirilmekte ve buna bağlı gelişen idrar kaçırmanın önüne geçilebilmektedir.

 

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mustafa Burak Hoşcan

Doç. Dr. Mustafa Burak HOŞCAN, 1973 yılında Ankara'da doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Tokat-Zile'de, liseyi ise 1992 yılında Kuleli Askeri Lisesi'nde  bitirmiştir. 1993 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1999 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 2000-2005 yılları arasında Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü'nde yapmış ve Üroloji Uzmanı olmuştur.  2005- 2008 yılları arasında görev yaptığı Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Alanya Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde 2008 yılında Öğretim Görevlisi ve Yardımcı Doçent kadrosuna atanmış olan Doç. Dr. Mustafa Burak HOŞCAN, 2008-2009 yılları arasında Gülhane Askeri Tıp Akademisi Üroloji Anabilim Dalı'nda askerlik vazifesini yerine getirmiştir. 2009 yılında tekrar Başkent Üniversitesi Tı ...

Prof. Dr. Mustafa Burak Hoşcan
Prof. Dr. Mustafa Burak Hoşcan
Antalya - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube