Hafta hafta gebelik: 26-30. haftalar

Hafta hafta gebelik: 26-30. haftalar

26-30. Haftalar

26.Hafta

Son 3 ayın yani son trimesterin başındasınız.Bu dönemde bebeğinizin büyümesindeki hız başdöndürücüdür.Aslında ilk aylarda da büyüme son derece hızlıdır ancak bu haftadan itibaren hafta başına 200 gr kadar alabilir.30. haftadan sonra bu 300 gr ı dahi aşabilir. Bu hızlı büyüme sırasında bebeğinizin gereksinim duyduğu besin maddeleri ve oksijen miktarı da doğal olarak artacaktır.bu durumda aklınıza gelen ilk şey ‘’daha iyi beslenmeniz gerektiği’’ olabilir.Ancak bu tam olarak doğru değildir.Doğru ve dengeli beslenmenin önemi tabii ki inkar edilemez .Gebelik sırasında her detay bebeğinizin lehine işler .Bebeğiniz ihtiyaç duyduğu besin maddesini sizden istediği zaman istediği kadar alabilir . Örneğin Yeterli kalsiyum almadığınızda bebeğinzin ihtiyaç duyduğu kalsiyum sizin kemiklerinizden sağlanabilir. Bebeğiniz için besin maddelerinin sağlanmasının büyük bir sorun olmadığını biliyoruz, ancak bu besin maddelerinin ve oksijenin bebeğinize yeterli miktarda taşınabilmesi önemlidir. Bu tamamen ‘’uteroplasental’’ kan akımına yani sizin dolaşım sisteminizle rahiminize ve plasentaya ulaşan kan miktarıyla ilişkilidir.Normalde gebeliğiniz ilerledikçe,uterus (rahim) atardamarlarında kan akımına karşı direnç düşer ve kan akımı da artar.Ancak bazı durumlarda bu artış yeterince olmaz ve kan akımı bebeğinize yeterli besin taşıyamayabilir. Bu durum bebekte ‘’rahimiçi gelişme geriliği’’ adı verilen tablonun ortaya çıkmasına neden olur.Bu durumda anne adayının özellikle sol yanına yatarak istirahat etmesi önerilir.Bu pozisyonda rahime giden kana akımı maksimum düzeydedir.

Uteroplasental kan akımının yeterli olmamasına bağlı olarak rahimiçi gelişme geriliği (IUGR) durumunda gebeliğin çok yakından izlenmesi gerekir.Doktorununuz sizi çok daha sık kontrole çağıracak ve gerekirse her kontrolde doppler ultrasonografi ile bebeğinize giden kan akımının yeterli olup olmadığını,bebeğinize yeterli düzeyde oksijen ulaşıp ulaşmadığını kontrol edecektir. Belli kritik düzey sonrası daha tahmini doğum tarihine ulaşılmamış olsa bile doğumun gerçekleştirilmesi bebeğiniz için en doğrusu olabilir.Bu önemli karar rahimiçinin dış ortamdan daha riskli hal aldığı zaman kaçınılmazdır.

Böyle bir riskle karşılaşmamak için sigara içmemek,gereğinden fazla kilo almamak ve gebeliğiniz boyunca çok uzun süreler ayakta kalmamanızı öneririz.Rahimiçi gelişme geriliği için daha detaylı bilgiye ana sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

Bebeğiniz artık sizi duyabiliyor.Onunla konuşmayı unutmayın.Rahatlatan müzikler dinlemek ona da iyi gelecektir.Çok gürültülü stresli ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın. Bebeğinizin boyu 30-32 cm ağırlığı da 850-975 gr a ulaştı.

Bu dönemde doktorunuz bebeğimizin boyu ne kadar sorusuna ultrasonografi ölçümleri ile yanıt veremez.Çünkü bebeğin büyüklüğü ve duruş pozisyonu boy ölçülmesine izin vermez. Bunun yerinde boyu hakkında fikir sahibi olabilmek için FL(Uyluk kemiği uzunluğu) ölçülür.Femur(Uyluk kemiği) kalçadan dize uzanan vücudun en uzun kemiğidir ve boy üzerinde ciddi katkısı vardır.Kaba ve çok fazla kullanılmayan bir hesapla ultrasonografide ölçülen femur uzunluğunu 7 ile çarparak az bir yanılma payı ile bebeğinizin boyu hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.Bu haftada bebeğiniz göz kapaklarını açmaya başlamıştır.Ultrasonografi sırasında şansınız yaver giderse göz kapaklarının açılıp kapanmasını izleyebilirsiniz.

27.Hafta

Artık gebeliğin ağırlığını hissediyorsunuz.Hareketleriniz giderek daha zorlaşıyor ve kendinizi hantal hissediyor olabilirsiniz.Kilo artışının normal olması ve egzersiz bu konuda daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.İştahınız çok artmış ve canınız her gördüğünüz şeyi çekiyor olabilir. Ama gereğinden fazla yemek size ve bebeğinize sadece zarar verir. Hamile bir bayanın canının çektiği her şeyi yemesi gerektiği konusundaki yaygın inanış kesinlikle geçersizdir. İstediğiniz bir şeyi bulup yiyememeniz bebeğinize ve size herhangi bir zarar vermez. Ancak baba adaylarına bir öneride bulunmak gerekirse eskisine göre daha duygusal olan eşiniz eğer kendi isteklerine gereken hassasiyeti göstermediğinizi düşünürse fazlasıyla incinebilir.Eşiniz çok uygunsuz bir zamanda bulunması çok zor bir gıdayı aşeriyorsa bunun temelinde kendisi farkında olmasa bile kendisine daha fazla ilgi göstermenize ihtiyaç duyması yatabilir.Bu durumda istediği şeyi bulamasanız bile ona olan sevgi ve ilginizi göstermeniz yeterli olabilir.Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi bu durumun eşinize ve bebeğinize olumsuz bir etkisi yoktur.

Bu dönemden sonra karnınızda toplanma tarzında kasılmaları daha sık fark edeceksiniz.ağrısız ve ritmik olmayan ,düzensiz kasılmalar normal kabul edilir.Ancak ritmik ve az da olsa ağrılı kasılmalar erken doğumun habercisi sayılabilir.Erken doğum tehdidi oluşturabilecek rahim kasılmalarını anlayabilmeniz için avucunuzu açarak hemen göbeğinizin üzerine koymanızı ve bir saat yardımıyla ağrının ritmik olup olmadığını,ağrıyla birlikte karnınızda sertleşme olup olmadığını takip etmeniz gerekir.Ritmik olarak (örneğin her 15 ya da 10 dk da bir)ve karnınızda sertleşmeyle birlikte olan ağrılar erken doğumu işaret edebilir.bunun yanında aşağıya doğru baskı hissi,vajınal akıntının miktarında artış veya kıvam değişikliği,sık tuvalete gitme ihtiyacı da her zaman olmasa da erken doğum açısından bazı ön işaretler olabilir.Böyle bir şüphe duyduğunuzda zaman kaybetmeden doktorunuza ulaşmanızda fayda vardır.Doktorunuz o an için sizi muayene edebilecek durumda olmasa bile sizi yönlendireceği bir merkezde gerçekten uterus kasılmalarınızın olup olmadığı saptanabilir.Muayene ile erken doğum tehlikesi büyük ölçü,de ekarte edileblir veya tespit edilebilir. Erken doğumu önlemek konusunda ,özellikle de belli bir aşamadan sonra , ne yazık ki çok başarılı değiliz.Bu nedenle erken hareket etmek son derece önemlidir.Eğer biraz ihmalkar davranırsanız çok kıymetli bir süreyi kaybetmiş olabilirsiniz.

Bu haftada mide yanmalarınız,bel ağrılarınız artmış olabilir.Düzgün duruşu yakalamaya özen gösterin.Mide yanmanız için önerilen ilacın çok işe yaramadığını düşünseniz bile kullanmaya devam edin çünkü yemek borusunun uzun süre mide asidine maruz kalması ileride de sorunlar yaşamanıza neden olabilir.

Bebeğinizin hıçkırıklarını fark ediyor olmalısınız.Bunlar ritmik ve kısa süreli vuruşlar olarak algılanır. Karın boşluğu ile göğüs boşluğunu ayıran diafram kasının ritmik kasılması olan hıçkırığı kalp atışlarıyla karıştırabilirsiniz ancak bebeğinizin dakikada 120-160 arası olan kalp atım hızına göre çok daha yavaş bir ritmi vardır.Oldukça uzun sürebilir.Bebeğinizin rahatsız olduğunu düşünmeyin.Her bebek bunu yaşar.

Bebeğinizin ağırlığı 950-110 gr a ulaştı Boyu ise 32-35 cm kadar.

28.Hafta

28 haftayı tamamladınız. Aslında yanlış olsa da bu 7 ayın bitimi olarak hesaplanabilir.Oysa ki her ayı 4 hafta olarak hesapladığınızda gebelik süresi 10 ay olmalıdır.Sağlık personeli bütün dünyada haftayı birim olarak kullansa da size mutlaka ay olarak hesap soran yakınlarınız (özellikle büyükleriniz) olacaktır.Ay hesabı yaparken son adet tarihinizin ilk gününden itibaren ayları sayın.Örneğin 4.Ekim son adet tarihiniz ise, gebeliğinizin 4 Kasım’da 1 aylık, 4 Ocak’ta 3 aylık , 4 Mart’ta da 5 aylık olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu hesap tam doğru olmasa da yakınlarınıa tatmin edecek ve toplam 9 ay 7 günlük bir süre ile de eskilerin hesabına uyum sağlamanıza yardımcı olacaktır.

Kramplarınızda artış olabilir.Bunlar çok ağrılı seyredebilir.Genelde Magnezyum desteği krampların azalmasını sağlar.Ancak düzenli egzersiz de krampların daha az rahatsız edici olmasına katkı sağlar.

Karnınızın orta hattında belirginleşen siyah bir çizgi olabilir .Linea nigra adı verilen bu çizgi gebeliğin tipik bulgularından biridir.Farklı şekil ve belirginlikte olabilir.Doğumdan bir süre sonra kaybolacaktır Linea nigra’nıza bakıp bebeğinizin cinsiyetini tahmin etmeye çalışanlar olabilir.Sadece gülümseyin ve onları mazur görün… Bunun yanında meme uçlarınız büyüyüp koyulaşaktır.aynı koyulaşma genital bölgede ve yüzünüzde de olabilir. Vücudunuzdaki benler (nevus) büyüyüp koyulaşabilir,yeni benler ortaya çıkabilir.Bu durum normal olsa da yeni çıkan ya da hızlı büyüdüğünü düşündüğünüz benleriniz doktorunuza , ya da bir dermatoloji ( cildiye ) uzmanına göstermenizi öneririz.Bu değişiklikler gebeliğin hormonal aktivitesine bağlıdır ve tamamıyla eskiye dönecektir.

Bebeğinizin saçları kaşları ve kirpikleri var .Çok güçlü hareket edebiliyor ve sizi duyabiliyor. Fonksiyon açısından en son olgunlaşan organ olan akciğerde surfaktan yapımı devam ediyor.Ancak bu hafta doğan bebeklerin yaşama şansı hayli yüksek olsa da surfaktan eksikliğine bağlı ‘respiratuar distres sendromu’ (RDS) görülme olasılığı yüksektir. Bu hafta bebeğinizin ağırlığı 1 kg ı ,boyu da 35 cm i geçti.

29. Hafta

Artık kelimenin tam anlamıyla ‘kocaman’ bir hamilesiniz.Dış görünüşünüz hoşunuza gitmeyebilir. Kendinizi hantal ve beceriksiz hissedebilirsiniz.Eskiden hiç düşünmeden yaptığınız pek çok aktivitenin aslına oldukça zor olduğunu fark ediyorsunuz. Merdiven çıkmak,yerden ufak bir şeyi alabilmek eskiye göre çok daha zor.Ayaklarınızdaki şişlikler nedeniyle ayakkabı numaranız 2 hatta 3 boy artabilir.Tüm bu değişiklikler sizi hayli sıkıyor olabilir.Ancak bir de şunu düşünün;Annelik bir kadın için ulaşılabilecek en büyük mutluluklardan biridir ve dünyada anne ile yavrusu arasında kurulandan daha kutsal bir bağ yoktur.Kariyer ,ün ve para sahibi pek çok kadın sahip oldukları her şeyi çocukları uğruna bir tarafa koyabilir.Bunun pek çok örneğini çevremizden biliyoruz. Hamilelik süreci ve doğum hiç te kolay değildir ancak kadın vücudu ve beyni bu iş için uygun olarak yaratılmıştır. Babalara ters gelebilir ama ‘’Kolay olsaydı erkekler doğururdu’’ demek pek te yanlış sayılmasa gerek.. :-) Siz de size verilen bu büyük mutluluğun tadını çıkarmaya bakın.Unutmayın dünyada güzel olan her şey zordur…

Doğum için hazırlıklara yavaş yavaş başlamalısınız.Hangi hastanede doğum yapacağınızı önceden belirlemek önemli bir konudur.Bunu önce doktorunuzla sonrada daha önce doğum yapan yakınlarınızla konuşun. Seçeceğiniz hastanenin donanımına, günün tüm saatlerinde aynı kalitede hizmet alıp alamayacağınıza dikkat edin.doğum ücretlerini, bu ücretlere hangİ hizmetleri içerip hangisini içermediğini detaylı olarak öğrenin .sonuçta yine doktorunuzun fikrini alarak seçiminizi yapın.

Hastane ücretleri arasındaki çok büyük farklar sizi şaşırtabilir.Otelcilik hizmetlerini bir tarafa bırakırsanız doğum için gerekli malzeme ve kaliteli personel vazgeçilmezidir.bunu sağlamak için de belli bir sınırın üzerinde bir fiyat belirlemek kaçınılmaz olur. Büyük rekabet dolayısıyla ortaya çıkan çok düşük ücretleri biraz kuşkuyla karşılamak ve altyapıyı iyi araştırmanın uygun olacağını düşünüyoruz.

Bebeğiniz dış dünyaya uyum sağlama yolunda hızla ilerliyor.Ciltaltı yağ dokusu artmaya başladı.Ağırlığı 1200 gr boyu da yaklaşık 37 cm .

30. Hafta.

Geriye 10 haftanız kaldı.ama belki de tahmini doğum tarihinizden önce bebeğinize kavuşacaksınız. Yapılan istatistikler doğumlarının çoğunun beklenen tarihten önceki son 2 haftada gerçekleştiğini göstermiştir. 30 haftanın tamamlanması önemli bir dönüm noktasıdır. Bu haftadan sonra olan erken doğumlarda bebekler sekelsiz yaşama oranı ve yoğun bakım ünitesinde kalış süreleri açısından daha önce doğan bebeklere göre çok daha şanslıdırlar.Eğer herhangi bir nedenle erken doğum yapma riskiniz varsa bu haftadan sonra doktorunuz da siz de kısmen rahat bir nefes alabilirsiniz.

Bu haftadan sonra bebek hareketlerini daha sistemli bir şekilde takip etmelisiniz. Her bebeğin hareket etme sıklığı farklıdır.Bu nedenle bebeğinizin hareket etme alışkanlıklarını anlamanız önemlidir.Önerimiz her gün belli bir saat aralığında karnınız tokken ve dinleniyorken bebek hareketlerini saymanızdır.Belli bir sürede kaç kez hareket ettiğini aklınızda tutmanız ya da belli sayıda ,örneğin 10 hareketi ne kadar zamanda tamamladığını saptamanız yeterlidir.

Bir haftanın sonunda şöyle bir yargıya ulaşabilirsiniz; ‘Benim bebeğim kahvaltı sırasında yarım satte 10 -20 kez hareket ediyor’. Ya da, ‘ Akşam yemeğinden sonra dinlenirken 10 hareketi en fazla 40 dk da tamamlıyor’ Bu ifade sizin için bir kıstas olabilir. Ne şekilde takip ederseniz edin bebek hareketlerinde yarı yarıya olan bir azalma anlamlı kabul edilir.Aynı şartlar altında takip ettiğinizde bebeğinizin her zamankinden daha az hareket etiğini fark ederseniz hareketleri izlemeye devam edin .Her zamankinden iki kat uzun süre izlemenize rağmen bebek hareketlerinin yine az olduğunu düşünüyorsanız doktorunuza haber vermenizde yarar vardır.Bebek hareketlerinin değerlendirilmesinde yaygın olarak kullanılan bir yöntem de ilk 10 hareketi saymaktır.Sabahtan itibaren bebeğinizin ilk 10 hareketini tamamladığı süreyi kayıt etmektir.

Siz kendi günlük alışkanlıklarınız ve zorunluluklara göre kendinize uygun yöntemi seçin ama bebeğinizin hareketlerini izlemeyi ihmal etmeyin.Az hareket ettiğini düşündüğünüzde az miktarda şekerli bir şeyler yedikten sonra sol yanınıza yatarak bir saat daha takip edin.Yine az oynadığını düşünürseniz mutlaka zaman kaybetmeden doktorunuzu bilgilendirin.

Bebeğiniz yaklaşık 1400-1600 gr ağırlığında , boyu da 36-38 cm e yaklaştı. Ultrasonografide solunum hareketlerini izleyebilirsiniz.Bebeğin anne karnında nefes alması söz konusu değildir ancak solunum hareketleri bu dönemde izlenebilir.Bu hareketler bebeğinizin herhangi bir sıkıntısının olmadığını göstermesi açısından önemlidir

Gebelik Haftası Boy Ağırlık
26.Hafta 30 cm 850 gr
27.Hafta 31 cm 975 gr
28.Hafta 32 cm 1100 gr
29.Hafta 33,5 cm 1260 gr

*** Lütfen yukarıda bulacağınızölçümleri veya başka kaynaklardaki değerleri kendi bebeğinizin ölçümleriyle karşılaştırarak bebeğinizin ''iyi büyümediği'' ya da ''anormal derecede iri olduğu'' konusunda sıkıntıya girmeyin.Eğer doktorunuz bebeğinizin gelişiminin normal olduğunu belirtmişse bu değerleri hiç dikkate almayın.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Lalehan  Kutlay

Op. Dr. Lalehan KUTLAY, 1966 yılında İzmir'de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini Bornova Anadolu Lisesi'nde bitirdikten sonra Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1989 yılında tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır.

1989 yılında ise Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda ihtisasına başlamıştır. 1994 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olan Op. Dr. Lalehan KUTLAY, Kadıköy'de bulunan özel muayenehanesinde hastalarını kabul etmektedir.

Op. Dr. Lalehan  Kutlay
Op. Dr. Lalehan Kutlay
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube