Emzirme ile ilgili doğru bilinen yanlışlar
-
Doğumdan sonra anne sütü hemen gelmez.
Doğumdan sonra akıcı süt hemen gelmez. İlk süt yani Kolostrum(ağız sütü de denilir) koyu kıvamlı ve yapışkan formdadır. Olgun süt gibi akıcı kıvamda olmadığı için yeni anne “sütüm yok” kaygısına kapılabilir.
-
Meme küçükse süt az olur.
Meme yapısı süt üretimini etkilemez. Beyindeki Prolaktin hormonu sayesinde süt üretilir ve doğuştan bir anomali yoksa süt üretme bezleri her meme yapısında bulunur.
-
Sağılan süt ile bebeğin emdiği sütün miktarı aynı olur.
Bebeklerin emme gücü her türlü sağım cihazından çok daha güçlü ve etkilidir. Emzirme sırasında bebeğin ağzı, memeuçlarındaki sinir uçlarını uyaran refleksler tetikler. Böylece bebek emdikçe süt üretimi tekrarlanır.
-
İkiz bebeği olanların sütü iki bebeğe yetmez.
Anne kaç bebek emziriyorsa beyne o miktarda süt talebi iletilir. Anne bedeni 2 bebeğe yetecek miktarda süt üretebilir.
-
Enfeksiyonu olan anne bebeğini emzirmemelidir.
Virüs sütten bebeğe geçmez. Virüsle enfekte olan annenin vücudunda bu virüse karşı gelişmiş olan antikorlar emzirme yoluyla bebeğe geçip, bebeğin hastalanmasında önleyici etki yaparlar.
-
Sezaryen doğum sütün geç gelmesine neden olur.
Süt üretimi gebelikten itibaren başlar. Ancak gerçek süt üretimi doğumdan sonra bebeğin emerek memeyi uyarması ile tam anlamıyla başlamış olur. Bebek ne kadar sık emzirilirse süt o kadar artacaktır.
Sevgili anneler ve anne adayları, yaşadığınız bu çok özel deneyimi ilk kez yaşıyorsanız korku ve kaygılarınızın olması çok normal. Doğru bilgiyi çevrenizden değil, uzmanlardan ve hatta mümkünse emzirme danışmanlarından öğrenerek kendinizi ve tatlı yavrunuzu koruyabilirsiniz.
Korkmayın, iyi bir anne olacaksınız💚