Çocuklarda apandisit

Çocuklarda apandisit

Apandiks ve apandisit nedir: Kalın barsağın başlangıç yeri olan çekumda bulunan ve ucu kör sonlanan, ortalama 7-12 cm uzunluğunda barsak çıkıntısına apandiks denir. Bu dokunun iltihaplanması apandisitolarak adlandırılır. Apandiks kalın barsağın devamı gibidir ancak yoğun lenfoid doku içerir. Bu yüzden iltihaplandığında dar kanalı tıkanır ve patlamaya kadar giden iltihap süreci başlar. 

Şikayetler:apandisit olan hastanın en önemli şikayeti karın ağrısıdır. Ağrı devamlı ve kesintisizdir, genelde karın sağ alt tarafında yoğun olarak hissedilir, ancak yaygın da olabilir. Bulantı ve iştahsızlık genellikle olur. Kusma başlangıçta birkaç defa olur ve çoğunlukla devam etmez. Çok yüksek olmayan ateş ve halsizlik olabilir. Eğer apandisit akut dönemde tespit edilemez atlanırsa hasta ishal gibi sıvı kaka yapmaya ve yaygın karın ağrıları çekmeye başlar ve bu durumda gastroenteritle daha çok karışır. İltihap karın içine yayılmamış, patlamış apandiks etrafı dokularca sarılmışsa, karın sağ alt kısımda sürekli ağrı, ateş, iştahsızlık gibi şikayetler devamlı olarak görülür. 

Apandisitin tanısı:Apandisitin tanısında muayene bulguları çok önemlidir. Muayenede karın sağ alt kısmındaki hassasiyet ve eli bastırıp çekince ağrının artması önemli bulgudur. Hastada apandisitten şüpheleniliyorsa, kan tahlili, idrar tahlili, karın ultrasonu ve karın röntgen filmi istenir. Ultrason net sonuç vermemişse ayırıcı tanı için karın bilgisayarlı tomografisi veya MR çektirmek gerekebilir. Bu görüntüleme yöntemleriyle iltihaplanmış apandiks ve varsa abse odaklarının gösterilmesi amaçlanır. Apandiksin karın içinde yerleşimi çocuklar arasında çok farlılık gösterebildiğinden ve karın ağrısı çocuklarda çok sık görülen bir şikayet olduğundan apandisitin tanısında günümüzde hala zorluklar yaşanmaktadır. Muayene bulgusu çok önemli olduğunda bu çocukların mutlaka çocuk cerrahı tarafından değerlendirilmesi gerekir.  

Akut apandisit:apandisit şikayetleri başladıktan itibaren genellikle ilk 24 saat akut dönemdir, yani iltihap karı içine yayılmamış, apandiks etrafında lokalize kalmıştır. Bu süre değişebilir, şikayetler başladıktan kısa süre sonda apandiks patlayıp karın içine iltihabın yayıldığı veya daha uzun süre lokalize kaldığı durumlar da görülebilir.   

Perfore (patlamış) apandisit:apandiks iltihabı ilerleyip kanalı tıkanırsa, daha uç kısım içindeki pürülan (iltihaplı) sıvı ile dolar ve şişer, sonra açılarak iltihap karın içine yayılır. Buna apandiks perforasyonu veya patlaması denir. Bu durumda enfeksiyonun şiddeti artar ve hasta hemen tedaviye alınmazsa hızla septik şok girer ve hayatını kaybetmeye kadar ilerleyebilir. Bazen de apandiks perfore olur ancak iltihap karın içine yayılmadan çevre dokular tarafından sarılır ve enfeksiyon lokalize hale getirilir. O bölgede yoğun enflamasyon, yapışıklıklar ve abse görülebilir. Perfore apandisitte ameliyat sonrası tedavi uzar ve komplikasyonlar daha sık görülür.

Tedavisi:apandisit tanısı konulunca tedavisi ameliyattır. İltihaplı apandiks bulunup kalın barsağa giriş yerinden bağlanıp kesilerek çıkarılır ve çevredeki iltihap yıkanarak temizlenir. Enfeksiyonun ağır olduğu perfore apandisit durmalarda kuvvetli antibiyotik tedavisi ile enfeksiyon baskılanıp ameliyatın ertelendiği tedavi yaklaşımları da vardır. Ameliyat açık ve laparoskopik (kapalı) olarak yapılabilir:

Açık ameliyat: Karın sağ alt tarafından 5 cm kadar yatay bir kesi ile karın içine girilerek apandiks bulunur, bağlanarak çıkarılır. Uzun yıllardır uygulanan klasik bir yöntemdir. Kolay ve hızlı uygulanması ve çok bilinen bir ameliyat olması avantajdır. Ancak cilt ve fasya (karın zarı) kesisinin büyüklüğü önemli dezavantajdır, hem iyileşme hem de estetik sonuçları daha kötüdür. 

Laparoskopik (kapalı) ameliyat: Laparoskopik ameliyat göbek deliğinden girilen kamera ve karın alt yan kısımdan girilen bir veya iki çalışma kanalı yardımı ile yapılır. Çocuklarda kamera ve çalışma kanallarının çapı 5 veya 3mm dir. Apandiks çevre dokulardan serbestleştirilerek bağlanır ve çıkarılır.  Sonuçta hem çok daha az yara izi kalır, iyileşme daha hızlıdır. Ayrıca karın içi kamera ile incelenerek iltihap, abse odakları daha iyi temizlenir. Günümüzde apandektomi ameliyatı çocuklarda her yaşta, laparoskopik olarak uygulanabilmektedir. 

Ameliyat sonrası: Akut apandisitte ameliyat sonrası bir gün antibiyotik tedavisi yeterlidir, perfore olanlarda ise 10 güne kadar tedavi gerekir. Beslenme akut hastalarda ameliyattan 6 saat sonra başlanabilir, perfore de ise bir gün sonra veya barsak hareketleri başlayınca verilebilir. Hastalarda egzersiz kısıtlaması laparoskopik ameliyatta 3 hafta yeterlidir, açık ameliyatta ise 6 hafta kadar yoğun egzersizden kaçınılmalıdır. 

Komplikasyonlar: Apandektomi sonrası erken ve geç dönemde bazı komplikasyonlar görülebilir ve perfore apandisitlerde bunlar daha sık görülür. Erken dönemde yara yeri enfeksiyonu, karın içi abse oluşumu, barsakta tıkanıklık oluşması (ileus) görülebilir. Geç dönemde de barsak tıkanıklıkları (ileus) görülebilir. Tedavisi için tekrar ameliyat gerekebilir.

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mevlit Korkmaz

Doç.Dr. Mevlit KORKMAZ, 25 Haziran 1967 tarihinde doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerini bitirdikten sonra Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1991 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve 2002 yılında Çocuk Cerrahisi Uzmanı olmuştur. 

Uzmanlık eğitimi sonrasında, 2002- 2007 yılları arası Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde, 2007-2009 yılları arası Özel Medicana Hastanesi ve İstanbul Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Sağlık Hizmetleri Şirketi'nde, 2009-2011 yılları arası, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapmış olan Doç.Dr. Mevlit KORKMAZ, mesleki çalışmalarına Emsey Hospital'de devam etmektedir.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Apandisit tedavisi
Prof. Dr. Mevlit Korkmaz
Prof. Dr. Mevlit Korkmaz
İstanbul - Çocuk Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube