Hipospadias nedir ?

Hipospadias nedir ?

Yeni doğan erkek çocuklarda görülebilen doğumsal bir bozukluktur. Normal bir peniste idrar kanalı (üretra) penis başının (glans) ucunda sonlanır ve çocuklar penisin ucundan idrarını yaparlar.

Hipospadiaslı çocuklarda ise idrar kanalı (üretra) penisin alt yüzünde ve daha geride sonlanır. Bu sonlandığı nokta ile penis ucu arasındaki mesafede idrar kanalı oluşmamıştır.

İdrar kanalının açılma noktası testislerden daha geride bile olabilir ve ne kadar geride ise o kadar ciddidir. Ancak olguların çoğunluğunu penis ucuna daha yakın olanlar oluşturmaktadır.

Belirtileri nelerdir?

1) İdrar kanalının (üretra) penisin alt yüzünde ve daha geride olması

2) Penis başının yassılaşması

3) Sünnet derisi (prepusium)'nin penis başının alt yüzünde oluşmaması (doğuştan yarım sünnetli)

4) Ereksiyona gelince penisin aşağıya doğru kıvrılması

5) Hipospadiaslı çocukların karşıya doğru işeyememeleri tersine, ayaklarına doğru işemeleri. Bu durum, ayakta çiş yapmak yerine oturarak çiş yapma mecburiyeti doğurur.

6) İdrar kanal açıklığı çok geride olanlarda erişkin yaşa kadar ameliyat edilmezlerse cinsel fonksiyon bozuklukları ortaya çıkabilir.

Ne zaman ortaya çıkar?
Fetus (anne karnındaki bebek)’un cinsiyet farklılaşması gebeliğin ilk üç ayı esnasında gerçekleşir. Bu süre içerisinde bu organa ait ortaya çıkan bir gelişim aksak1ığı sonucunda idrar kanalının oluşumu tamamlanamadan duraksar ve hipospadias ortaya çıkar.

Bu gelişim aksamasının nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Androjenik (erkeksi) hormon uyarısındaki herhangi bir azalma ya da kalıtsal bazı faktörler suçlanmaktadır.

Hipospadiaslı bir çocuğu olan ailenin, doğması beklenen erkek bebeğinde de hipospadias görülme olasılığının, genel toplumdaki görülme sıklığından daha yüksek olması, kalıtsal nedenlerin önemini göstermektedir.

Nasıl tanı konur?

Günümüzde gebelik esnasında ultrason ile doğum öncesi tanı koymak mümkündür. Bu mümkün olmadıysa doğduğu andan itibaren yapılacak klinik muayene ile kolaylıkla tanı konur. Nadiren hipospadiaslı çocuklarda prepusium (sünnet derisi) normal ve tam olabilir. Bu gibi durumlarda sünnet derisi geriye doğru sıyrılmadan uca yakın hipospadiasları tespit etmek mümkün olmayabilir.

Ne sıklıkla görülür?

Yaklaşık olarak "300 erkek doğumda 1" görülmektedir.

Başka hangi testler yapılmalıdır? 

Hipospadiasla birlikte en sık görülen bir başka doğumsal problem inmemiş testis ve kasık fıtığıdır. Bu nedenle hipospadiaslı çocukların testislerinin olup olmadığı ve torbalara kadar inip inmediği mutlaka kontrol edilmelidir.

Ayrıca hipospadias olguları çok nadir görülen cinsiyet farklılaşması problemlerinin (hermafroditizm) bir parçası olarak da ortaya çıkabilir. Bu nedenle şüpheli olgularda cinsiyet ayırım testleri (kromozom analizler v.s.) yapılmalıdır.

Tedavi 

Yegane tedavisi cerrahi operasyondur. Operasyonda penisin aşağıya doğru kıvrılmasına neden olan ve “kordi” adını verdiğimiz fibrotik band temizlenerek penis ereksiyona geldiğinde aşağı doğru kıvrılmayacak şekilde düzleştirilir.

İdrar kanalının açıldığı noktadan penisin ucuna kadar olan eksikliğini tamamlamak üzere yeni idrar kanalı oluşturulur. Yassılaşmış halde bulunan penis başı (glans)'na doğal konik şekli verilir. Yani sonuçta estetik ve fonksiyonel açıdan kabul edilebilir bir penis şekli oluşturulur.

Operasyonda Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi’nin çok ince ve hassas teknikleri uygulanır. Cerrahi işlemin başarılı olabilmesi için, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlığı olan ve özellikle bu konuyla ilgili yeterli bilgi ve deneyime sahip kişilerce yapılmalıdır.

Hipospadiasın tipine göre seçilmesi gereken değişik yöntemler vardır. Cerrahi işlem seçilen yönteme bağlı olarak 1 ile 4 saat arasında sürebilir.

Sünnet yapılmalı mıdır? 

Hipospadiasın birçok tipinde eksik idrar kanalının oluşturulması amacıyla sünnet derisi (prepusium) kullanıldığı için bu kıymetli malzemenin sünnet yapılarak harcanılmaması gerekir. Yani sünnet yapılmamalıdır.

Hastanede ne kadar kalınır? 

Hipospadiasın ciddiyetine ve uygulanan yönteme göre hastanede yatış süresi 3-10 gün arasında değişmektedir. 

Cerrahi sonuçlar nasıldır? 

Cerrahiyi takiben çoğu çocuk normal fonksiyon ve iyi bir kozmetik sonuca sahip olur. Ortalama olarak hipospadiaslı çocukların %90' ında problemler tek bir operasyonla çözülür. Fakat, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi prensiplerine uyulmadan ve de ehil olmayan kişiler tarafından bu operasyonlar yapıldığında komplikasyon ve başarısızlık oranı büyük ölçüde artmaktadır.

Üreme fonksiyonu nasıldır? 

Başka bir nedenle kısırlık (infertilite) yoksa böyle bir problem hipospadiaslı çocuklarda beklenmez. Başarılı sonuçlanmış bir operasyonun bu yönde olumsuz bir etkisi olmaz.

Psikolojik etkilenme olur mu?

Mükerreren yapılan ve her defasında başarısız geçen operasyonlar kişiyi psikolojik olarak olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle uygun yaşta ve tek operasyonla başarılı bir sonuç daima tercih edilir.

Optimal operasyon yaşı nedir?

Operasyon yaşı konusunda dünyadaki görüşler ve uygulamalar farklıdır. Yapılan araştırmalar 18. aydan sonra psikolojik açıdan çocuğun olumsuz etkilenme riskinin yüksek olduğunu göstermiştir. Altıncı aydan önce ameliyat etmenin de genel anestezi riski açısından caydırıcılığı vardır. Bu nedenlerle ve cerrahi tekniklerdeki gelişmeler de göz önüne alınarak daha önceleri 2-3 yaş arası daha çok tercih edilirken, bu sınırı daha erkene alma eğilimi gelişmiştir.

Özetle, günümüzde optimal operasyon yaşı 6 ile 18 ay arasıdır.

Komplikasyonlar

Erken ve geç dönemde görülenler olarak 2 gruba ayırmak mümkündür. Erken dönemde; kanama, dikişlerin açılması, enfeksiyon gibi tüm ameliyatlarda görülme riski olan komplikasyonlarla karşılaşılabilir.

Geç dönemde ise, fistül (delik), stenoz (darlık), kordi tekrarlamasına bağlı peniste aşağı doğru eğrilme ve tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonlarına eğilimde artış görülebilmektedir.

Bu komplikasyonlar dikkatli ek cerrahi işlemler gerektirir.

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mesut Özcan

Prof. Dr. Mesut ÖZCAN, 1945 yılında doğmuştur. 1963 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimine 1969 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1969-1971 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda yapmış ve Genel Cerrahisi Uzmanı olmuştur.  1974 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde akademik karyerine başlamış olan Prof. Dr. Mesut ÖZCAN, 1976-1977 yılları arasında İsveç Uppsala Üniversitesi'nde Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi alanında eğitim almıştır. 1981 yılında Doçent, 1988 yılında Profesörlük kadrosuna atanmıştır. 1987-2006 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmıştır. 1993 - 1999 yılları arasında aynı anabilim dalı bünyesi ...

Etiketler
Penis
Prof. Dr. Mesut Özcan
Prof. Dr. Mesut Özcan
Bursa - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube