Erteleme hastalığına karşı savaşı ertelemeyin
Merak etmeyin, dünyada yerli yabancı ara ara hepimize olabilir bu Erteleme Hastalığı :)
Merak edeceğiniz noktaysa, ara ara'dan öte bir hal alması ve günlük işlerimizi engelleyecek noktaya gelmesi olmalıdır. O nokta harekete geçmeniz gereken noktadır. Evet yapılması gereken işleri son ana bırakıp yetiştirme zorluğu yaşayıp ortaya çıkan adrenalinin bağımlısı olabilirsiniz. Ancak adrenalinin yarattığı enerjiyle yapılan işlerde muhakkak ki gözden kaçan birşeyler olacak ama işe noktayı koyduğunuzda fark ettiğiniz için (tabii son kez gözden geçirmediğinizi varsayarsak) çok geç olacak ve bu da ayrı bir stres yaratacak.
Eğer size tanıdık geldiyse sakın üzülmeyin! Zira bunun adı var. Nedenleri var. Ve çözümü de var. Procrastination adında literatüre girmiş bu olgu, dilimizde “erteleme hastalığı” olarak geçmektedir. Nedenlere gelince;
a. Mükemmeliyetçilik
Yaptığınız veya yapacağınız şey en iyisi olmak zorunda değildir.
b. Motivasyon Eksikliği
Belki beslenme belki işin zorluğu belki size uygun olmaması nedeniyle başlama gücünü bulamayabilirsiniz.
c. Size göre yanlış proje-ödev-işi seçmek
Adı üstünde, seçimde yanlışlık. Danışmanlar, öğretmenler, patronlar, sevgililer vb her zaman sizin için doğru şeyi isteyemeyebilirler.
d. Başarısızlık şeması, yani “zaten başaramam” inancı
Buysa çocukluktan gelir ve bir gözlük gibidir. Bu şemaya sahipseniz çoğu zaman en baştan başlayamazsınız veya son ana kadar beklersiniz.
Bu durumu yaşayan kişilere faydalı olabilecek ufak tavsiyelere gelince:
Kısa yürüyüşler yapın. Dışarıda kısa da olsa zaman geçirmek hem temiz hafa, hem de yeni düşünceler ve enerji katabilir
Bölünmeyecek zamanlar seçin. Yani ortamı öyle düzenleyin ki o şeyi yapmaya başladığınızda arama-mail-sms-arkadaş-aile vb gibi sizi işten kaldırabilecek etken olmasın. İş bitince o kaçırdıklarınıza ayıracak vaktiniz olacaktır.
İşleri 80/20 kuralına göre yapın. Yapacağınız veya yaptığınız şeyin %80’i bitince yayınlayın-olmuş kabul edin. Kalan 20’yi kervan yolda düzülür mantığıyla geri bildirimlere veya gördüğünüz eksiklere göre tamamlarsınız.
Her gün BİR işi yapın. Başlamadan evel düşünün “bugün yapacak tek şeyim olsa, neyi yapsam en iyi olurdu?”
Çeldiricileri Kaldırın. Başlamadan evel masanızı temizleyin ve yukarıda dediğimiz gibi telefonu, twitterı, instagram, facebook’u ve telefonu kapatın. Size aşırı gelebilir. Ama durumunuzu düşünürseniz, sizin için gereklidir.
İşleri parçalara ayırın. İşleri bölün. Özellikle büyük işleri. Her iş birden çok alt parçaya bölünebilir. Bu sayede yapılması gereken şey aşmanız gereken büyük, kocaman bir dağ gibi değil, ufak şirin tepeler haline gelecektir.
Kendinize hediyeler verin. Başlamadan önce ufak parçalar belirlediniz ya, her parçayı geçtiğinizde gidin ufak birşey yiyin. Biküvi, gofret, tatlı, kola vb
En iyi zamanınızı bulun. Gün içinde kıyasla en verimli olduğunuz zamanı tespit edin. Ve işleri olabildiği kadar o zamana getirin. Ancak bu erteleme için bir mazeret olmasın sakın, “en verimli” saat varsa, normal verimli saat de vardır ;)
Bitmişler listesi tutun. Her günün sonunda yaptığınız şeyleri yazın. Bu sayede günün sonunda o gün ne kadar şey yaptığınızı görüp hepsini yapabilecek gücün içinizde olduğuna inancınız artacaktır.
Kısa aralar verin. 25 dakika çalışın ve 3 dakikalık kısa molalar verin ki beyniniz rahatlasın.
En kolayları önce halledin. Yapılacak işi böldükten sonra 10 dakika veya daha kısa sürede yapılabilecek olanlar varsa işe onlarla başlayın. Onları yapa yapa aslında ne kadar çok şey yapabildiğinizi farkedersiniz. (hele yukarıdaki “bitmişler listesi” tutulursa)
Bir Venn Diyagramı çizin. Dünyanın en büyük şirketlerinden General Electric’in baş pazarlama müdürü Beth Comstock büyük işlere girişmeden evvel nereden başlamaya karar verirken Venn Diyagramları çizermiş. Bunun içinse 3 tane çember çizip 1. Yapması gerekenler 2. Yapmayı sevdikleri 3. Yapmaktan nefret ettikleri olarak başlıklar koyup işin alt maddelerini bu tabloya koyup “yapması gerekenler” ve “ yapmayı sevdikleri” kümelerinde kesişen şeylerle başlarmış.
Yeterince uyuyun. Eğer yorulmuşsanız dikkatini dağıtacak şeylere daha rahat kapılırsınız. Hele uykunuz da gelmişse mutlaka dikkatiniz dağılır. Yarım dikkatle yarım iş yapmaktansa tam dikkatle tam veya %80 iş yapmak daha yararlı olduğundan yatın uyuyun.
NEDEN yaptığınızı hatırlatın. Saatler, günler, aylar boyunca uğraştığınız veya uğraşacağınız şeyin aslında ne için olduğunu kendinize hatırlatın. Cevabı sizi motive edecektir.
Kendinize iyi davranın. Yani acımasız olmayın. Tamam geçmişte belki çok yattınız, çok sallandınız ve erteleyip durdunuz. Ancak unutmayın ki bu ipuçlarını bu geçmişi aşmak için okudunuz. Demek ki sizde gereken umut ve motivasyon var ;)