Hiperhidrozis (aşırı terleme)

Hiperhidrozis (aşırı terleme)

Aşırı terleme tıp alanında hiperhidrozis olarak adlandırılır. Vücudumuzda iki tip ter bezi bulunmaktadır. Bunlardan ekrin ter bezleri vücudun hemen her yerinde bulunur. Hiperhidrozis ekrin ter bezlerinin normalden fazla çalışması sonucu görülür. Bu ter bezleri en yoğun şekilde avuç içlerinde, ayak tabanlarında ve koltuk altlarında bulunur.

Terleme fizyolojik bir durumdur ve vücudu serinletmeye yarar. Ancak fazla olduğunda kişinin mesleki ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkiler. Yaşam kalitesini bozabilir. Aşırı olduğunda kişide utanma, anksiyete (kaygılanma) hatta depresyona neden olabilir. Psikolojik etkilerinin yanı sıra fiziksel olarak deride tahrişe yol açarak bakteri ve mantar infeksiyonlarının gelişimini kolaylaştırır.

Aşırı terlemenin etkilediği alanlara göre farklı alt tipleri vardır. En sık görülen tip; koltuk altlarını, avuç içlerini ve ayak tabanlarını etkileyen bölgesel hiperhidrozis tipidir. Generalize (yaygın) formunda tüm vücut etkilenir. Fazla kilolu olanlarda, çevre ısısı yüksekliğinde veya aşırı fiziksel aktivite sonrasında tüm vücutta aşırı terleme olması beklenen bir durumdur. Ancak bu faktörler olmaksızın birden başlayan yaygın tip hiperhidrozis bir hastalığın habercisi olabilir. Bu durumda vücudun herhangi bir bölgesindeki infeksiyon, verem hastalığı, tiroid bezinin aşırı çalışması, şeker hastalığı veya lenfoma gibi hastalıklar araştırılmalıdır.

Aşırı terleme özellikle sıcak havalarda kişileri meslek ve sosyal yaşamlarında huzursuz eden, psikolojik ve fiziksel problemler yaratabilen bir sorundur. Eşlik eden hastalığın olmadığı, en sık görülen bölgesel terlemenin tedavisinde antiperspirant ajanlar, iyontoforez, sistemik antikolinerjik ilaçlar, botulinum toksin tip A kullanılabilir veya cerrahi yapılabilir. Terlemenin azaltılması size zarar vermez. Toksinler atılamadıkları için vücuda zarar verebilir görüşü doğru değildir.

Antiperspiran ajanlar tıbbi krem olarak reçete edilebilir veya piyasada birçok ticari üründe sprey, roll-on veya losyon formunda bulunmaktadır. En çok kullanılan etken madde alüminyum tuzlarıdır. Antiperspiranlar akşam sürülmeli ve sürülürken derinin kuru olmasına dikkat edilmelidir. Sabah bu ajanların yıkanması gerekir. Etkinlikleri sınırlıdır, bazen tahriş ve alerjiye yol açabilirler. Kanser yaptıklarıyla ilgili bilimsel veri yeterli değildir.

İyontoforez özellikle avuç içleri ve ayak tabanlarını etkileyen aşırı terlemede kullanılır. Bu yöntemde özel tıbbi bir cihazla düşük elektriksel akım tedavi bölgesine uygulanır ve ter bezlerinin ağızlarının tıkanması sağlanır. Terleme azalıncaya kadar haftada 20-30 dakikalık 2-3 uygulama yapılmalıdır. Etkisi geçicidir ve koltuk altlarında kullanımı pratik değildir.

Sistemik antikolinerjik ilaçlar ağız yoluyla alınan ve etkinliklerinin devamı için sürekli kullanımları gereken ilaçlardır. Yan etkilerinin ciddiliği ve sıklığı nedeniyle tercih edilmezler.

Botulinum toksini (Botox veya Dysport) bölgesel hiperhidrozis tedavisinde kullanılan etkili ve güvenli bir yöntem olup, yan etkileri yok denecek kadar azdır. Botulinum toksini belirli oranlarda sulandırılarak aşırı terlemenin olduğu bölgede deri içine enjekte edilir. Ekrin ter bezlerini çalıştıran sinirlerin etkisi engellenir. Böylece bezler ter üretemezler. Bu etki 2.-7. günlerde başlar, 1-2 haftada terlemenin tamamına yakını durur. Etkisi kişiden kişiye ve yapılan enjeksiyon sayısına göre değişmekle beraber 4-8 ay sürer.

Özellikle yazın aşırı terlemeden yakınanlar da Nisan-Mayıs aylarında yılda bir uygulama yapılması yeterliyken, yıl boyu aşırı terlemesi olan kişilerde yılda iki kez uygulama önerilir. Botulinum toksin uygulaması öncesi dermatoloji hekiminiz tarafından aşırı terleme alanı kolorimetrik bir teknikle belirlenebilir. Daha sonra en ince insülin enjektörleriyle sulandırılmış toksin 1-2 cm aralıklarla deri içine enjekte edilir. Yan etkileri oldukça az olup, en sık görüleni enjeksiyon sırasındaki hafif ağrıdır.

Cerrahi tedavide ter bezlerinin çalışmasından sorumlu sinir uyarıları bloke edilir. Sempatektomi olarak adlandırılır. Şiddetli durumlarda başvurulan bir yöntem olup, kalıcı sonuç için tercih edilebilir. Ancak sorunlu bölgedeki terleme azalırken komşu bölgelerde terlemenin artabileceği göz önünde tutulmalıdır.

Bu makale 9 Ocak 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Emel Güngör

Prof. Dr. Emel Güngör Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1989 yılında mezun olmuştur. 1989-1993 yılları arasında SB Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Bölümünde uzmanlık eğitimini almıştır. 1992 yılında Medical College of Wisconsin Dermatoloji Bölümünde, 1999 yılında Mayo Clinic Rochester Dermatoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Bölümlerinde gözlemci olarak çalışmıştır. 1998 yılında Doçent unvanını kazanmıştır. 2001-2010 yılları arasında SB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Kliniğine Şef Yardımcısı olarak çalışmıştır. 2010 yılında Sağlık Bakanlığı görevinden ayrılarak İstanbul’a yerleşmiştir. 2010-2018 yılları arasında Acıbadem Fulya Hastanesi ve İstanbul Liv Hastanesi’nde özel hekim olarak çalışmış ve aynı dönemlerde sırasıyl ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Hiperhidrozis
Prof. Dr. Emel Güngör
Prof. Dr. Emel Güngör
İstanbul - Dermatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube