Eleştirel Düşünme ve Eleştirel Düşünürlerin Özellikleri

Klinik Psikolog Mehmet Emin Kızgın
Klinik Psikolog Mehmet Emin Kızgın
31 Mart 201613252 görüntülenme
Randevu Al
Eleştirel Düşünme ve Eleştirel Düşünürlerin Özellikleri

Eleştirel düşünme kavramsal açıdan zihinsel bir süreç olarak algılanmasına rağmen, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. İnsanlar dinlerken, düşünürken, okurken, yazarken ya da bilgilerini aktarırken eleştirel düşünceye sahip olabilir.

Eleştirel düşünmenin sekiz özelliğini tanımlanmıştır, eleştirel düşünme soru sormayı, bir problemi tanımlamayı, delilleri incelemeyi, varsayımları ve önyargıları analiz etmeyi, duygusal akıl yürütmelerden kaçınmayı, aşırı basitleştirmelerden kaçınmayı, başka yorumlamaları düşünmeyi ve belirsizliği tolere etmeyi içermektedir. Belirsizlikle uğraşmak eleştirel düşünmenin aynı zamanda önemli bir parçası olarak görülür. Belirsizlik ve şüphe eleştirel düşünme işlevlerine hizmet eder ve her ikisi de düşünme süreçlerinin verimli ve gerekli parçalarıdır.

Çoğu kaynak tarafından tanımlanan eleştirel düşünmenin bir diğer özelliği (Meta Cognation) üst biliştir. Bireyin kendi zihinsel süreç ve performanslarının farkında olmasına biz üst biliş diyoruz. Örneğin, üst biliş düzeyi yüksek olan bireyler aktif okuyuculardır. Okuma süreci boyunca okuduklarını sorgular, destekler ve yargılarlar. Böylesi faaliyetlere katılan öğrencilerin eleştirel düşünürler ve öğrenciler olması daha olasıdır. Eleştirel düşünüşten yoksun kişiler neyi neden yaptıklarının ayrımına varamazlar.

Eleştirel düşünürler şüpheci, açık görüşlü, adaletli, mantık ve delile değer veren, berraklık ve açıklık delisi, değişik açılardan bakabilenlerdir. Ayrıca şartlara göre durumlarını değiştirebilirler. Eleştirel düşünen kişi düşüncelerini beğenmediği kimseye, “Düşüncelerini kabul etmiyorum ama onları özgürce söyleme hakkını ölünceye kadar savunacağım” diyen büyük Fransız düşünürü Voltaire’nin bu yargılarını bir ilke olarak benimsemiştir

Eleştirel düşünme yaklaşımı genel olarak yukarıda belirtilen özellikleri içermekle birlikte eleştirel düşünme özelliklerine sahip olmayan birisi, hiçbir şeyle fazla ilgilenemeyen, gerçeklerle alakadar olmayan, düşünmeyi reddeden, kapalı görüşlü, esnek olmayan, duyarsız, diğerlerinin düşüncelerini anlamayan, fikirlerini kalitesini tartmak gerektiğinde adil olmayan, önsezileri reddeden, sonuca atlayan veya karar vermeyi çok geciktiren ve bir fikri tekrar incelemeyi reddeden birisidir. Eleştirel düşünüşe erişememiş kişiler, kendilerini yenileme, öğrendiklerini tazeleme gereksinimini duymazlar. Belirli kalıpların, belirli formül ve öğretilerin içinde donup kalmışlardır.

Öyleyse eleştirel düşünmeyi kullanan bireylerin genel özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

Yeni fikirleri algılayabilirler ve kabul edebilme; bilinmeyeni araştırma isteği; güçlü sezgilere sahip olma; dikkatli ve meraklı olma,

Zihinsel uğraşılarda bulunmayı ve problem çözmeyi sevme,

Sebep-sonuç ilişkilerine meraklı olma, öğrendiği kavramları uygulayabilme ve gerçeği keşfetmeyi sevme; kişisel sayı sistemleri, yeni bir takvim ya da alfabe geliştirme,

Bir kez karşı karşıya kaldığı bir malzemeyi akılda tutma,

Sözel becerilerde gelişkin olma, kelime bilgisinin çeşitliliği; kendini kolaylıkla ayrıntılı olarak İfade edebilme,

Araştırıcı olma; yüksek not alma isteği ve dış yaptırımlara bağlı olmayan bir öğrenme isteğine sahip olma,

Duyarlı olma, başkalarıyla empati (bir an için kendini karşısındakinin yerine koyarak onun duygularını anlama) kurabilme; duygusal desteğe gereksinim duyma,

Enerjik, uyanık ve istekli olma; Yeni yaklaşımlar arama, yeni bir konuya ilişkin yoğun çaba ve çalışmalara girme,

İş ve çalışmada bağımsız olma ve çalışmalarında dayanak olarak kendini alma,

Arkadaş canlısı olma; kabul gereksinimi nedeniyle dışa açık ve sosyal olma.

Ayrıca bu tür bireyler:

Kendilerine Karşı dürüsttürler, engellemelere karşı dirençlidirler, çatışmalardan yılmazlar, çok soru sorarlar, yargılara ulaşmada delillere dayanırlar.

Eleştirel düşünme etkinliği sürekli ve dinamik bir süreçtir. Ancak bireysel zaaflarımız ve kendi dışımızda gerçekleşen engellerden dolayı eleştirel düşüncelerimizi kesintiye uğratıyoruz. Bazı şeyleri irdelemeden, bilinçsiz ve körü körüne kabul etmek zorunda kalıyoruz. Otoriteye bağımlılık eleştirel düşünme engellerinin başında geliyor. Belli bir otoriteye bağlanma ve düşünceleri o doğrultuda kalıplaştırma ve dondurma düşünmeyi kökünden yok ediyor. Otoriter düşünen bir insan ya başkalarına bağımlı oluyor ya da kendisini büyük bir otorite olarak görüp başkalarını eziyor. İşin şaşırtıcı ya da çelişkili yanı bizde çoğu kez eleştirel düşünme ile otoriter düşünmenin bir tutulması ya da birbiriyle karıştırılması. Oysa eleştirel düşünme belli bir konuda bir otorite olma, daha iyiyi bilme, üstün olma anlamına gelmiyor.

Eleştirel Düşünürler

Eleştirel düşünürler kendilerine karşı dürüsttürler, bilmedikleri şeyi kabul ederler, sınırlarının farkındadırlar ve kendi hatalarının takipçisidirler.

Eleştirel olmayan düşünürler, yaptıklarından daha çok bildiklerini varsayarlar, sınırlılıklarını reddederler, görüşlerinin hatadan uzak olduklarını kabul ederler.

Eleştirel düşünürler anlamak için uğraşırlar, meraklarının canlı kalmasını sağlarlar, karmaşıklıklara karşı sabırlı olurlar ve çatışmaların üstesinden gelmek için zamana yatırım yapmaya hazırdırlar.

Eleştirel olmayan düşünürler, karmaşıklıklara karşı sabırsızdırlar ve bundan dolayı karmaşıklığı anlamak için caba harcamaktan çok karmaşıklık içinde kalmayı tercih ederler.

Eleştirel düşünürler, kişisel tercihlerin tarafındadırlar ve kanıtlar yararsız olduğu zaman da hüküm vermeyi erteleyerek yargılarını kanıtlara dayandırırlar. Yeni deliller hata verdiği zaman yargılarını gözden geçirirler.

Eleştirel olmayan düşünürler yargılarını izlenimlerine dayandırırlar ve karşıt tepki gösterirler. Kanıtların kalitesi ve niceliği ile ilgilenmezler, ısrarla eski görüşlerine bağlı kalırlar.

Eleştirel Olmayan Düşünürler

Eleştirel düşünürler diğer insanların fikirleri ile ilgilidirler ve bundan dolayı diğer insanlarla ayni düşüncede olmasalar bile onları dikkatlice dinlemeye ve okumaya isteklidirler.

Eleştirel olmayan düşünürler kendi görüşleri ve kendileriyle meşguldürler. Bundan dolayı diğerlerinin fikirlerini paylaşmaya isteksizdirler. Anlaşmazlığın ilk işaretinde “Bunu nasıl çürütebilirim? Düşüncesine eğilimlidirler.

Eleştirel düşünürler, çoğunlukla doğru olmayan aşırı uç fikirlerin farkındadırlar bundan dolayı onlardan kaçınırlar, haklı düşüncelerini uygularlar ve dengelenmiş bir yaklaşımı ararlar.

Eleştirel olmayan düşünürler dengeleme ihtiyacına önem vermezler ve kendi görüşlerine destek veren görüşlere öncelik verirler.

Eleştirel düşünürler, önyargısız uygulama yaparlar, kendilerinin kontrol edilmesinden ziyade duygularını kontrol etmeyi tercih ederler ve hareket etmeden önce düşünürler.

Eleştirel olmayan düşünürler, kendi duygularını takip etmeye ve düşünmeden hareket etmeye eğilimlidirler.

Eleştirel Düşünme Niçin Gereklidir?

Eleştirel ve Orijinal düşünce cezasını basitleştirme:

Sınıflarda ve şirketlerde insanlar “aptal” görünmekten ve daha saçma sorular sormaktan korkarlar, öyleyse öğretmenler ve işverenler itaati ve aptallık korkusunu sınıflardan ve işyerlerinden kaldırmaya başlamalıdırlar. (CarolTravis)

Çocuğun aile ve okul ortamında ürettiği fikirleri serbestçe dile getirmesine izin verilmezse, başarılı olduğu konular görmezlikten gelinip sürekli eleştirilirse, istekleri dikkate alınmazsa, bu tür çocukların kendini geliştirme­de, kendine güvende sınırlılıkları bulunur. Özellikle aileden itibaren başlayan bu olumsuzluklar eleştirel ve yaratıcı düşünmeyi köreltmektedir.

Geleneksel eğitim anlayışında öğrenciler bilginin pasif alıcıları olarak görürler. Teknolojiyle birlikte bugün kullanılabilir olan bilgi miktarı muazzamdır. Bu bilgi patlaması gelecekte de devam edecek gibi görünüyor. Öğrenciler sadece pasif bilgi alıcıları değil aynı zamanda bu bilgiyi rafine olarak algılayabilmek için rehberliğe ihtiyaç duyarlar. Öğrencilerin akademik çalışmaları için eleştirel düşünme becerilerinin geliştirmeye ve onları etkin olarak uygulamaya İhtiyaçları vardır. Karşılaşılacak karmaşık problemler, hızlı teknolojik değişmeler ve bilgi patlamaları, sonucunda alınmaya zorlanacaklar, kararlar karşılarına her zaman çıkacaktır

Özgür ve sorumluluk sahibi bir insan olmak, kolay ve rasyonel tercihler yapabilmek anlamına gelir. Eleştirel düşünmeyen bir birey rasyonel tercihler yapamaz. Ve rasyonel tercihler yapmak İçin gerekli olan becerilere sahip olmayanların kendilerine sunulan hazır bilgileri almak, sahip olduğu sınırlı bilgiler ışığında karar vermek ve çoğu zaman kendi adlarına verilen kararları uygulamaktan başka şansları yoktur.

Eleştirel düşünmenin özelliklerinde anlatıldığı gibi eleştirel düşünce sor­gulamayı içerir. Öğrencilere güzel sorular sorma, eleştirel düşünme eğitim verdiğimiz alanlarda gelişmelerini ilerletmek adına eleştirel düşünme beceri­lerini öğretmek çok önemlidir. Her alan sadece yeni soruların ciddiye alınmasıyla ve genellemeleriyle yaşayacaktır

Eleştirel olmak demek İnsanın her zaman olumsuz olması ve her şey hakkında aşırı eleştirici olması demek değildir. Eleştirel olmak demek olumlu olarak kullanırlar. Burada tanımlanan insan her zaman “niçin, nasıl, şöyle olursa ne olur” sorularını soran insan değildir. Eleştirel düşünme problemlere, sorulara ve konulara nasıl yaklaştığınızdır. Bu bizim gerçeği yakalamamızın en iyi yoludur ancak hala hiçbir garantisi yoktur. Gerçeği bulmak hiç bir zaman kolay olmayacaktır. Eleştirel düşünme bu yolda yürüyebilmektir.

Eleştirel düşünme bilgili ve düşünceli vatandaşlık, demokratik kurumların ve özgür merkezi sistemler için gerekli bir koşuldur. Bu değer, gerçekte o kadar önemli ki, eleştirel şekilde düşünmeyi öğretmek için tüm vatandaşları eğitmeye çalışmamız gerekliliği milli bir görevdir. Sadece onların iyiliği için değil geri kalanlarımızın iyiliği içinde.

Eleştirel düşünmeyi öğretebilmek için bunu amaç edinenlerin örnek oluşturmaları gerekiyor. Öğretmenseniz, öğrencilerle olan iletişiminizle, araş­tırmacıysanız yaptığınız araştırmayla, yönetici iseniz çalışanlarınızla olan etkileşimlerinizle, sanatçıysanız sanatınızla düşünsel etkinliğin ne olduğunu göstereceksiniz. Düşünsel sürekliliğin gelişebileceği bir ortam, bir atmosfer oluşturmak büyük ölçüde eleştirel düşünüre kalıyor. Bu konuda, eleştirel düşünür ne kadar yalnızda olsa yaşam karşısında aldığı tavır ve kendine güveni başarısı için bir temel olmaktadır.

Unutmayalım! Okuduğunuz, gördüğünüz, duyduğunuz her şeye her an her dakika bilinçle, sorgulayarak bakabilme, bağlantıları görüp değerlendirebilme, başka görüşlere ve düşüncelere açık olma, sürekli olarak kendini yenileme, eleştirel bakış açısına ve coşkusunu içinizde duymanıza bağlı.

Eleştirel düşünenlerin kendilerine güvenleri ve saygıları yüksektir. Üşenmeden ertelemeden ve vazgeçmeden eyleme geçebilmek kendine saygısı yüksek bireylerin bir özelliğidir. Bunu öğrenmek eleştirel düşünmenin sacayaklarından birinin güçlenmesini, dolayısıyla da kendine saygının güçlenmesini sağlamak demektir.

Etiketler

Eleştirel düşünme nedenleriEleştirel düşünme hakkındaEleştirel düşünme alışkanlığıEleştirel düşünen insanlarEleştirel düşünmeyi öğretebilmek için

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Mehmet Emin Kızgın

Klinik Psikolog Mehmet Emin Kızgın

1968 yılının baharında köy evinde  dünyaya geldim. İlk ve ortaokulu Tutak Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda okudum. 8 yıllık eğitimimden sonra okul birincisi olarak girdiğim Devlet Parasız Yatılı okul sınavları sonucunda Diyarbakır Çevre Sağlığı Meslek Lisesini kazandım.1987 yılında mezuniyetimin ardından Ağrı İl Sağlık Müdürlüğünde Çevre Sağlık Teknisyeni olarak devlet memurluğu görevime başladım.1988 yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler (Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık ) bölümünü kazanarak 1992 yılında mezun oldum. Aynı süreçte Ankara İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Tuzluçayır Sağlık Ocağı’nda da devlet memurluğu görevimi sürdürdüm.
1994 yılında ikinci defa girdiğim üniversite sınavı sonucunda Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Psikoloji Bölümünü kazandım. Eğitim sürecimde Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık  memurluğu görevimi sürdürdüm.
2003 yılında Ankara Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne psikolog olarak atandım ve 17 yıl aynı hastanede olmak üzere toplamda 32 yıl devlette görev yaptıktan sonra emekliye ayrıldım.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.