Yazımızın konusu asıl olarak depresyon. Ama önce sonbaharda depresyonu konuşmak istiyorum. Depresyonun sonbaharla ilişkisi içerisinde barındığı duyguya benzemesi. Depresyonu bir mevsime benzetsek sonbahara ve oradaki hüzne benzetmek bana daha yakın geldi. Sonbaharın depresyonla benzerliği ikisinin de kayıplarla dolu olması.. Dümdüz denizden dalgalı azgın denize, yeşil ağaçtan yaprak döken ve rengi koyu ağaca.. Yeşil ve çiçek kokan, beslenen sokaklardan; yağmurla ıslanan daha belirsiz kokunun eşlik ettiği sokaklara.. Koyu bulutlara..
Sonbaharla beraber doğa ve insan birlikteliği yazın ardından öncelikle savruk ilerler. Yazdan kalma tatil kıvamı, yerini işe güce ve hareketli bir tempoya bırakır. Yaz tatilinde verimli bir tatil geçirmiş ve sonrasında da dinlenerek ve motivasyonla işine gücüne sarılabilen çalışanlar olduğu gibi bu döneme çok zor alışabilen insanlar da vardır. Bu durum sonbaharın bize verdiklerinden çok bizim hayatımıza ne kattığımızla ve yeni geçişlere nasıl uyum sağladığımızla alakalıdır. Sırf tatili kötü geçti diye veya tatil yapamadı diye insan depresyona nasıl girmiyorsa; sırf sonbahar geldi diye de insan depresyona girmez. İnternette arama motoruna yazdığınızda her mevsimle ilgili uzmanlardan bir mevsim depresyonu yazısı bulabilirsiniz. Bana göre her mevsimin bir depresyonu varsa hiçbir mevsimin depresyonu olmadığı sonucuna ulaşılır. Depresyonun çevreden çok bizim getirilerimizle ilgili olmak üzere pek çok bileşeni vardır.
Depresyon kelimesi dilimize İngilizceden gelmiş ama bizim de kullandığımız dip kelimesiyle de yakın anlamda bir kelimedir. Kendisini kötü hissettiğinde insanların depresyonda olduğunu söylemesi sık karşılaşılan bir durumdur. Ancak nasıl grip, nezle ve soğuk algınlığı birbirlerine yakın gibi görünen ama farklı semptomlar gösterebiliyorsa depresyonla da depresif duygu durumunu ayırt etmek gerekir. Ayrıca bahsettiğimiz rahatsızlıkların kendi içinde kriterleri olduğu gibi psikolojide de her rahatsızlık içim kullanılan ortak özellikteki belirli zamana bağlı kriterler vardır. DSM (Amerika eksenli) adında ve zaman zaman güncellenen en son DSM 5 şeklinde yerini almış tanı kitapçığı referans alınır.
Bundan sonraki iki yazıyı da depresyona ayıracağım. Dğer yazıların içeriği depresyonun neden ortaya çıktığı, aşamaları ve terapötik çözüm aşamaları olacaktır. Bu bağlamda Beck depresyon ölçeğinde kullanılan bazı cümleleri değerlendirmenizi isteyeceğim. Bu testi internetten kendiniz de edinebilir ve (hafif-orta-ağır-yok) depresyon durumunuzu öğrenebilirsiniz. Bu testin sonucu veya aşağıdaki bazı konulardan bir çoğu sizde varsa en kısa zamanda bir uzmanla görüşmeniz hayatidir.
Hep üzüntülü ve sıkıntılıyım. Bundan kurtulamıyorum. Sanki hiçbir şey düzelmeyecekmiş gibi geliyor. Kendimi tümüyle başarısız biri olarak görüyorum. Her şeyden sıkılıyorum. Kendimi her zaman suçlu hissediyorum. Kendimden nefret ediyorum. Kendime sık sık kızıyorum. Zayıf yanların veya hatalarım için kendi kendimi eleştiririm. Hatalarımdan dolayı ve her zaman kendimi kabahatli bulurum. Her aksilik karşısında kendimi hatalı bulurum. Zaman zaman kendimi öldürmeyi düşündüğüm olur. Kendimi öldürmek isterdim. Fırsatını bulsam kendimi öldürürdüm. Zaman zaman içimden ağlamak geliyor. Çoğu zaman ağlıyorum. Eskiden ağlayabilirdim şimdi istesem de ağlayamıyorum. Eskisine kıyasla daha kolay kızıyor ya da sinirleniyorum. Karar vermekte güçlük yaşıyorum. Görünüşümün beğenmiyorum. Herhangi bir şeyi yapabilmek için kendimi çok zorlamam gerekiyor. Uyuyamıyorum ve/veya aşırı uyuyorum. Kendimi hemen hiçbir şey yapamayacak kadar yorgun hissediyorum. İştahım çok azaldı. Cinsel konularla eskisinden daha az ilgiliyim. Hiç kimseyle konuşmak görüşmek istemiyorum.
Not: Buradaki bilgiler genel fikir edinmeniz üzerinedir. Depresyon hastalığına yakalanmış olup olmama durumunuz birçok tetkik gerektirir. Ayrıca nasıl kanser hastalığında erken teşhis önemliyse depresyon için de bu geçerlidir. Şuan depresyonda olmadığınız görülüyor fakat hayatınızda danışmanlık gerektiren şeyler varsa önleyici olması adına yine uzmanla görüşmeniz gerekebilir.