Bir erişkinin DEHB olup olmadığının belirlenmesi yetkin bir uzman tarafından (psikiyatrist) kapsamlı bir değerlendirmeyi gerektirmektedir. Bu, mevcut belirtilerin değerlendirilmesine ek olarak çocukluk çağındaki akademik ve davranışsal öykünün incelenmesini de içermelidir.
Büyük çoğunlukla, DEHB olan erişkinlere çocukluk çağında gerektiği gibi tanı koyulmamıştır. Bu hastalığın kalıtımsal olduğu düşünüldüğünden, DEHB sıklıkla erişkinlerde çocuklarına tanı koyulduktan sonra ilk kez fark edilmektedir. Erişkinlerin DEHB açısından değerlendirilmesinde bazen başka belirti kontrol listeleri kullanılmakla birlikte, günümüzde en geçerli olan DSM-IV ölçütleridir. Azalma eğilimi gösteren hiperaktvitenin dışında, huzursuzluk, dikkat ve organizasyonda güçlükler, dürtüsel olma ve sosyal güçlükler gibi birçok DEHB belietisi erişkinlik yıllarında da devam etmektedir. DEHB olan erişkinlerin dikkati kolaylıkla dağılmakta, dikkatini sürdürme ve önceden plan yapma güçlükleri yaşamakta ve işleri tamamlayamayabilmektedirler. Çoğu zaman duygu durumu dalgalanmaları vardır ve hemen sinirlenirler. Bunun bir sonucu olarak, DEHB olan bazı erişkinler kariyer güçlükleri yaşayabilmektedir.
DEHB Nedenleri Nelerdir?
Bilim adamları DEHB'nin tek bir nedenden kaynaklanmadığı konusunda hemfikirler. DEHB'yle ilişkili olduğu sanılan etkenler genetik ve çevreseldir. DEHB'nin nedenleri çok açık olmasa da, DEHB olan kişilerin beyin işlevlerinde bazı anormallikler olduğunu ortaya koyan beyin görüntüleme yöntemlerinin kullanıldığı çalışmalar yeterince kanıt sunmaktadır.
Beynin anormal işleyişi
Beynin kimyasal aktivitesini gösteren radyoaktif bir madde kullanan beyin görüntüleme yöntemi olan PET'in (positron emission tomografisi) kullanıldığı çalışmalar sağlıklı kişilerle DEHB olan kişiler arasında önemli farklar olduğunu ortaya koymuştur. DEHB'ye yol açan altta yatan fizyolojik mekanizma hala tam olarak anlaşılamamıştır. Kimyasallarda ya da daha kesin olarak açıklamak gerekirse beyindeki mesajları ileten nörotransmiterlerde dengesizlik olduğu varsayılmaktadır. PET taramalarının bir araştırma cihazı olarak kullanıldıkları ve bunların tanı amacıyla kullanılmaya uygun olmadıklarını not etmek gerekir.
Genetik ve çevresel etkenler
DEHB kalıtsal biyokimyasal koşullardan, fetüsün beyninde dikkat ve hareketi kontrol eden alanları etkileyen anormal gelişimden, toksinlerden (örn: kurşun), gelişme bozukluklarından ve diyetten kaynaklanabilmektedir. Ayrıca beyin hasarına yol açan kafa yaralanması da DEHB'yi tetikleyen bir faktör olabilir. DEHB'nin genelde aile bireylerinde ortaya çıkması genlerin bu hastalıkta rol oynayabileceğine işaret etmektedir. İkizler, evlat edinilmiş çocuklar ve aile popülâsyonlarında yapılan araştırmalardan DEHB'de genetik rolü destekleyen güçlü kanıtlar edilmiştir. Bu çalışmalarda, DEHB olan anne babaların yaklaşık yarısının bu hastalığı taşıyan çocuklara sahip oldukları belirlenmiştir. DEHB olan çocukların % 10 ila %35'inde DEHB olan birinci derece akrabası vardır. DEHB'nin aşırı şeker tüketimi, gıda katkı maddeleri, çok fazla televizyon izleme ya da anne baba ilgisinin eksikliği gibi nedenlerden kaynaklandığı yönünde halk arasında yaygın olan görüşler araştırmalar tarafından desteklenmemektedir.