Doğru beslenme ile rahat bir menstrasyon dönemi

Doğru beslenme ile rahat bir menstrasyon dönemi

Regl dönemi olarak bildiğimiz menstrual dönem doğanın bütün kadınlara bir armağanıdır. Bu dönemin sağlıklı tekrarlanıyor olması kadına doğurganlık yeteneği sağlar. Fakat bu dönemde vücutta meydana gelen değişiklikler genellikle kadınlar tarafından hoş karşılanmaz.

Regl olmadan birkaç gün önce kadınlar genel olarak aşırı yorgunluk, hassasiyet, sinirlilik, göğüs ağrıları, karın şişmesi, hazımsızlık, kabızlık, sivilce gibi sıkıntı veren sorunlarla karşılaşırlar. Bu değişiklikler psikoloji üzerinde de olumlu etki yaratmazlar. Ayrıca bu dönemde duyulan aşırı açlık hissi ve bazı kadınlarda tatlı krizi, bazı kadınlarda karbonhidrat yeme ihtiyacı olarak ortaya çıkan ve sonunda regl döneminden kilo almış olarak çıkılmasına neden olan durumlar da söz konusudur.

Genel olarak regl döneminde yaşanan şişkinlik ve kilo artışı, östrojen ve progestoron hormonlarının değişen dengeleri sonucunda vücutta biriken sıvıya bağlı olarak gelişir. Ayrıca yapılan çalışmalarda regl döneminde tuvalete çıkma sıklığının azaldığı belirtilmektedir. Buna bağlı olarak kilo artışı gibi görünen bu durum regl dönemi sonrasında kendiliğinden normale döner ve eski kiloya tekrar kavuşulur. Regl dönemi öncesi tuz tüketimini azaltmak bu konudaki en büyük yardımcınız olacaktır. Ayrıca sanıldığı gibi su tüketimi vücuttaki şişkinliği arttırmaz aksine biriken tuz ve suyun daha çabuk atılmasına yardımcı olur.

Dolayısıyla azalan tuz tüketimiyle birlikte su tüketiminizi arttırmak bu problemi en aza indirmek için size yardımcı olacaktır. Yapılan araştırmalara göre potasyum, magnezyum,kalsiyum gibi mineraller ile B6 ve E vitaminlerini içeren besinlerden tüketmek vücuttaki su tutulumunu en aza indirmektedir.

Ayrıca eksikliklerinde görülen sinir sistemi problemleri,kas problemleri ve cilt sorunlarının önlenmesine de yardımcı olmaktadır. Yeşil yapraklı sebze, meyveler, yağlı tohumlar, süt, yoğurt tüketimi eksikliğin giderilmesini sağlar. Vücutta biriken suyun göğüslerde hassasiyet oluşturmasına önlem olarak bu dönemlerde kafein tüketimi kontrol altına alınmalı mümkünse hiç tüketilmemelidir.

Bu dönemde iştahımızı kontrol altında tutabilmeniz de büyük önem taşımaktadır. Aslında regl döneminde vücut normalden daha fazla enerji harcar ve regl öncesi ve sırasında besin tüketiminde  aşırı artış olmazsa kalıcı kilo artışı gibi bir problemle karşılaşılmaz.

Regl öncesi ve sırasında tatlı isteğinin artması  östrojen hormonunun vücutta dolaşımının azalmasın ve bu dönemde en düşük seviyelere ulaşmasından kaynaklanmaktadır. Östrojen hormonu vücutta seratonin, norepinefrin ve endorfin hormonlarının üretimini artırır.

Östrojen seviyesinin azalmasına bağlı olarak kendinizi iyi hissetmemenize neden olan bu hormonların düşüş göstermesi, sizi mutlu olma isteğiyle birlikte tatlılara yöneltmektedir.

Ancak bunun en önemli nedeni kan şekerinizdeki dalgalanmalardır. Uzun süren açlık durumlarında kan şekerindeki dalgalanmalar artmakta dolaysıyla tatlıya olan ilgi ve istek artmaktadır. Kötü olan şu ki; kan şekerindeki bu aşırı dalgalanmaya bir  defaya mahsus müsade edilmesi durumunda devamının gelecek olmasıdır. Bu sebeplerden dolayı kan şekerinizi regüle etmeniz çok önemlidir ve bunun en basit çözümü az az ,sık sık beslenmekten geçer.

Ana ve ara öğünlerinize dikkat ederek, öğünlerde basit karbonhidratlar ( şeker,bal,reçel,çikolata vb.) yerine kompleks ve lif oranı yüksek karbonhidratlardan (kepekli ekmek,kepekli makarna, elma, yoğurt, kuru kayısı vb.) yararlanarak beslenmek kan şekerindeki dalgalanmaları kontrol altına alacaktır. Bu tarz bir beslenme yöntemi tatlı isteğinizi kontrol altına alır ve sizi aşırı kilo artışından korur.

Regl döneminde kişiden kişiye değişiklik gösteren kanama miktarı doğrultusunda  demir yetersizliği gözlenebilir. Bu durumda halsizlik, yorgunluk, isteksizlik, enfeksiyonlara karşı dirençsizlik ve konsantrasyon bozukluğu meydana gelebilir. Demir eksikliğini önlemek için; et, süt, yumurta, kurubaklagiller, karaciğer, balık, yağlı tohumlar (fındık, yerfıstığı, badem ve ceviz) ve kuru meyvelerin tüketimini artırmakta yarar vardır. Ayrıca öğünlerin yanında C vitamini tüketimi demir emiliminin artmasına katkıda bulunur.

Bu dönemlerde beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, az az, sık sık ,yeterli ve dengeli beslenmek, kan şekerini düzenlemek dolayısıyla aşırı açlık hissini engellemek, stresten uzak durulmak, alkol, sigara, kahve ve aşırı çay tüketmemek, sıvı tüketimini arttırmak için bitki ve meyve çaylarından yararlanmak daha rahat bir menstrual dönem geçirmenizi sağlayacaktır.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Mehlika Öktem Boz

Diet Time Polikliniğinin kurucu diyetisyeni Mehlika Öktem Boz 2004 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden mezun oldu. Eğitim hayatı boyunca Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin farklı klinik ve polikliniklerinde toplu beslenme hizmetinde bulundu. Endokrin ve dahiliye polikliniklerinde klinik diyetisyeni olarak görev aldı. 2004 yılında özel bir zayıflama merkezinde obezite tedavisinde diyetisyen olarak çalışmaya başladı. Dünya mutfaklarına olan ilgisi nedeniyle bir süreliğine Fransa ve İtalya’da bulundu (Sommier de Villa Nime,Fransa - Seggiovia Monte Solaro Roma, İtalya). 2005 yılında Türkiye’de bir diyetisyenin kurduğu ilk poliklinik olma ünvanına sahip Diet-Time Polikliniğini açtı.O tarihten bu yana profesyonel ekibiyle danışanlarına sağlıklı beslenme ve diyet hizmeti sunmakta ve kurumsal besle ...

Etiketler
Kadın
Dyt. Mehlika Öktem Boz
Dyt. Mehlika Öktem Boz
İzmir - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube