Disosiyasyon nedir?

Disosiyasyon, Travma, Kişilik Bozuklukları

Disosiyasyon nedir?

 

DİSOSİYASYON NEDİR?

 

Disosiasyon sözcük olarak 'bölünme, ayrılma, kopma' anlamına gelir. Kişinin zihninde yer alan olumsuz duygu, düşünce ve anıların baş edilemeyecek seviyede olması nedeniyle bir kenara konup, yok sayılmasıdır. Bu durum geçici süreyle kişinin hayata tutunmasını, devam edebilmesini sağlarken bir yandan uzun vadede kronik sorunlar yaratır. Bir çok insan içinde bulunduğu olumsuzluklar ile yüzleşemez ve bu savunma mekanizmasını kullanır. Hayatına hiçbir şey yokmuş gibi devam eder. Oysa sorunlar boyut degiştirerek o kişinin karşısına tekrar tekrar çıkar. Ancak kişi buna yabancı gibi hisseder, hiç sorumluluk alamaz ve sorunun içinde boğulur kalır. Sorunu hiç dile getirmez ve asla konusunu açtırmaz. Böyle kişiler genellikle topluma uyum sağlama potansiyeli yüksek kişilerdir. Toplum tarafından ideal tip olarak kabul edilir. Ancak aile içi ilişkilerde durum tam bir trajedidir. İlişkiyi kangrene çeviren bir suskunluk ve mevcut durumu inkâr hakimdir. Tıpkı suyun içindeki balığın suyu tanımlayamaması gibi bu kişiler içinde bulunduğu durumu asla görmez, tanımlayamaz ve görmek de istemezler. Zira sudan çıkan balık nasıl yaşayamazsa onlar da bu durumun içinden çıktıklarında yaşayamazlar. 

DİSOSİYATİF AİLELER

Bazı ailelerde görmezden gelinen, üstü örtülen gizli sorunlar olur. Bu sorunlar hakkında hiç konuşulmaz. Bu aile bireyleri sorumluluklarını algılamak istemezler, çünkü bununla ilgili müthiş suçluluk duygusu hissederler. Bu duyguyla baş edemedikleri için sorunları konuşmaktan kaçar, üstünü örtbas ederler. Böyle ailelerde genellikle "HEP SORUN ÇIKARAN" bir üye vardır. Bu, çoğu zaman ailede yetişen çocuklardan biri olup bu çocuk ailenin günah keçisi ilan edilir. Çocuk (ergen, yetişkin yaş 45-50 ye kadar uzanabilir) sürekli kriz yaratır ve adeta sorundan beslenir. O sorun yarattıkça diğerleri sorundan kaçmak için sürekli onu tolere eder, susar. Kimse bu ailede üzerine düşen sorumluluğu almaz ve bütün suç ailenin günah keçisine yüklenir. Suç ona yüklenir ve herkes onun arkasından konuşur. Kimse onun yüzüne bir şey ifade edemez. Sanki o değişse her şey değişecek, o gitse bütün sorunlar bitecek gibidir. Oysa asıl sorun ailenin kendisindedir.  Bu gibi durumlarda sorunlu kişi olarak görülen kişi ile birlikte ailenin kesinlikle tedavi sürecine alınması gerekir. Aksi halde durum tam anlamıyla düzelemez. Ailenin içindeki günah keçisi öfke krizleri yaşar, sınır tanımaz, aykırıdır. Ailenin bütün değerleri ile adeta çakışır. Aile dindarsa o ateisttir, aile muhafazakar ise o modernisttir. 

DİSOSİYATİF BOZUKLUK NEDİR?

Bu bir psikolojik rahatsızlıktır. Ağır travmalardan sonra oluşan (kaza, deprem, ölüm, ani ve uyku ile uyanıklık arası yaşanan duygusal krizler, cinsel taciz, ağır psikolojik şiddet) ruhsal bölünme olarak görülür. Bu kişilik bölünmesi (Disosiyatif kişilik) olarak kendini gösterir ve kişi bambaşka birine dönebilir, farklı kişilikler aynı anda bir kişide görülebilir. Geçici bir amnezi yaşayan kişilerde depresyonun da eşlik ettiği çoğu zaman görülür. 

"Disosiyatif bozukluğu olanlarda kronik ve ilaçlara yanıt vermeyen depresyon görülür. Disosiyatif bozukluklar bir ilaç tedavisinin henüz bulunmadığı tek psikiyatrik bozukluktur. (Prof.Dr.Vedat Şar)" 

Disosiasyon Bozukluk belirtileri: 

1) Organik nedeni olmayan bedensel yakınmalar

2) Öfke krizleri

3) Baygınlık nöbetleri

4) Gün içerisinde hatırlayamadığı davranış ve zaman dilimleri

5) İntihar düşünceleri

6) Depresyon

7) Kafasının içinde sesler 

DİSOSİASYON TEDAVİSİ

En yararlı tedavi yöntemi Psikoterapi'dir. "Psikiyatrik ilaçlar etkili sonuç vermemektedir.( Prof.Dr. Vedat Şar)"

Alanında yetkin ve özellikle bu konu üzerinde uzmanlaşmış psikoterapistlerden yardım alınmalıdır. Terapiste güven çok önemli olup danışan ile terapist arasındaki güven ilişkisi üzerine tedavi inşa edilir. Tedavi sürecine mutlaka aile dahil edilmelidir. Disosiyatif bozukluğu yaşayan kişilerde tedavi uzun yıllar sürebilir. 

 

Fatma Çalışkan

Psikolog/Pozitif Psikoterapist

 

 

 

 

Bu makale 23 Şubat 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Fatma Çakır Çalışkan

PSİKOLOG FATMA ÇAKIR ÇALIŞKAN    1984 yılında Nevşehir 'de doğdu. Lise' yi Ürgüp İmam Hatip Lisesinde, Üniversite' yi Yakın Doğu Üniversitesi Psikoloji Bölümü (Eğitim dili İngilizce 2009) tamamladı. 2013' de Pozitif Psikoterapi master eğitimini İstanbul 'da tamamladı ve Pozitif Psikoterapist ünvanını aldı. Bu sırada Özel bir Rehabilitasyon merkezinde 18 ay Psikotik Hastalarla çalıştı. Ardından Özel Hastane'de çalışmaya başlayan Çalışkan, 6.5 sene hastanede deneyiminden sonra Atlantis Eğitim Merkezinde 1.5 yıl Terapistlik yaptı ve sonrasında 2019'da Nevşehir Psikolojik Danışmanlık Merkezi' ni kurdu. O tarihten beri kurucu üyesi olduğu Nevşehir Psikolojik Danışmanlık Merkezin'de Psikolog & Psikoterapist olarak çalışmaya devam etmektedir.  2016'da İstanbul Psikodrama Enstitüsüne bağlı Kayseri Psikodrama Enstitüsünde "Psikodrama Temel Eği ...

Etiketler
Disosiasyon nedir
Psk. Fatma Çakır Çalışkan
Psk. Fatma Çakır Çalışkan
Nevşehir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube