Kalp hastalıklarından korunma her zaman tedaviden önce gelmektedir.Bazı okuyucularımızın sorduğu “ilaçsız korunma” mümkün mü? Sorusuna cevabımız “evet mümkündür”.
Hangi kalp hastalıklarından, ilaçsız korunabiliriz. Bu hastalıklardan bir taneside hipertansiyondur. Bu gün bu konu üzerinde duralım.
Hipertansiyon (Kan basıncının yüksekliği) başlamadan ondan korunmak mümkündür.
HİPERTANSİYON NEDİR?
Tansiyon yükselmesi bazılarının dediği gibi “sinsi bir katildir”.
Halk arasında tansiyon yükselmesi hastalığı denilen hipertansiyon kan basıncında meydana gelen yükselme olarak tanımlanır. Bu yükselme sinsi bir katil gibi davranır. Vücutta atardamarlarda, kalpte ve böbreklerde damar sertliği denilen ve damar yapılanmasında bozulma ile karakterize sorunlara yol açar. Daha da ileri giderek halk arasıda inme dediğimiz çok ciddi beyin rahatsızlığına veya kalp krizine kadar giden büyük problemlere sebep olabilir.
Büyük tansiyonu 120 mmHg, küçük tansiyonun 80 mmHg olması gerekmektedir.
Yukarıda tanımlanan sinsi katil benzetmesi belkide hastalıklar içinde en çok hipertansiyona uyar. Çünkü hipertansiyonu olan hastalar yıllarca bu hastalığı fark etmeyebilir. Hipertansiyon yavaş ve sinsice yıllarca belirti vermeden hastanın kalp, böbrek ve göz damarlarına zarar verebilir. Toplumlarda hipertansiyona maruz kalma sıklığı yaşla beraber artar. Erişkinlerde görülme sıklığı ortalama % 20 dir.Ve ilerleyen yıllarda çoğu kimsede spot olarak yapılan ölçülerde rastlanabilir. Burada tehlikeye maruz kalma süresi, beraberindeki risk faktörleri oldukça önemlidir.
PEKİ HİPERTANSİYON RİSKİNİ ARTIRAN SEBEPLER VAR MI?
Halk arasında tansiyon veya yüksek tansiyon denilen hipetansiyona yakalanma riskini artırabilecek faktörler:
1-obesite ( Günlük spor aktivitesinin azalması ile beraber giden şimanlık durumları )
2-aşırı alkol kullanımı (1 dublenin üstü )
3-ailede hipertansiyon olması (1.derece akrabalarda, anne veya babada olması)
4-yüksek miktarda tuz tüketimi (8-10 gm. üzerinde)
5-Yaş (ileri yaşlarda görülme sıklığı artmaktadır.)
6-Stres ( Üzüntü ve yoğun çalışma tenposu)
7-Düşük potasyum magnezyum ve kalsiyum alımı (meyve, sebze ve antioksidan maddelerin az alınımı)
8-insülin direnci (Kilo artışı ile beraber vücut insülün düzeylerinin yetersiz cevap vermesi,tokluk kan şekerinde yükselme).
HİPERTANSİYONDAN NASIL KORUNALIM?
Yukarıda bahsttiğimiz gibi ideali 120’ye 80 olan kan basıncının, bu değerleri hafif aştığı durumlarda,
Prehipertansiyon tedavisi: Yani kan basıncı değerleri büyük tansiyon 120 ile 139 mmHg arasında ve veya küçük tansiyon 80 ile 89 mmHg arasında olan hastalara, altta yatan başka bir sorun yok ise yaşam kalitesine yönelik değişiklikler hekimler tarafından önerilmektedir.
Bunlar:
1-egzersiz
2-kilo verme, diyet
3-sigarayı bırakma
4-alkolü kesme veya miktarını azaltma
5-tuzdan kaçınma
6-yağsız yeme
7-sebze ve meyve yeme alışkanlığını artırma,
Son yıllarda özellikle immüniteyi artırarak, kalp ve damar sistemizde aterosklerozu azalttığı ileri sürülen Antioksidanlar, hücrenin yapısında bozulmaya neden olan ve vücut enerji üretirken ortaya çıkan zararlı kimyasalların etkisini azaltarak sağlıklı bir kalp damar yapısını ve sağlıklı bir yaşlanmayı sağlıyor.
A, C ve E vitaminlerinin de antioksidan etkisi bulunuyor. İşte antioksidan özelliği yoğun olan, kalp ve vücut sağlığımız için mutlaka tüketmemiz gereken bazı besinler.
1-Somon Balığı:(E vitamini, Selenyum ve Çinko)
2-Ton Balığı:(E vitamini, Selenyum ve Çinko)
3-Alabalık:(E vitamini, Selenyum ve Çinko)
4-Alabalık:(E vitamini, Selenyum ve Çinko)
5-Ceviz, Fındık, Ayçekirdeği, Kabak:(E vitamini, Selenyum, Çinko ve Magnezyum)
6-Brokoli ve Domates:(E vitamini, C vitamini ve bol miktarda antioksidan)
7-Karpuz:(E vitamini, C vitamini, krom ve çinko)
8-Yeşil Biber:(C vitamini ve krom)
9-Havuç:(A vitamininin ön vitamini olan karoten ve C vitamini)
10-Ispanak:(C vitamini, flavanoid, antioksidanlar)
11-Tahıl Tohumları:(E vitamini, krom ve çinko)
12-Sarımsak
Tüm bunlara dikkat ederek kan basıncı yüksekliği vücuda oturmadan önlemek mümkün, ancak kan basıncı yüksekliği devamlı olan hipertansiyon hastalarında bunlar yeterli değildir, mutlaka ilaç tedavisi ve ek önlemler gerekir.
Sağlıklı günler dilerim.