Evlilikte karşılıklı kabullenmek

Psk. Dan. Serhat Yabancı
Psk. Dan. Serhat Yabancı
3 Mayıs 2012803 görüntülenme
Randevu Al
Evlilikte karşılıklı kabullenmek

             Tanışma süresinden itibaren en çok gözden kaçan nokta, çiftlerin birbirinin yapılarını kabullenip kabullenmeme sorunudur. Bu sorun eğer başlarda çözülmezse ilişki bitmese bile her zaman ilişkinin huzursuzluğunun gizli kaynağı olacaktır.
 
Kabullenmek nedir:  iki tarafın karşılıklı olarak;  şekil, kültür, statü,eğitim,para,daha önce geçirmiş olduğu yaşantılar,( evlilik,boşanma,flört, kaza,suç vb.) tüm konuları bilerek, görerek, analiz ederek,sorun olamayacağına emin olarak ilişkiye  başlaması veya sonradan kabul etmesidir. Kabullenmek, her şeyi kabullenmek demek de değildir.  Mesela, şiddet, devam eden aldatma, sorumsuzluk, ilgisizlik, kumar vs. gibi.  Kabullenilecek konular, ilişkinin genel yapısına ve kabul edecek kişinin fiziksel, ruhsal yapısına zarar vermeyecek düzeyde olmalıdır.
 
Peki neyi kabul edip neyi kabul etmeyeceğiz: bu konu, ilişkinin ve tarafların özelliğine göre değişir. Ama kabul edilmez dediklerimiz genelde herkesin yanlış bulduğu şeyleri barındırmalıdır. Şiddet, alkol, devamlı aldatma ( neden devamlı diyorum çünkü, bu konu her evlilik için özeldir,kendi içinde değerlendirilmedir.),sorumsuz,ilgisiz, vs .gibi. tabi burada esas olan bir başka nokta ise kabullenilmeyecek olan davranışın sıklığı ve sürekliliğidir.
 Esas olan aslında yapılan davranıştan çok SIKLIK ve SÜREKLİLİKTİR. Davranışın bir/kaç kez  olması genelde tolere edilebilir. Bu nedenle anlık ve çok nadir davranışları genele yaymadan değerlendirmeliyiz.
 
Neleri kabul edelim:  öncelikle, sahip olunan ve değişmezleri ya kabul etmeliyiz ya da başında isek karar vermeliyiz.  Din, dil, ırk, şekil, kültürel durum, aile gibi.  Bunlar kabul edilmelidir. Çünkü bunlar kişinin kendisinin bile değiştiremeyeceği, kaldı ki bir ilişki için değiştirmemesi gerekenlerdir. Sizi siz olduğunuz için seven/kabul eden biriyle evlenir/sevgili olursanız, tavizler yaşamazsınız. Biri ilişki için kendinizle devamlı çelişmezsiniz.

Neler kabul edilebilir risksiz:   değişebilir şeyler konusunda kabul edilebilirlik düşünülebilir. Mesela, evinin olmaması, kıyafetinin  yetersizliği, çok konuşmak, kilo, alışveriş kontrolsüzlüğü,yemek yemek/yapmak, temizlik.vs. gibi. Bunların geliştirilmesi ve değişmesi zamanla ve iki tarafında isteği ile olabilir.

Kabullenemeyen insanların kişiliği:  kabullenemeyen insanlar genelde hırslı, bencil, kontrolcü, kaygılı ve takıntılı olabilir. Karşıdakini kendi istediği şekle sokmak, onu kontrol etmek adına kendi istediği gibi yaşamını sınırlamak, ilişkiyi kendi mutluluğu için sürmesini istemek,başkası için normal gelen bir şeyi sorun edip değiştirmeye çalışmak.partneri üzerinde başardığı değişimi kendi egosuna  yada partnerinin kendisine verdiği sevgiyle ölçmek.

Kabullen(e)meyen kişi, bir davranışın değişimi istiyorsa, bunun ilişkiye getirisini öncelikle ölçmelidir. Bu bir hırs mı kontrol mü yoksa ilişki için yapıcı bir değişim mi? Bireysel isteklerimiz için karşıdakinin değişmesini istemeye hakkımız yok.

Değişmesini beklemek veya değiştirme çabası çok az ve zamana yayılmalı iki taraf birbirine zaman  tanıyıp destek olmalıdır. Değişimi isteyen sadece isteyen ve rahatsızlığı bildiren değil, bu değişim için daha çok çaba sarf eden olmalıdır.

Çok iyi giden bir ilişkide partnerinizin bir davranışına odaklanıp iyi ilişkiyi görmezden gelip sadece olumsuz davranışa odaklanmak da direnç yaratır. İlişkinin diğer iyi yönlerini de bozmaya başlar ve siz saplantınızın bedelini bozulmalar ile  ödersiniz.

Değişim eğer, emir veya dayatma şeklinde yansır ise karşıdakinde ciddi bir direnç oluşur. Yani yapacağı varsa da yapmaz. Çünkü ona göre o davranışı yapmak artık mağlup olmak anlamına gelir. O nedenle iki tarafın birbiri üzerindeki etkileri asla otorite ve güç ile ilişkilendirilmemelidir. İlişki gönül işidir. Gönül ile yürüyen bir sisteme güç karıştırırsanız karşınızda güç bulursunuz.

Yeni dönem ilişkilerde iki tarafında egoları aşırı yüksek. Bu egolar gönül ilişkilerinin formatına aykırıdır.egonun olduğu yerde hırs,yarış ve zamanla acımasızlık oluşur. O nedenle mümkün olduğunca ilişkiye egolarımızı bulaştırmayalım.

Yeni dönemde kadının iş hayatında güçlü olması, erkeğin paraya verdiği değerin artması, paranın ve statünün temel güç kaynağı olması nedeniyle ilişkilere de müdürlüğümüzü patronluğumuzu bulaştırdık. bunun yanında herkesin  yeni eş/sevgili bulma şansı da arttığı için rest çekmek ve güçlü olmak daha da büyük tehlike haline dönüştü. Bu nedenle evliliklerde bitmez bilmeyen güç  savaşları, ego savaşları  ve haklıyım-güçlüyüm savaşları başladı. Artık tartışmalar neyin doğru olduğu için  değil, kimin haklı olduğu için yapılıyor.  O halde evlilik veya flörtünüze güç bulaştırmayın.

Gönül ilişkilerinde karşıdakini değiştirmeye çalışmak, sadece doğru bir üslup ve  sevgi dili mümkündür. Terk etme Tehdidi, aynısını yapma vs çözümsüzlüktür. Eğer partnerinize bunu yaparsanız o da değiştiremediği konuda aynısını yapar.  Ama diğer yandan da eğer partneriniz bir konuda ısrarla davranış değişikliği istiyor ve siz kulak tıkıyorsanız o zamanla sizin davranışınıza inat bir davranış geliştirecektir. İnadın altındaki kendi inadınızı veya sorumsuzluğunuzu bulmalısınız.

Yazar Hakkında

Psk. Dan. Serhat Yabancı

Psk. Dan. Serhat Yabancı

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır