Aç olmasanız da yemek yiyorsunuz sonradan mı farkına varıyorsunuz? Korkmayın yalnız değilsiniz ama gerçekten aç da değilsiniz. O yemekleri size yediren fiziksek açlığınız değil, duygularınız!
Endişe, stres, belirsizliğin yoğun olduğu bugünlerde evde geçirdiğimiz süre boyunca soluğu mutfakta alanlar DURUUUUN! Karantina bahanesiyle günde 7272 öğün yapanlar, dışarı çıkacağımız o kutsal günde ayakkabı bağlanamaz, pantolonlar etekler belden geçemez, yaz günü bile siyahlara mecbur kalırsanız ben görürüm sizi. Zaten sıfır hareket evlerdeyiz, acilen elindeki çekirdek, kola, mısır, çikolata, tatlı vs her neyse bırak!
Vücudumuz tanımadığı bir virüsle karşı karşıya ve hepimiz panik halindeyiz. Sosyal medyada veya günlük hayatımızda başka bir konuyu konuşamaz olduk. Gözardı edilmemesi gereken en büyük gerçek şu ki kalabalık ortamlardan uzak durup bir süre izole yaşamamız lazım. Çoğu işyerleri evden çalışma uygulamasına geçti. Bu nedenle evde hareketsiz kalıp stres bazlı yemek yeme istediğinde artış olabilir. Karantina süreci boyunca formunuzu korumak ve dengeli beslenmek bağışıklık sistemini güçlendirmek için de gerekli.
Koronavirüsün bulaşmasını tek başına engelleyebilecek veya tedavi edebilecek herhangi bir gıda olmasa da; sağlıklı ve dengeli beslenmenin, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile beraber bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır. Bu süreçte şöyle bir algıya da kapılan bir kesim var; "bağışıklığım düşer, en iyisi diyeti miyeti bırakayım" acaba?? Sakın böyle bir algıya kapılmayalım! Çünkü söz konusu diyet algısı kısıtlı beslenme olunca öyle. Aslında diyet; bu algının ötesinde sağlıklı bir beslenme şekle olduğu unutulmamalı. Diyeti bırakmanın bizdeki karşılığı maalesef bol bol karbonhidrat ve basit şekerden zengin besinler tüketmek gibi olunca virüsten korunmak şöyle dursun, tam tersi basit karbonhidratlardan zengin beslenme enflasyon riskini artıracaktır. Bu dönemde kısıtlayıcı ve zorlayıcı diyetler yerine bağışıklık güçlendirici ve kilo kontrolü yapıcı diyetler yapmak en doğru olan. Lütfen bağışıklığınızı düşürecek kısıtlı, enerji ve besin değeri düşük, şok diyetler yapmayın. Diyetisyeninizin sizin için yaptığı diyet, tüm besin gruplarını kapsadığından daha sağlıklı ve bağışıklığınızı güçlendirici. Şuan herkesin önce kendini, sevdiklerini ve başkasını düşünmesi gereken bir zaman dilimindeyiz.

Peki bu süreçte neler yapabiliriz, nasıl vakit geçirebiliriz?

Öncelikle evdeki abur cuburlardan kurtulmalısın. Çünkü evdeyken kendine hakim olamayabilirsin. Seni uzun süre tok tutacak besinler tüketmelisin ki acıkma süren azalmasın. Bunların başında yumurta geliyor. Haşlayarak tüketirsen seni daha uzun süre tok tutucaktır. Bunun dışında tam tahıllı ekmek, galeta, makarna, yulaf ezmesi, sebzeler ve yeşillikler lifli oldukları için daha uzun süre tok kalmana yardımcı olacaktır. Kan şekerini hızla yükselten şeker ve şekerli yiyecek ve içecekler, beyaz ekmek de dâhil hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinlerden ise kaçınılmalı. Ara öğün olarak mutlaka günde iki porsiyon meyve ve bir küçük avuç kadar kuruyemiş (fazlası olmasın dikkat edin) tüketmelisiniz. Hem bağışıklığına iyi gelir hem de gereksiz ve yanlış beslenmeni önler. Bol bol su içmelisin, canın sıkıldıkça su iç . Ilık tarçınlı bitki çayı tokluk süresini uzatır. Havuç, elma, kereviz sapı , marul çiğnemesi uzun lifi yüksek kalorisi unlu besine göre daha avantajlıdır. Çorba, salata bol yemek için iyi seçimdir.
Karantina sürecinde de bütün sağlıklı beslenme kuralları geçerli olmakla birlikte fiziksel aktivitemiz kısıtlı kaldığı için ya tükettiğimiz besin miktarını biraz azaltmamız ya da evin içinde mümkün olduğunca fiziksel aktivite yapmamız gerekmekte. Evde pilates, yoga veya leslie gibi basit sporlar yapabiliriz.
Dipnot: Sorun ne olursa olsun, çözümü direk buzdolabı değil! Ve çoğu zaman aç değilsin, sadece sıkılıyorsun.
Bizim için değerlisiniz, kendinize iyi bakın, sağlıkla kalın...