Diyabete ameliyatlı tedavi…

Diyabete ameliyatlı tedavi…

~~İnsülin iğnelerinden kurtulmak mümkün

Tip 2 Diyabet (Şeker Hastalığı) Ameliyatları
Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından olan Diyabet (Şeker) hastalığı temelde 2 farklı tiptedir. Bunlardan tip 1 denilen ve doğuştan insülin salgılayan hücrelerin yokluğu sonucu ortaya çıkan şeker hastalığı çocukluk çağında teşhis edilir ve hasta ömür boyu insülin kullanmak zorunda kalır.  Tip 1 Diyabet hastalığı; Başarı oranları yüksek olmamakla birlikte pankreas nakli veya pankreas hücresi nakli ile tedavi edilebilmektedir.
Şeker hastalarının % 90’dan fazlasını oluşturan Tip 2 grubu ise ameliyatla tedavi edilebilmektedir. Ülkemizde son 3-4 yıldır yaygınlaşmaya başlayan bu ameliyatla eğer uygun hastaya yapılırsa % 92 oranında tamamen iyileşme sağlamaktadır.

Şeker hastalığı nedeniyle yapılan ameliyatlarda amaç ince barsağın distal denilen alt kısmını devreye sokarak insülin salgısını artıran ve insülin direncini azaltan hormonların salgısını artırmaktır. Bu amaçla yapılan ameliyatlardan başlıcaları Roux-en-Y Gastrojejunostomi, Mini Gastric By Pass, Jejunoileal By Pass, Duodenal Switch+ Biliopankreatic Diversiyon dur. Temelde benzer etkileri olan bu ameliyatlardan hangisinin yapılacağına cerrahın deneyim, tecrübe ve bilgisini hastasıyla paylaştıktan sonra karar verilmesi gerekir. Ancak özellikle Mini Gastric By Pass güvenli olması ve etkinliğinin de yüksek olması sebebiyle daha çok tercih edilmektedir.

Şeker Hastalığı ameliyatı sonrası Kan Şekeri ne zaman normale düşer?
Ameliyat sonrası 2. Günde etki hemen fark edilir. Günde 150 ünite insülin enjeksiyonu yapan kişi 2. günden itibaren 15-20 ünitenin kan şekerini düşürdüğünü fark edecektir. Yaklaşık 1 ay sonrada insülin ihtiyacı tamamen yok olur. Oral anti diyabetik dediğimiz ilaçları ise 3-4 ay süreyle kullanmak gerekebilir. Bu dönemde Dâhiliye veya Endokrinoloji uzmanının takibinde ve ilaçların devamı konusunda önerilerinde fayda vardır.
Şeker Hastalığı Cerrahisi Sonrası Beslenme
Şeker Hastalığı cerrahisi sonrasında diyetimizde günlük önerilen miktarları takip etmemiz çok önemlidir. Bu öneriler besin öğesi eksiklikleri ve kas kütlesi kaybı olmadan öğünleri dengelemeyi sağlar. Bu yeni beslenme tarzı başlarda zor gelse de zamanla günlük rutininiz hayatınıza yerleşecektir. Ameliyat sonrası beslenmede temel amaç, düşük kalorilerle beslenirken bir yandan da enerji ve besin öğesi dengesini sağlamaktır. Hasta operasyondan sonra açık sıvı diyetle (su, meyve suları gibi) beslenmeye başlanır. Hastaneden taburcu olduktan sonra bu diyete daha kıvamlı sıvılar eklenebilir. Unutulmamalıdır ki operasyondan sonra mide boyutu çok küçülür ve yaklaşık olarak bir yumurta boyutlarındadır. Aynı zamanda mideden yemeklerin geçişine izin veren kısım da oldukça daralır.
Bu sebeple diyete yeni bir besin eklenirken önce sadece bir-iki ısırık veya yudum alıp sonra on dakika kadar beklenmelidir. Bu yöntem limitinizi ve besini tolere etme durumunuzu anlamanız için size

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. İbrahim Sakçak

Doç. Dr. İbrahim SAKÇAK, 1966 yılında Sungurlu’da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini 1989 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise SB. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve 1995 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sonrasında Çorum Devlet Hastanesi, Anamur Devlet Hastanesi ve Adıyaman Devlet Hastanesi’nde görev yapmış olan Doç. Dr. İbrahim SAKÇAK, 2008 yılında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne atanmıştır. 2009 yılında Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi2nde Girişimsel Endoskopi eğitimi almıştır. 2010 yılında ise ABD, Pensilvanya - Pittsburg Üniversitesi Organ Nakli Merkezi'nde İnce Barsak Nakli konusunda çalışmalar yapmış ve eğitim almıştır. 2011-2012 yılları arasında İnönü Üniversites ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Obezite tedavisi
Doç. Dr. İbrahim Sakçak
Doç. Dr. İbrahim Sakçak
Ankara - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube