Gebelik Soruları

Prof. Dr. Ümit Özekici
Prof. Dr. Ümit Özekici
22 Mayıs 20095972 görüntülenme
Randevu Al
Gebelik Soruları
Gelişen teknoloji ve kolaylaşan bilgiye ulaşım nedeniyle sağlık hizmetleri çok daha etkin ve yaygınlaşmış olsa da halen en okumuş kadınlar bile üreme organlarının işlev ve hastalıkları, erken tanı ve tedavi konularında yeterince bilgili değillerdir. Milyonlarca kadınımızın düzenli kontrolünde olduğu bir jinekoloji yoktur ve kendi için en önemli bilgilere bile gazete, dergi, televizyon ve internetten ulaşmakta bu da çoğunlukta tek taraflı olmaktadır. Bu kitapçığı hazırlarken gerek doğum, gerek kadın sağlığı ve hastalıkları gerekse de kısırlık ve tedavisi konularında sıklıkla karşılaşılan soruların yanıtlarını vermeye çalıştık. Kadınlarımızın üreme sağlığıyla ilgili olarak en sık karşılaşabilecekleri soruları ve yanıtlarını 3 ana başlık altında topladık. Sağlık ve esenlik dileklerimle.

Gebelik ve Doğum

1. Gebelik tanısı nasıl konur?

Düzenli adet gören ve korunmayan evli bir genç kişide adet gecikmesi olmuşsa kanda ve idrarda yapılan testler ultrason bulantı, halsizlik ya da baş dönmesi gibi belirtilerle gebelik tanısı konulabilir.

2. Gebeler ne zaman doktora başvurmalıdır?

Adeti geciken bir kadın hemen doktora başvurmalıdır. Gebelik testi ve ultrasonda hemen tanı konulabilir. Sonra izleyen ayda anne adayı düzenli aylık kontrollere başlamalıdır.

3. Gebelik nasıl izlenir?

Planlı bir gebelikte, gebelik öncesi dönemde jinekolojik muayene, ultrason ve cx smear yapılan anne adayının TORCH kan grubu, hemogram ve tanı idrar testi yapılmalı, gebelikle birlikte aylık gebelik muayene ve ultrasonu, kan testleri ve tanı idrar testleri de ek olarak 11- 15 haftalık dönemde 2’li, 16- 18 hafta 3’lü tarama testleri 22- 26 haftalarda ise 2. düzey USG ve doppler testi yapılmalıdır. Böylece down sendromu ve sık görülen anomaliler ekarte edilmeli, riskli adaylarda 18- 22 haftalarda amniyosentez sonrasında kordosentezlere başvurulmalıdır. 24- 26 haftalarda şeker yüklemesi yapılmalıdır.

4. Gebelikte zararlı maddeler nelerdir?

Doktorlara danışmadan alınan ilaçlar kahve, sigara ve narkotik maddelerin tümü gebelikte kesinlikle sakıncalıdır. Alkol ve sigara gebe kalmayı zorlaştırırken anomali ve düşük doğum tartılı gelişme geriliği olan bebeklere erken doğum ve anne rahminde ölümlere neden olabilir.

5. İleri sistemik hastalar gebe kalabilirler mi?

İleri evre kalp, karaciğer ve böbrek hastaları ve diabetlerin gebe kalmaları sakıncalı olabilir. Mutlaka iç hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.

6. Bebek hareketleri ne zaman anne tarafından hissedilebilir?

İlk gebeliklerde 18- 20 daha önce gebe kalmış olanlarda 16. haftadan itibaren hissedilir.

7. Gebelikte saç boyanabilir mi?

Kesin bir yasak söz konusu olmamakla birlikte mümkünse beşinci aydan sonra ve organik boya önerilmektedir.

8. Gebelikte ultrason sakıncalı mıdır?

Doğum hekimliğinde 1956’dan itibaren ultrason kullanılmaktadır. Bugüne kadar bildirilen bir komplikasyon yoktur yine de doktorun belirlediği sıklık dışında ultrason kullanılmalıdır.

9. Ultrason gebelikte hangi amaçla kullanılır?

Rahim içi, dış gebelik ayrımında, hem gebelik hem tanısı çoğul gebelik ayrımında gebeliğe eşlik eden miyom, polik ya da over kistinin tanımında gebeliğin haftalarına uygun ilerleyip ilerlemediğini saptanmasında yardımcı olur.

10. Kalıtsal hastalık tanısı nasıl konulur?

Kendiliğinden gebe kalanlarda koryonvillum biyopsisi, amniyosentez veya kordosentezle alınan örneklerde kromozom anomali tanısı konabilir. Tedavi ile gebe kalanlarda genellikle tüp bebek uygulamalarında embriyo transferi öncesi yapılacak PGD (preimplantasyon genetik tanısı) ile kalıtsal hastalık tanısı konulabilir.

11. Şeker, kalp ve böbrek hastaları gebelikte nasıl izlenir?

İlgili branş uzmanlarıyla tüm gebelik ve doğum boyunca titizlikle izlenmelidir.

12. Kan uyuşmazlığı nedir? Tedavisi var mıdır?

Annenin kadın Rh (-) ve babanın Rh (+) ise Rh uygunsuzluğu beklenebilir. Gebelik içinde indirect coombs testi ile izlenip fetal hydrasyon gelişenlerde anne rahmindeyken bebeğin kanı değiştirilebilir. Doğum sonrası ise kan grubu direct coombs testi sonuçlarına göre izleme fototerapi veya bebeğin kanının değiştirilmesidir.

13. Down sendromu nedir? Kimlerde daha sık görülür? Nasıl tanı konur?

Mongol çocuk olarak da bilinen bu hastalıktan zihinsel ve bedensel gelişme geriliği vardır. 35 yaş ve üzerinde daha önce mongol çocuk doğurmuşlarda daha sık görülür. Koryonvillum biyopsisi amniyosentez veya kordosentezle alınan örnekler 21.kromozom trisomisi olarak tanı konur.

14. Bu hastalıkların tedavisi var mıdır?

Tüm bu belirtiler imvazif (girişimsel) olup düşük yaptırma, kanama, enfeksiyon, uzun zamanda amniyo sıvı kaybı A-C gelişim bozukluğuna yol açma gibi riskleri vardır.

15. Anomalili gebelik için risksiz tanı yöntemleri nelerdir?

11- 14. haftalarda 2’li, 16- 18. haftalarda 3’lü tarama testleri ve 22. haftada ikinci düzeyde USG ve doppler testleri sağlanabilir.

16. Gebe kalma yönünden en yüksek olduğu adet günleri hangisidir?

Düzenli olarak 28 günde bir adet gören kadınların adetin 12- 19. günleri arası riskli günlerdir. 14- 15 -16. günler en yüksek günlerdir.

17. Doğum sonrası komplikasyonlar nelerdir?

Erken veya geç kanamalar, rahim veya meme iltihabı, üreme organ yırtıkları, damar tıkanıklıkları görülebilir. Erken tanıdan tedavi başarısı yüksektir.

18. Bir doğumdan ne kadar sene sonra tekrar doğum yapabilir?

İster normal ister sezaryen doğum olsun en az iki yıl arayla doğum yapılması önerilmektedir.

19. Preeklempsi nedir/ eklempsi nedir?

Özellikle 20. gebelik haftasından sonra hipertansiyon, ödem (vücutta şişme ) ve idrarda protein kaybı gibi belirtilerden en az ikisinin bulunduğu durumlar anne ve bebeğe ait hastalık ve ölüm riski yönünden önem taşır.

20. Normal doğum mu sezaryenle doğum mu önerilmelidir?

Tüm gelişken ülkelerde doğumların % 70- 75’i normal vaginal yoldan gerçekleştirilir. Ancak % 20- 25’inde sezaryene başvurulmaktadır.

21. Doğrudan sezaryen doğum gerekçeleri nelerdir?

Eskiden sezaryen olanlar, miyom ameliyatı geçirenler plesentanın erken ayrıldığı, önde geldiği, makat gelişi, çoğul gebelik kordon ya da kol sarkması çocuğun kalp atım bozukluklarında iri çocuk, çatı darlığı gibi durumlarda doğrudan sezaryen ile doğuma başvurulur.

22. Bir kez sezaryen olanlar tekrar sezaryenle mi doğurtulmalıdır?

Ana tercih normal doğum olmakla birlikte, daha önce sezaryen gerekçesi göz önünde bulundurulmakla birlikte tekrar sezaryenle doğum yapılması daha uygun olur. Ard arda en fazla üç sezaryene izin verilir.

23. Ağrısız doğum var mıdır?

Epidural ve/ veya spinal anestezi ile belden aşağısı uyuşturularak ağrısız doğum yapılabilir. Gebenin bu yönteme engeli olup olmadığının anestezi uzmanı tarafından belirtilmesi gerekir.

24. İstenilen cinsiyette bebeğe sahip olunabilir mi?

Yumurtlama günü saptanarak doğrudan cinsel birliktelik aşılama veya genetik incelemeli tüp bebek yöntemiyle istenilen cinsiyette bebeğe sahip olunabilir. Tüp bebek yönteminde %100 başarılı olsa da ülkemizde yasaklanmıştır. Gebelik sırasında 12. haftadan itibaren gebeliğin cinsiyeti belirlenebilir. Başka amaçlı yapılabilecek amniyosentez sırasında da tanı konulabilse de bu yöntemle cinsiyet tayini de ülkemizde yasaktır.

25. Doğumdan ne kadar sonra adet görülür?

Emziren kadınlarda ancak emzirme bittikten 1 ay sonra adet görülür. Çok sık olmamakla birlikte emzirirken de adet görülebilir. Korunmayan kadınlarda adet doğumu takiben 6 hafta da görmemişse ilk gebelik araştırılır sonrada doktor tarafından adet gösterilir.

26- Doğum kontrol yöntemleri nelerdir? Doğumdan ne kadar sonra kullanılmaya başlanır?

Erkeğin prezervatif kullanması, kanalların bağlatılması, kadınlar için doğum kontrol hapları, rahim içi araç, kapsül jel ve fitiller rahim ağzı başlığı aylık ya da üç aylık hormon enjeksiyonları, kalıcı olarak ise tuba denilen kadın yolu kanallarının bağlanması ya da tıkanması en çok kullanılan yöntemlerdir. Hiç zararı olmayan ve yüksek etkinliği olan yöntem prezervatif kullanımı olup tüm bu yöntemler doğum/ sezaryen hemen takiben uygulanabilir.

27- Düşük nedir? Nasıl tanısı konulur?

20 haftadan veya 450 gramdan düşük ağırlıktaki bebek kayıplarına düşük denir. 12. haftada düşük ise erken, 20. haftadan erken ise geç düşükler denir. Vaginal kanama veya ağrı ikisi birden belirtileri oluşturur.

28- Düşük tipleri nelerdir?

Kendiliğinden ya da tedavi amacıyla yapılanlar diye ikiye ayrılır. Evrelerine göre düşük tehdidi, durdurulamayan ya da tam/ tam olmayan düşükler olarak sınıflanabilir.

29- Üreme çağındaki bir kadının her ay gebe kalma şansı ne kadardır?

Sağlıklı genç bir kadının birinci yıl gebe kalma şansı % 80, ikinci yıl % 86- 90’dır.

30- Dış gebelik nedir? Erken tanısı mümkün müdür?

Dış gebelik döllenen yumurtanın rahim içine yani olması gereken yere değil de dışına yerleşmesidir. Eğer gebeliğin büyümesi ile birlikte yırtılırsa öldürcü kanamalara yol açabilir. Hasta zamanında başvurursa yırtılmadan tespiti ve buna göre de daha kolay tedavisi mümkündür.

31. Gebelerde kanser kontrolü yapılabilir mi?

Bence ülkemizdeki kadınlar için bir genelleme yaparsak en uygun zamandır. Hamilelik dönemi kadının belki de doktora büyük bir rahatsızlık olmadan başvurduğu tek dönemdir. Bu nedenle hekimin hamilelik esnasında hastayı kanser taraması açısından da değerlendirmesinde yarar vardır ve hiçbir mahsuru yoktur.

Bazı kanser tiplerinin hamilelik esnasında teşhis ve tedavilerinin anne ve çocuğa zararlı olmadan yapılabilmesi mümkündür.

Etiketler

TanıHamileGebeUltrasoundİzlem

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Ümit Özekici

Prof. Dr. Ümit Özekici

Prof. Dr. Ümit ÖZEKİCİ, tıp eğitimini İstanbul Tıp Fakültesi'nde tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine aynı üniversitenin Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda  yapmış ve Kadın Haatalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur. 1989 yılında Göttingen Üniversitesi Tıp Fükültesi’nde ilk fertilite eğitimine başlamış olan Dr. ÖZEKİCİ, 1991-1992 yılları arasında ise yardımcı üreme eğitimi için Nottingham Üniversitesi Queen’s Medical Center’de konuk öğretim üyesi olarak IVF/ ICSI, endoskopik ve mikrocerrahi konularında çalışmalar yapmıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.