Hastaların neden bilişsel davranışçı terapiyi (bdt) tercih ettikleri üzerine

Psikoterapi dünyasında birçok farklı ekol bulunmasına rağmen, Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) modern psikoterapi uygulamaları arasında en sık tercih edilen yöntemlerden biri haline gelmiştir. Bilimsel temellere dayalı yaklaşımı ve kısa süreli etkili sonuçları nedeniyle BDT, hem danışanlar hem de terapistler için cazip bir seçenek sunar. Peki, hastalar neden BDT'yi diğer terapi yöntemlerine tercih ediyor? İşte bu sorunun yanıtları:

Hastaların neden bilişsel davranışçı terapiyi (bdt) tercih ettikleri üzerine

1. Bilimsel Temeller ve Kanıtlanmış Etkililik
BDT, özellikle depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ve yeme bozuklukları gibi birçok psikolojik sorunda etkili olduğu kanıtlanmış bir terapi yöntemidir.

Araştırmalar ne diyor?
Yapılan meta-analizler, BDT'nin hem kısa vadeli hem de uzun vadeli etkilerinin güçlü olduğunu göstermektedir. Hastalar, bilimsel temele dayanan bir yaklaşımı tercih ederek, terapinin güvenilirliğinden emin olurlar.
2. Sorun Odaklı ve Çözüm Yönelimli Yaklaşım
BDT, danışanın yaşadığı sorunları ve bu sorunların kaynaklarını açık bir şekilde ele alır. Bu terapi yöntemi, problemlere yönelik somut ve uygulanabilir çözümler sunar.

Hastalar için ne ifade eder?
Danışanlar, terapi sürecinde aktif bir şekilde katılım sağlayarak, kendi yaşamlarında hemen uygulanabilir beceriler öğrenirler. Bu da BDT'yi pratik bir tercih haline getirir.
3. Kısa Süreli ve Maliyet Etkin
BDT, genellikle 12-20 seans arasında tamamlanan kısa süreli bir terapi yöntemidir.

Avantajı nedir?
Uzun süreli terapilere kıyasla, daha kısa sürede hedefe ulaşma imkanı sunar. Bu, hem zaman hem de maliyet açısından danışanlar için avantaj sağlar.
4. Düşünce ve Davranışları Değiştirme Gücü
BDT'nin temel felsefesi, düşünce, duygu ve davranışlar arasındaki etkileşim üzerine kuruludur. Danışan, olumsuz düşünce kalıplarını fark eder ve bunları değiştirerek daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimser.

Hastalar neden memnun?
BDT, bireyin kontrolü ele almasını sağlar. Kendi düşüncelerini ve davranışlarını değiştirebileceğini fark eden danışanlar, daha güçlü ve özgüvenli hissederler.
5. Kendi Kendine Yardım Teknikleri Öğretmesi
BDT, danışana terapi sürecinde öğrendiği teknikleri, terapiden sonra da kullanabilme becerisi kazandırır. Örneğin, düşünce kayıtları, bilişsel yeniden yapılandırma ve maruz bırakma teknikleri, bireyin kendi kendine başa çıkma yollarını geliştirmesine yardımcı olur.

Bu nasıl bir fark yaratır?
Hastalar, terapiden sonra bağımsız bir şekilde zorluklarla başa çıkabildiklerini görür ve bu durum onları BDT'ye daha fazla yönlendirir.
6. Çeşitli Ruhsal Sorunlara Uygulanabilirlik
BDT, geniş bir yelpazede ruhsal sorunlara hitap edebilen esnek bir yöntemdir.

Hangi alanlarda kullanılır?

  • Kaygı bozuklukları
  • Depresyon
  • Travma sonrası stres bozukluğu
  • Özgül fobiler
  • Obsesif kompulsif bozukluk
  • Yeme bozuklukları
  • Bağımlılıklar

Hastalar, bu kadar geniş bir uygulama alanına sahip bir terapi yöntemini tercih ederek, kendi sorunlarına uygun bir çözüm bulabileceklerini hissederler.

7. Terapist-Danışan İşbirliği
BDT, danışanı pasif bir "hasta" yerine, terapistin rehberlik ettiği aktif bir "katılımcı" olarak görür. Terapist ve danışan birlikte çalışarak hedefler belirler ve bu hedeflere ulaşmak için stratejiler geliştirir.

Hastalar bunu neden seviyor?
Bu işbirlikçi yaklaşım, danışanların sürecin bir parçası olduklarını hissetmelerini sağlar ve terapiye olan motivasyonlarını artırır.
Sonuç
Bilişsel Davranışçı Terapi, hastalara sunduğu bilimsel, çözüm odaklı ve etkili yaklaşımıyla modern psikoterapi ekollerinin öncüsü haline gelmiştir. Özellikle kısa süre içinde somut değişimler görmek isteyen bireyler için BDT, güçlü bir seçenek sunar.

Bu terapi yöntemi, bireyin hem mevcut problemleriyle başa çıkmasına hem de gelecekte karşılaşabileceği zorluklara karşı direnç geliştirmesine olanak tanır. Bu nedenle, BDT'nin hastalar tarafından tercih edilmesi şaşırtıcı değildir.

Bu makale 30 Aralık 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Cihat Bölükbaşı

Cihat Bölükbaşı, psikolojiye olan ilgisi ile İstanbul Aydın Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde burslu olarak eğitim aldı. Lisans eğitimi sırasında yalnızca derslere odaklanmakla kalmadı, aynı zamanda alandaki yenilikleri takip ederek akademik projelerde aktif bir rol üstlendi. Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlayarak, çocukların ve gençlerin eğitimi ve psikolojik destek süreçlerine katkı sağlama hedefini güçlendirdi. ULUSLARARASI ve ULUSAL PROJELER Cihat Bölükbaşı, psikolojinin toplum üzerindeki etkisini artırma vizyonuyla UNICEF, Avrupa Birliği, Sağlık Bakanlığı ve Aile Bakanlığı gibi kurumlarla iş birliği yaptı. Bu projelerde çocukların ruh sağlığı, travma yönetimi ve aile destek programları gibi konulara odaklandı. UZMANLIK ALANLARI Sakarya Eğitim Araştırma Hastanesi’nde, Türkiye’nin önde gelen psikiyatri uzmanlarından Prof. Dr. M ...

Etiketler
Bilişsel davranışçı terapisi
Psk. Cihat Bölükbaşı
Psk. Cihat Bölükbaşı
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube