Dünyanın En Zor Şeyi; Affetmek

Uzm. Psk. Ezgi Tarhan
Uzm. Psk. Ezgi Tarhan
2 Temmuz 2020231 görüntülenme
Randevu Al
Dünyanın En Zor Şeyi; Affetmek

Uzun zamandır üzerine son derece yazılıp çizilen bir konu ‘AFFETMEK’ konusu. Affetmek, diğer bir deyişle de bağışlamak, tamamen insana özgü bir eylemdir. Olgunluk ve mantık çerçevesinde düşünerek değerlendirme yapan, ardından da duygusal yapısının desteklemesi ile karar verme aşamasına gelen insan, belki de en zor gerçekleştirebileceği eylemlerden biri ile karşı karşıya kalmaktadır. Bir bireyi bağışlamak, kesinlikle kolay bir iş değildir. İnsan egoları, öç alma duygusu, tepki gösterme dürtüsü ve benzeri birkaç unsur da düşünüldüğünde, bireylerin birbirlerini affetme durumu oldukça güçleşmektedir. Kişiden kişiye anlamları ve ehemmiyeti değişebilen bir olgu affetmek olgusu. Peki affetmek neden zordur bu kadar? Çünkü kişinin canını acıtan, ruhunu yaralayan bir şey varsa af vardır. Basit şeyler affedilmeyi gerektirmez. Karşı tarafta iz bırakan, hayatının bir noktasına imza atan, hatırladıkça boğazını sıkan, ruhunu daraltan bir şeyler vardır affı gerektiren davranışlarda. O nedenle affedecekse kişi; ruhunun acısına katlanacak, onunla yaşamayı öğrenecek, bunu kabullenecek demektir. Araştırmalar gösteriyor ki; genellikle kendimize daha yakın hissettiklerimizi daha zor affediyoruz. Olumsuz hissettiğimiz durumlar daha şiddetli geliyor. Bir olumsuzluk çok sayıda ki olumluluk durumunu ortadan kaldırabiliyor. Tüm bunların yanında bize biraz yabancı olan fakat sıkıntısını son derece yaşadığımız bir şey daha var ‘kendimizi affetmek’. Bir yazar suçluluk duygusunu ‘ölümün en yakın arkadaşı’ olarak tasvir ederken affetmenin, özellikle kişinin kendisini affetmesinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Karşıdakini anladım da ben kendimi nasıl affedeceğimle başlayan, ben izin vermeseydim böyle olmazdı, ben istemeseydim bunları yapamazdılarla devam eden bir çok konuşmaya denk gelmişsinizdir günlük hayatınızda. Zira ben danışanlarımdan en çok bu cümleleri işitiyorum. Peki affetmek niçin bu kadar önemlidir? Affetmek iyileşmek için bir gerekliliktir. İlişkilerde yaşadığınız özgüvensizliği, anlaşılmamışlık hissini, tatmin olamama duygusunu hafifletmek ve kendinizi güçlü hissedebilmek için; affettiğiniz kişi için değil kendiniz için affetmek önemlidir. Öfkenin hafiflemesi; suçluluk, pişmanlık duygularının dağılması ancak affetmek ile mümkün olur. Affetmek kendinizi tanıma ve anlamaya giden eşsiz bir yoldur. O yoldan geçmediğiniz müddetçe ilişkilerinizin sizi tatmin etmesi zorlaşır. Affetmek özgürleştirir. Yeni baştan, sizi daha iyi hissettireceğine inandığınız ilişkilere adım atmak, var olan ilişkilerinizi güçlendirmek için, yeniden ve daha çok güvenebilmek için geçmişi iyi analiz etmek gerekir. Daha iyi bir insan olmak ve olgunlaşmak amaçlanıyorsa eğer affetmek mutlaka tamamlanması gereken bir aşamadır. Affetmek kendi ruh sağlığınız için önemlidir dedik fakat affetmenin kolay olduğunu söylemek oldukça güç. Öncelikle farkında dahi olmadığınız pek çok öfke ve kırgınlıklarınız olduğunu hesaba katmak gerekiyor. Bu duyguların güçlü savunma mekanizmalarıyla gizlendiğini, üzerinin örtüldüğünü de unutmamak gerek. İlişkilerinizde belli bir noktaya kadar hiçbir sıkıntı yaşamadan gelebilir, bilerek ya da bilmeyerek sakladığınız duyguları ortaya çıkarmaya ihtiyaç duymayabilirsiniz. Ancak bir noktadan sonra tıkanıklıklar yaşamaya başladıysanız, ilişkileriniz kontrolden çıkmış gibi görünüyorsa, eskisi kadar tatmin olmuyor ve keyif alamıyorsanız, ilişkilerinizi sorgulama ve bu ilişkiler üzerinden kendinizi tanıma ve anlama zamanı gelmiş olabilir. Hayatınızda başta kendinizi olmak üzere, sırtınızda duygusal yük olan her şeyi affetmeniz dileğiyle sevgiyle kalın…

Etiketler

MutsuzlukAffetmemek ne kazandırırBireysel psikoterapiAffetmekAffedebilmekAffetmenin yararlarıKişiler arası ilişkilerAffedememekAffetmek nasıl olurAffetmek gereklimidirAffetmenin kazandırdıkları

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Ezgi Tarhan

Uzm. Psk. Ezgi Tarhan

Uzman Psikolog Ezgi TARHAN, İstanbul Maltepe Üniversitesi Psikoloji Bölümünü yüksek onur derecesiyle bitirerek Psikolog unvanını almasının hemen ardından, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Aile ve Evlilik Danışmanlığı alanında yüksek lisans yaparak uzmanlığını almıştır. Öğrenciliği ve meslek hayatı boyunca birçok eğitim almıştır. Klinik terapi eğitimleri adı altında yetişkin psikoterapisi üzerine;  dünyada en geçerli terapi ekollerinden biri olan Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) sertifikasyon sürecini ve süpervizyon aşamalarını başarıyla tamamlamıştır. Duygu Odaklı Bireysel Terapi, Çözüm Odaklı Bireysel Terapi, Temel Düzey Hipnoz Eğitimi, Klinik Görüşme Becerileri Eğitimi, Kayıp ve Yas Terapisi Eğitimi, Terapotik Kartlar Eğitimi gibi birçok eğitimi başarıyla tamamlamıştır. Çocuk ve ergen psikoterapisi üzerine; Çocuk ve Ergenlerde Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi, Çocuk ve Ergenlerde Görüşme Teknikleri Eğitimi, Oyun Terapisi Eğitimi, Çocuk ve Ergenlerde Psikolojik Sağlamlık Eğitimi (ÇEPS101), Çocuk Çizimleri ve Resim Analizi Eğitimi, Çocuklarda Davranış Bozuklukları ve Çözüm Yolları Eğitimi, Filial Terapi Eğitimi, AD-IP (Dikkat Eksikliği ve Öğrenme Bozukluklarında Psikoloji Tabanlı Kesitsel İncelemeler) Eğitimi gibi birçok eğitimi başarıyla tamamlamıştır. Uygulayıcısı olduğu testler; Çocuk Objektif Testleri, AGTE ( Ankara Gelişim Envanteri), Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, MMPİ Kişilik Envanteri, Dikkat ve Zeka Testleri, Klinik Ölçekler şeklindedir. Uzman Psk. Ezgi TARHAN birçok kurumda birbirinden farklı seminerler ve konferanslar vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Meslek hayatına Polatlı’da bulunan kendi ofisinde devam etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır