Hipnoz ve sigara

Hipnoz ve sigara

Bundan birkaç yıl önce uzun zamandır görüşemediğimiz 8-10 kişilik bir arkadaş grubuyla bir akşam yemeğinde bir araya gelip hasret gidermeye niyetlendik. Bir kaç gün süren yazışmalar ve telefonlaşmalar sonucunda buluşma yeri olarak Çamlıca’daki bir restoran belirlendi. Buluşma gününden bir gün önce, arkadaşlarımızdan birisi bütün gruba mail atarak Çamlıca Tepesi’nde radyasyon miktarının tolere edilebilir miktarın on katı olduğunu, orada geçireceğimiz bir kaç saatin sağlığımıza olumsuz etkileri olacağını, bu yüzden buluşma yerinin başka bir yer olarak belirlenmesinin iyi olacağını söyledi. Arkadaşların çoğu bu gerekçeye katılmamış olsalar da yapılan etkinliğin herkesin içine sinmesi adına bu öneriyi kabul ettik ve buluşma yerini değiştirdik. 

Nihayet buluşma akşamı geldi ve arkadaşlarımızla bir araya geldik. Menüde balık vardı. Arkadaşlardan bir kısmı balıklarının yanında birer tane bira içtiler. Saatler su gibi geçti ve ayrılık vakti geldi. Çamlıca’daki radyasyonu gerekçe gösterip buluşma yerini değiştiren arkadaşımızın evine çok yakın oturan başka bir arkadaşımız onu da eve bırakabileceğini söyledi. Arkadaşımız bu öneriyi reddedip taksiyle gideceğini ifade etti. Gerekçesi şuydu: Onu otomobiliyle evine bırakabileceğini söyleyen arkadaş, yemekte içecek tercihini biradan yana kullanan bir kaç arkadaştan birisiydi. İşte o gün orada çoğumuzun bildiği ama farkında olmadığı şu durumu keşfettim. Çamlıca Tepesi’ndeki radyasyon miktarının fazla olduğunu iddia edip buluşma yerini değiştiren, şimdi de kendisini evine bırakmayı öneren arkadaşın üç saat önce içtiği bir tane bira yüzünden onun kullandığı otomobile binmeyi reddeden arkadaşımız o restoranda bulunduğumuz 3 saatlik zamanda yaklaşık 10 tane sigara içmişti. Bu işte bir yanlışlık vardı. İnsanın kendisini ölüme yaklaştıran şeylerden kaçınma eğiliminde bir canlı olduğu varsayımıyla hareket ettiğimizde, bu işte gerçekten bir yanlışlık, hatta yanlışlık demek yetmez; burada bir cinayet vardı. 

İlkokul 1. sınıfa giden bir öğrenciye şöyle bir test sorusu sorduğumuzu düşünün. Aşağıdakilerden hangisi bir insanı ölüme daha fazla yaklaştırır? A) Radyasyon miktarı tolere edilebilir miktarın 10 katı olan Çamlıca’da 3 saat sürecek bir akşam yemeği yemek. B) 3 saat önce 1 tane bira içmiş bir sürücünün kullandığı bir otomobile binmek. (Mesafe 7-8 km ve güzergah mahalle arası olduğu için hız yapma imkanı yok.) C) 3 saat süren bir yemekte 10 tane sigara içmek… Doğru cevabın C seçeneği olduğunu zihinsel bir engeli olmayan her 1. sınıf öğrencisi söyleyecektir. 

Aynı soruyu olayın kahramanı olan arkadaşa sorsak o da C seçeneğinin doğru olduğunu söyleyecektir. Peki aklı başında, son derece zeki ve de saygın bir mesleğe sahip bu arkadaşımız acaba hangi detayı göz ardı etmektedir? Kendisine zarar veren en detay şeylerden bile kaçınan bu arkadaş kendisine en büyük zararı veren sigaraya neden böyle yapışmıştır? İşte bu soruların doğru cevabını bulabilirsek insanları bu kötü arkadaştan kurtarma adına en büyük adımı atmış olacağız. Şimdi bu sorunun doğru cevabı üzerine kafa yoralım. 

Duruma bu perspektiften baktığımızda sigara içmenin bir çeşit davranış bozukluğu olduğunu göreceğiz. Lezzetli olmayan, sağlıklı olmayan, ekonomik olmayan bir şey başka hangi gerekçeyle tanımlanabilir. (Bu duruma vurgu yapınca şöyle bir şey anlaşılmasın. İnsanları hiç akılcı olmayan bir şeyi yaptığı için asla yargılamıyoruz ve bu alışkanlıklarına saygı duyarak işe koyuluyoruz.) Demek ki sigara içme davranışının altında psikodinamik nedenler vardır. 

Bu duruma bütüncül psikoterapi felsefesi bağlamında yaklaştığımızda bu davranışın altındaki psikodinamik nedenlere şöyle örnekler verebiliriz: Kişi sigarayı başka bir şeyle bağdaştırmış olabilir. Söz gelimi sigara içmediğinde çayın ya da kahvenin tadını alamayacağını sanır. Karşımıza çok çıkan başka bir durum da şudur: Sigara tiryakisi sigaranın kendisini rahatlattığına, sigara sayesinde sosyalleştiğine inanır. Bir arkadaşım sinemada film arası verildiğinde sigara içme yerinde birilerinden çakmak isterken birçok arkadaş edindiğini söylemişti. Bazı sigara tiryakileri ise sigaraya başlama hikayelerine uyumlu olarak dinamik nedenlerden kaynaklı sigara içme davranışlarını tekrarlamaktadır. Ancak kendileri bunun farkında değillerdir. Bazı tiryakiler ise kendilerini ispatlama derdindedirler. Bunların bilinçdışıyla iletişim kurarsanız şu türden geribildirimler alırsınız. “Evet. Sigara çok zararlı bir şey. Hayat da çok güzel. İnsan da dünyaya bir kez geliyor. Ama ben o kadar ‘gözü kara’ bir insanım ki bütün bunları bile bile sigara içiyorum. Bu kadar kötü bir şeye katlanabiliyorum ve de ölmekten korkmuyorum. Çünkü ben korkusuz ve cesur bir insanım.” 

Bu örnekler çoğaltılabilir. Ama gerek yok. Ulaşmaya çalıştığımız gerçek şu: Sigara içmek fizyolojik bir bağımlılık değildir. Sigara içmek büyük ölçüde psikolojik bir bağımlılıktır. Sigara bağımlılığı nikotin bağımlılığıyla eşdeğer olsaydı herkesin nikotin bantları ya da nikotin çikletleri ile kolayca sigarayı bırakması gerekirdi. Hatta daha da kötüsü… Örneğin nikotin bandıyla sigara bırakan bir kişinin bu sefer de nikotin bandına bağımlı olması beklenir ve nikotin bandını bırakması için de profesyonel bir yardım alması gerekirdi. 

Bu tezimizi şu ilginç örnekle de destekleyebiliriz. Patlıcanda önemli miktarda nikotin vardır. Sigara bağımlılığı nikotin bağımlılığı olsaydı sigara bırakmak için patlıcan yemek iyi bir yöntem olabilirdi. Böyle bir durumda herkesin elinde poşet poşet patlıcanlarla gezdiğini düşünürsek sokaklarda çok sevimsiz görüntüler oluşurdu. 

Buradan çok iddialı bir şekilde şunu söylüyorum: Sigara nikotin yoksunluğuna alternatif geliştiren hiçbir yöntemle kesin olarak bırakılmaz. Plasebo etkisi sayesinde bıraksalar bile kendilerine sigara içiren psikolojik faktörün ilk tekrarlandığı durumda yeniden sigara içerler. İddiamızın ikinci kısmı ise şudur: Her sigara tiryakisi hipnoterapi ile sigarayı kesin olarak bırakır. Sadece altta yatan psikodinamik nedenin türüne, büyüklüğüne ve tiryakinin kişisel özelliklerine göre bu işe ayrılacak süre değişiklik arz eder. 

Bütüncül psikoterapi perspektifinde 5 seans olarak standardize edilmiş paket programla bile %90’ın üzerinde başarı oranını yakalamış bulunmaktayız. 

Hipnoterapi ile sigara bıraktırırken sigara yerine hiçbir şey önerilmez. (tespih, çiklet, çekirdek vs…) Başka şeylerin de bırakılması istenmez. (Çay, kahve, vs…) Bilinçdışının en fonksiyonel anahtarı olan hipnoz sayesinde kişiye sigara içiren bilinçdışı nedenler çözülür ve adeta yeni bir program yüklenir. Yani kişi tespihe ihtiyaç duymadan, çay keyfinden de feragat etmeden sigaradan kurtulur.

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Ali Rıza Tunur

Psk. Ali Rıza TUNUR, 1977 yılında Adıyaman’da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1997 yılında Uludağ Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya bölümünde başladığı lisans eğitimini 4. yılında bırakarak aynı üniversitenin Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünü kazanmıştır. Ve eğitimini bu alanda tamamlayarak Psikolog unvanı almıştır. Psikoterapi Enstitüsü başta olmak üzere birçok hipnoz eğitimine katılmış olan Psk. Ali Rıza TUNUR, Bütüncül Psikoterapi ve süpervizyon eğitimlerine halen devam etmekte olup Bütüncül Psikoterapi eğitimi kapsamında “Halk Türkülerindeki Ödipal ve Preödipal Örüntülerin Terapötik Analizi” konulu tez çalışmasını sürdürmektedir. Ayrıca Mobbing Derneği Girişimi ve Psikoterapi Derneği üyesidir ve Hipnoz Derneği’nde yönetim kurulu üyesi görevini sürdürmektedir. Psk. Ali Rıza TUNUR, mesleki çalışmalarına ...

Etiketler
Sigara bırakmak için hipnoz
Psk. Ali Rıza Tunur
Psk. Ali Rıza Tunur
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube