Duyguların bastırılması depresyonun en temel sebeplerinden biridir.

Duyguların bastırılması depresyonun en temel sebeplerinden biridir.

Birçoğumuza duygularımızı bastırmamız ve yok saymamız ya da istismar edici bir biçimde ifade etmemize olanak sağlanmıştır. Örneğin öfke duygusu ifade edildğinde ya cezalandırılmıştır ya da bastırıldığında ayıplanmıştır. Çünkü ebeveynlerimize öğretilen de budur.Duyguların bastırılması kültürümüzde bağımlılıkların, istismarın, depresyonun ve hastalığın en temel sebeplarinden biridir.Bir diğer tutum da duyguların inkar edilmesidir. Çocuk tarafından duygu ifade edildiğinde ''hayır öyle hissetmiyorsun'' denir.Bu durumda çocuk kendi algılarına güvenmemeyi ve bastırmayı öğrenir.

 Ebeveynlerimiz en temel modellerimizdir. Annemizin canı sıklıdığında durmadan yediğini, babamızın canı sıklıdığında içtiğini, ablamızın canı sıkıldığında sigara içtiğini görerek büyüyorsak biz de büyüdüğümüzde ve canımız sıkıldığında ve kendimizi kötü hissettiğimizde kendi duygularımızı uyuşturmak için ailemizin kullandığı bu başetme stratejilerinden birini kullanmayı öğrenmiş oluruz.Böylece hayatımızdaki bağımlılıkların başlamasına kapı aralamış oluruz.

Toplumumuzun çoğuna duyguları bastırmayı öğretmenin diğer bir yolu da ilaç kullanmaktır.Kültürümüzde erkeklerin yaşadığı duyguları ifade etmeleri göstermeleri ayıplanmaktadır.Bu durum kültürümüzdeki çoğu erkeğin ağlamakta ve kendi yasını ifade etmekte güçlük yaşamasına neden olmaktadır. Hatta onlar büyüdüklerinde kendinden küçükleri ağladıklarında ayıplayıp ''erkekler ağlamaz '' demektedir.Bu durum genellikle kalp krizine ve inme riskine neden olur.

Hastalık veya rahatsızlık kavramı genellikle bastırılan duygularla alakalıdır. Kişi öfkesini tuttuğunda bu öfkeli enerjinin bir yere gitmesi gerekir.Bazı kişiler bunu çeneinde, bazı kişiler göğsünde  bazısı ise karnında tutar.Öfkeli enerji aslında vücudun herhangi bir yerinde tutulabilir.Bu enerji serbest bırakılmazsa vücudun kendisine şiddet uygulamaya başlar ve hastalıklar ortaya çıkar.Bir hastalığınız varsa kendinize şu soruyu sorun'' hayatımın nesinden rahatsızım'' insanlar genellikle duygusal acılarını fiziksel acılarına aktarırlar,''midem ağrıyor'' demek ''incindim'' demekten daha kolaydır.

Çoğu ailede duygular sağlıksız bir şekilde ifade edilmiştir.Öfke bağırarak ya da vurarak ifade edilir ve çocuğa kötü model olunur.Duyguların sağlıklı bir şekilde ifade edilmesinde ilk adım hislerimizi etiketlenmesini öğrenmektir.Çoğu insan kendi bedenlerinde yaşadıkları yoğun duygusal tepkileri ifade etmede uygun sözcüğü bulmada çok zorlanır.Duyguların sağlıklı bir şekilde ifade edilmesi insanın kendisini veya bir başka insanı yaralamadan, öfkeli , incinmiş, veya korkan enerjiyi bedenden atabilmektir. Yürüyüş yapmak, duş almak enerjiyi serbest bırakmaya neden olur. Bu duyguları bedenimizden attıktan sonra sevdiklerimizle olmak hem bizi hem de onları korur. Duyguların farkında olup onları bedenden atmanın en etkili yolu HİPNOTERAPİ'DİR.

 

 

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Dan. Nurhan Ünder

Uzm.Psk.Dan. Nurhan ÜNDER, Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde tamamlayarak Psikolog unvanı almıştır. Uzun yıllar çeşitli merkezlerde ve milli eğitim bünyesinde çalıştı. Ailelerle gönüllü Anne Çocuk eğitimleri yaparak bir çok anne ve çocuğun yaşam değişiminde etkin görev yaptı. Psikolojik Danışmanlarla Psikodrama ve Yaratıcı Drama çalışmaları yaparak meslektaşlarının mesleklerinin gelişiminde büyük değişimler yaratmalarına yardımcı oldu. Yine uzun yıllar sınıf öğretmenleriyle Yaratıcı Drama çalışmaları yaparak öğretmenlerin sınıflarına yaratıcı dramayı kullanarak eğitim ortamını zenginleştirmelerine vesile oldu. Bireysel danışmanlık çalışmalarını, sistemik bir yaklaşım temelinde götürmekte; mesleki gelişimine katkı sağlamak için almış olduğu Psikodrama, EMDR, Hipnoterapi, Transaksiyonel Analiz, Stratejik Aile ...

Etiketler
Depresif yakınmalar
Uzm. Psk. Dan. Nurhan Ünder
Uzm. Psk. Dan. Nurhan Ünder
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube