Herkesin hayatında duygusal dalgalanmalari ile kontrolsüz davranışlara büründüğü olmuştur. Bu öyle bir durumdur ki, böylesi duygusal dalgalanmaları genel bir tarifi neredeyse imkansızdır.
Peki biz bir tanımlama ve genel bir bakış açısı sağlıyor olsak nasıl yapardık ?
Duygu, insanın günlük hayatı içindeki olayları, durumları, kişileri gördüğümüz yada hissettiğimiz herşeye karşı istemli yada istemsiz, kontrollü yada kontrolsüz verilen tepkiler olarak isimlendirsek, bu olgu bize nasıl bir bakış açısı sağlardı ?
Günlük hayat içinde basit olaylara karşı verdiğimiz basit tepkilerden yola çıkarsak;
Çocuklara verilen tepkiler ...
Ebeveynlere verilen tepkiler ...
Arkadaşlara verilen tepkiler ...
Birinci derecede temas halinde olduğumuz kişilerle, iletişimsel ve temassal olarak ilişkilerimizi etkileyen ve bize karşı bir tanımlama yapilmasina neden olan tepkilerdir demek neden mümkün olmasın ?
En basit örneklerden " geri bildirim " aldigimizda,
"aaa ben senin böyle biri oldugunu hiç dusunmemistim " söylemlerini hemen herkes en az bir kaç kez başkalarının ağzından duymuştur öyle değil mi ?
O zaman bu söylemler, bireysel anlamda ilişkilerimizde oldukça önemli bir ifade seklidir duygusal tepkilerimiz.
Yani duygular, farkında olalım yada olmayalım bizim kimliksel olarak, dışa dönük tarafımıza bir ayna misali etki eder.
İç dünyamızda yaşanan bir dinginlikle kendini korumaya çalışan bir sertlik mi ?
Yoksa, içsel çatışmalarla, dışa vurumu tetikleyen bilinçsiz ve kontrolsüz duygu aktarimi mi ? Duygusal tepkiler ...
Hayatın içinde her an herşeyin mutlaka duygusal bir etki ve iz bıraktığı gerçekliğini varsayimdan çıkardığımızda, birebir hayatımızda ve kendi uzerimizdeki etkilerine konsantre olduğumuzda, duygusal tepkilerimizi kendi bireyselligimizde daha rahat anlayacak hale gelebiliriz.
Bizim burada etkilendigimiz durumun, kendi hayatlarımız içinde aslında neye tepki verdiğimizi anlayabilirsek, duygusal tepkilerimizde de oto kontrolü elimize almak için adım atmış olabiliriz.
Çünkü etkileşim hayat içinde, durdurulamaz, engellenemez gerçekliğini yaşama surecinin evrimsel daha iyiye adapte olma sürecini ifade etmekte basamaklarin siralamanlamasi olarak görmek mümkün !!!
Burada "bireysel korunma " ismini vermek akla yatkın olmaması için bir neden yok.
Burada bireysel anlamda KORUNMAK, kendi iç dinamiklerine göre olay örgüsünü, kişisel olarak hangi hassasiyetleri barındırdığımizin analizini yapabiliyor olmak üzerinedir.
Çünkü hassasiyet gösterilen her konu her konu, özünde " kaçınma " duygusuyla eşdeğerdir.
Yani duygusal tepki gösterilen her konu, özünde " korkularimizi ve savunmasız hissettiğimiz yerleri " dile getiren alanlar olucaktir.
O zaman kendini koruma içgüdüsü olarak, " öfke yada duygusal tepkiler " olarak gündelik hayatın içindeki en basit tepkilerden en yüksek tepkilere kadar içinde bulunulan duyguların dışa aktarımı kendini gösterecektir.
O zaman tek bir soru ortaya çıkar !
" BU GERCEKTE Ben Miyim ? "
Kaynakça
Cognitive behaviour terapy
Hümanist behaviour terapi teknical approach
Metaforik terapi
