Genel sağlık durumu ile doğurganlık arası ilişki


Son zamanlarda tüm dünya bunu tartışıyor. Hekimlerin kongrelerdeki gündem maddeleri arasında bu konu ilk sıralarda yer alıyor. Korunmasız cinsel ilişkiye rağmen genç, yeni evli çiftler çocuk sahibi olamıyor. Genel sağlık, yaş, genetik ve enfeksiyonlar doğurganlığı etkiliyor Kadınlarda rahim, yumurta tüpleri ve yumurtalıkların, erkeklerde ise testislerin normal çalışmasını bozacak enfeksiyonlar, gelişme bozuklukları, olası kist ve tümörler, hormonal dengesizlikler; çiftlerin istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları konusunda olumsuzluk yaşamalarına sebep olur. Aynı zamanda yaş, genetik ve bağışıklık sisteminden kaynaklanan sorunlar, aşırı kilo, stres, yorgunluk, sigara, alkol ve genel beslenme alışkanlıkları, mesleki ortam ve özellikler, psikolojik durumlar veya geçirilmiş ameliyatlar da üreme sağlığını olumsuz etkileyebilir. Erken ergenlik bile kısırlığa sebep olabilir.
Kadınlarda rahim, yumurta tüpleri ve yumurtalıkların erkeklerde ise testislerin normal çalışmasını bozacak enfeksiyonlar, gelişme bozuklukları, olası kist ve tümörler, hormonal dengesizlikler; çiftlerin istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları konusunda olumsuzluk yaşamalarına sebep olur. Aynı zamanda yaş, genetik ve bağışıklık sisteminden kaynaklanan sorunlar, aşırı kilo, stres, yorgunluk, sigara, alkol ve genel beslenme alışkanlıkları ile mesleki ortam ve özellikler, psikolojik durumlar ve geçirilmiş ameliyatlar da üreme sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Çevresel faktörler de doğurganlığı etkiliyor
Yapılabilecek farklı analizler ile normal hayatta maruz kaldığımız birçok masum gibi görünen kimyasalın, aslında insan üreme sağlığını nasıl olumsuz etkileyebileceği de böylelikle ortaya konulabilecektir. Endokrin bozucular, vücuda alındıklarında hormonları taklit ederek veya engelleyerek vücudun normal işleyişini bozan sentetik veya doğal kimyasal maddelerdir. Üreme ve gelişimsel süreçlerin dengesi için gerekli hormonların sentez, salgı, taşınma ve atılımını etkileyen ajanlardır. Bu ajanlar küçük, genellikle fenol yapısında dokulardaki estrojen reseptörlerine bağlanan, immünojenik olmayan maddelerdir. Fitalatlar vücutta estrojen reseptörlerine bağlandığı için erkeklerde üreme yeteneğinin azalmasına, meme bezinin büyümesi nedeniyle fiziksel açıdan karşı cinse benzeme gibi birtakım etkilere neden olabilen bir maddedir. Ayrıca dikkat eksikliği, astım ve kanserlere yol açabilir.
D vitamini eksikliği de üremeye etki ediyor
D vitamini eksikliği bulunan kadınların tüp bebek tedavilerinde D vitamini seviyelerinin normale çekilmesine paralel olarak başarı şansının da arttığı görülmüştür. Yapılan araştırmalara göre, D vitamini eksikliği doğurganlığı azaltırken tüp bebek şansını da önemli ölçüde düşürmektedir. Tüp
bebek tedavisi süresince, testosteron salgılamasını etkilediğinden erkeklerin de D vitamini seviyelerine dikkat etmeleri gerekmektedir.