Hangi baş ağrıları daha tehlikelidir?

Hangi baş ağrıları daha tehlikelidir?

Ağrı vücutta herhangi bir organın hasar oluşturma potansiyeliyle uyarılara algılama cevabı olup, hoşa gitmeyen bir duygu veya vücudun alarm sistemidir. Baş ağrısı tüm dünyada hekimlere başvuran hastalar arasından en sık görülen şikayettir. Baş ağrıları iki grup altında incelenmektedir;

1: Birincil baş ağrıları ( Migren, Gerilim ve Küme baş ağrıları v.b)

2: İkincil baş ağrıları Beyin dokusu yapılarından veya vucudun başka bir organlarındaki hastalıkların beyine yayılması sonrası ortaya çıkan ağrılardır. Bu grub baş ağrıları daha tehlikeli olup önemli baş ağrısı nedenleridir. İkincil baş ağrıları; öncelikle erken teşhis ve tedavi edilmediği takdirde ölüm veya ciddi kalıcı sakatlıklara neden olmaktadır. Bu durum hem hasta yakınlarına hemde ülke ekonomisine olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.

İkincil baş ağrıları ;

1: Beyin damar hastalıkları; Beyin kanamalarının en iyi bilinen ve en ölümcül olanı damar balonlaşmaları (anevrizma) ve beyin damar yumaklarıdır (arteriö-venöz malformasyon). Beyin damar balonlaşmaları: genelikle doğuştan veya sonradan oluşurlar. Çocukluk yaş grubu beyin kanamalarının en sık, erişkin yaşındaki beyin kanamalarının ise ikinci sık nedenidir. Bu damar hastalıkları özellikle 40 yaşından sonra zaman zaman baş ağrısı şikayetiyle alarm vermeye başlar. Ancak hastalar ya hekime gitme ihtiyacı duymazlar ya da gittiği doktor tarafından daha sık görülen ve daha iyi bilinen (sinüzit, stres, migren, gerilim, soğuk algınlığı) gibi baş ağrısı nedenleriyle karışabilir. Beyin damar balonlaşmasına bağlı baş ağrısı; genellikle enseden başlayıp sonra başın ön kesimine doğru yayılır. Bu hastalıklardaki baş ağrısı, beyin kanamasına neden olmadan erken teşhis ve tedavi edilirse hastalar ciddi nörolojik sakatlıklar veya ölüm riskinden korunabilir. Beyin kanamaları tıbbın en korkulan ve sakatlık bırakan inmeli hastalıkların arasındadır. Beyin kanamasından korunmak için bunun nedenlerinden (balonlaşma, hipertansion, beyin damar yumaklarının) erken tanınması, önleminin alınmasına bağlıdır.Toplumda beyin damar balonlaşması nedeniyle beyin kanaması geçirip veya geçirmeden baş ağrısı şikayeti ile başarılı beyin ameliyatı geçirmiş ve eski işine dönen pek çok sağlıklı birey vardır. 

2: Beyin tümörlerine bağlı görülen baş ağrılarıda iyi bilinmesi gereken ağrı tipidir. Bu hastalıklardaki baş ağrısı başlangıçta kişiyi sabahları uykudan uyandıracak tarzda olup daha sonra günün ileri saatlerinde sürekli hale gelen niteliktedir. Beyin tümörlerine bağlı baş ağrılarını bulantı, kusma ve çift görme şikayetleri izler. İnatçı baş ağrısı şikayetini bulantı, kusma özellikle çift görme şikayetleri takip ederse bu durum aksi ispat edilinceye kadar beyin tümörü lehine yorumlanmalıdır. Beyin tümörlerindeki baş ağrıları yaygın ve devamlı olup, özellikle öksürme, ıkınma, hapşırma esnasınada artarken, kusma ile geçici bir rahatlama olur. Buradaki baş ağrısı sonraları devamlı ve inatçı haline gelirki hastayı genellikle hekime götürür. Beyin tümörüne bağlı baş ağrılarının erken, doğru teşhisi ve tedavisi oldukça önemli olup, hastaları ölüm ve sakatlıklardan korumaktadır. 

3: Yüksek tansion ve yaralanmalara bağlı beyin kanamaları sonrası ortaya çıkan baş ağrıları önemli ve tehlikelidir. Yüksek tansion toplumun en sık hastalıklarından biri olup beyin kanaması yapmadan hafif ensede odaklı baş ağrıları olabilir veya olmayabilir. Yüksek tansion iyi başarılı tedavi edilemezse küçük veya büyük beyin kanamalarına neden olabilir ki bu durum hastaları ölüm ve ağır sakatlıklarına neden olabilir.Özellikle ileri yaşlarda düşme ve yaralanmalara bağlı beyin zarları arasında olan kanamalarıda hafif baş ağrılarına neden olur. Bu grub hastalarda baş ağrısı şikayeti ile hastenelere acillere baş vururlar. Hastalar eğer zamanında doğru ve erken teşhisi konulursa hem tıbbı tedavisi hemde cerrahi tedavi edilirse  baş ağrısı ve diğer nörolojik şikayetlerden ve bulgulardan kalıcı sakatlıklardan kurtulurlar. Ancak bu çeşit beyin kanamalarıda zamanında ereken müdahale edilmezse ölüm ve kalıcı sakatlıklar kaçınılmazdır. 

4: Sinüzitelere bağlı baş ağrıları iyi bilinen ve hekimin öncü tanıları arasındadır. Sinüzitlere bağlı baş ağrısı başın ön kısmında daha iyi huylu bir ağrı şeklidir. Bu ağrılar günün ilerlemiş saatlerinde ortaya çıkar, özellikle nazal akıntı ve diğer şikayetlerle birlikte görülür. Antibiyotiklerin yoğun kullanıldığı ülkelerde sinüzit tedavileri hem kolay hemde çok zordur. Eğer sinüzitler uygun ve spesifik tedavileri yapılamaz sa menenjit, beyin absesi gibi çok daha ciddi ağır beyin hastalıklarına dönüşebilir. Menenjit veya beyin absesinin tedavileri daha zordur. Başlangıçta baş ağrısı ile doktora giden hasta ölüm ve nörolojik sakatlıklara neden olan ağır beyin hastalıklarına dönüşebilir. 

5: Trigeminal ve oksipital nevralji ağrıları; kranial sinirlerin hastalıklarına bağlı zonklayıcı ve nöbetlerle ortaya çıkan çok şiddetli bıçak saplanır gibi çok şiddetli ağrılardır. Bu ağrı daha çok tek taraflı ve nadiren iki taraflı olup bir ileri yaş hastalığıdır. Eğer genç yaşlarda trigeminal nevralji görülürse daha çok multipl skleroz ile birliktedir. Kadınlarda daha sık görülüp ve sol taraf yüz daha fazla etkilenir. Buradaki yüz ağrılarını karekteristik özelliği hastalar yemek yerken, soğuk- sıcak su içerken, konuşurken, dişini fırçalarken ortaya çıkar adeta elektrik çarpması tarzında olan çok şiddetli tek taraflı nöbetlerle gelen ağrılardır. Başlangıçta seyrek ağrı atakları tarzında gün içeresinde görülürken ve geceleri uykuda pek ortaya çıkmaz. Hastalık kronikleştikce nöbet sayı ve sıklığı artar. Trigeminal nevralji ağrılarında başlangıçta ilaç tedavisi uygulanır. Değişik anti-epileptik ilaçlar nevralji ağrısını tedavi eder.Ancak zamanla bu ilaçlar ağrıyı kontrol etemede başarısız kalırken bazende ilaçlara bağlı yan etkiler ortaya çıkar. Dirençli yüz ağrıları veya ilaca intolerans gelişen nevralji ağrılarında kapalı ve açık değişik beyin ameliyatları uygulanmaktadır. Bu ameliyat teknikleri sayesinde hastalar dayanılmaz yüz ağrılarından kurtulmaktadır. 

Baş ağrısı için nelere dikkat edilmeli?

1: Önceliklle kişinin hayatında daha önceleri hiç yaşamadığı çok şiddetli baş ağrısı ortaya çıkarsa, ağrı enseden başlayıp başın ön kısmına doğru yayılıyorsa vakit geçirmeden nörolojik bilimler hekimine başvurulmalıdır.

2: Baş ağrısı özellikle bulantı, kusma ve çift görme gibi şikayetlerle birlikte oluyorsa nörolojik bilimler hekimine başvurulmalıdır.

3: İleri yaşlarda düşme veya yaralanma sonrası hafif kafa travması sonrası baş ağrısı olanlar zaman zaman bilinç bulanıklığı gösterenler nörolojik bilimler hekimine başvurmalıdır.

4: Kendisinde sinüzit olduğunu bilen bir birey baş ağrılarının tipi ve yayılımı değiştiğinde nörolojik bilimler hekimine başvurmalıdır.

5: Yüksek tansionu olduğu bilinen kişi verilen tansion düşürücü ilaçları düzenli kullanmalı ve kan basıncı normalleştirilmelidir. 

Sonuç:

    Baş ağrısı toplumda en sık hekime başvuru şikayeti olup, asla hafife alınmamalıdır. Baş ağrısı vucudun dışa yansıyan bir refleks cevap olup, doğru okunması ve uygun yaklaşımla tedavisi yapılmalıdır. Baş ağrısından korkmadan geç kalmaktan korkulmalıdır. Baş ağrısı şikayeti dikkatli bir nörolojik muayene yapılmadan özellikle ağrının oluş sebebini araştırmadan yapılan tıbbı yaklaşımlar çok ciddi sakatlıklara ve ölümlere neden olan bir şikayettir.Özellikle ikincil tip baş ağrıları sebebi çok iyi tanımlanıp ve doğru tedavisi yapılırsa özellikle erken cerrahi girişimler ile hastalar hem yüksek riskli bir hastalıktan kurtulup daha önemlisi kalıcı sakatlıklarda kurtularak sağlıkl yaşlama dönebiriler. baş ağrısı geç  kalınmadan ve hafife alınmadan tıbbı veya cerrahi tedavisi mümkündür

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Hidayet Akdemir

Prof. Dr. Hidayet AKDEMİR, 2 Mart 1954 tarihinde doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini 1972 yılında Nevşehir Lisesi'nde bitirmiştir. 1973 yılında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1979 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1983- 1988 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı'nda yaparak Nöroşirürji uzmanı olmuştur. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı'nda 1998 -1990 yılları arasında Öğretim Üyesi olarak, 1990-1995 yılları arasında Yardımcı Doçent olarak, 1995 yılında Doçent olarak, 1997 yılında ise Profesör olarak görev yapan Dr. AKDEMİR, aynı kurumda 1997-2005 yılları arasında Nöroşirürji Anabilim Dalı Başkanı olarak idari görev yapmıştır. 1992 yılında İsviçre Zurih Üniversitesi Nöroşirürji Kliniği'nde Observer olarak çalış ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Baş ağrısı tedavisi
Prof. Dr. Hidayet Akdemir
Prof. Dr. Hidayet Akdemir
İstanbul - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube