Çocuklar okula gitmeyi neden reddeder?

Çocuklar okula gitmeyi neden reddeder?

Okula başlama, çocuğun aile bireylerinden uzun süreli olarak ilk ayrılma ve aynı zamanda dış dünya ile ilk karşılaşma dönemi olması açısından oldukça önemlidir. Erken çocukluk döneminde, ortalama 5-7 yaş aralığında ilk defa okula başlayan çocukların büyük çoğunluğu okula uyum sürecini sağlıklı bir biçimde atlatmaktadır.  Fakat; bazı çocuklar için okula başlama ve devam etme süreci, tüm aileyi etkileyen bir kaygı kaynağı olmaktadır.

Erken çocukluk dönemindeki (0-8 yaş) , çocuklarda okul reddinin çoğunlukla “Okul Fobisi”  ya da “Ayrılık Kaygısı”na yönelik sorunlardan kaynaklandığı görülmektedir.

Okul fobisi, okula devam etmede veya bir okul günü boyunca okulda kalmada çocuktan kaynaklanan güçlükler olarak tanımlanmaktadır.

Ayrılık Kaygısı ise, özelikle küçük çocukların anneden ya da bağlandığı kişiden (güvenli insan) ya da evden (güvenli ortam) okul aracılığıyla uzaklaştırılmaktan dolayı yaşadığı tedirginlik ve huzursuzluk halidir.

Bağlanma kuramcılarından Bowlby okul reddi olan çocukları “Gerçek okul durumundan korkma ve kaçınmadan çok, bağlı oldukları kişinin yokluğu veya kaybından ya da güven duydukları ortamdan (ev vb.) uzak kalmaktan korkan çocuklar” olarak tanımlamaktadır. Okul fobisi olan çocuklar, okula olan isteksizliklerini tipik bir biçimde bedensel yakınmalarıyla dile getirmeye çalışan, bu nedenle kendilerini evde tutma yolunda anne-babalarını ikna etmeye çalışan çocuklardır.

Okul öncesinden lise dönemine kadar  görülebilen okul reddi, kaygı  ya da fobiye bağlı olarak özellikle anaokulu ve ilkokul çocuklarında daha sık rastlanmaktadır. Yapılan çalışmaların çoğunda, okul fobisinin yüz çocuktan beşinde görülebileceği, kız ve erkek çocuklarda aynı oranda görüldüğü saptanmıştır. 

Okul reddinde çocukta gözlenen davranış özellikleri

Anne/baba ile evde kalma isteği yüzünden okula gitmeyi istememe ya da reddetme

Okula gitmek için evden ayrılacağında ya da okuldan döndüğünde sürekli şikayet etmek ve belirgin duygusal stres yaşantısı( ağlama, öfke krizleri, okula gitmemek için ebeveynlere yalvarmak gibi)

Okula gitmek ile  ya da okulda bulunakla alakalı süreçlerde artan bedensel yakınmalarda bulunma (baş ağrıları, mide bulanması, karın ağrısı gibi).

Okula gitmek için evden ayrılacağında ya da okuldan döndüğünde anne/babanın peşini bırakmama veya saklanma

Okulla ilgili sık sık olumsuz söylemlerde bulunma ya da okula gitme zorunluluğu hakkında sürekli şikayet etme

Eğer okula giderse felaket, ölüm, anne-baba ayrılığı gibi gerçek dışı korku söylemlerinde bulunma

Anne-babadan ayrı kalmak ve okula gitme korkusunun etki ettiği tedirginlik ve özgüven yetersizliğini tanımlayan ifadelerde bulunma

Okula gitmeyi reddetmekle birlikte akademik başarısızlıkla alakalı anlamsız, endişeli, başarısızlık içeren ifadelerde bulunma

Tanımadığı kişilerle uzun süreli görüşmeler yapmaktan aşırı derecede kaçınma

Ayrılık Kaygısı / Okul Fobisi yaşayan çocukların benzer özellikleri

Bu çocuklar genellikle sosyal ilişki kurmakta güçlük çeken, içe kapanık, utangaç çocuklardır.

Anne ya da babada da gözlenebilen  kaygıya yatkın mizaçları vardır.

Ev içinde uyumlu, sakin kendisini fazlasıyla kabul ettiren ve aşırı onay bekleyen yapıları vardır.

Bu çocuklar anne ya da babaya özellikle annelerine bağımlıdırlar.

Anne ve babaları olmadan bir yere gitmek, bir şey yapmak istemezler

Bebeklik dönemine yönelik bağlanma problemi yaşamış olabilirler.

Yabancı ortam ya da kişilere yönelik alışma süreçleri akranlarına göre daha uzun olabilir.

Anne-Babanın yapması gerekenler

Çocuğu kolundan tutup zorla okula götürmek çözüm değildir.

Suçlamadan, azarlamadan, hırpalamadan ona değer vererek, onu dinleyerek soruna neden olan faktörleri bulmak, çözüm için ilk adım olmalıdır.

Okul ve öğretmeniyle hatta sınıf arkadaşları ile işbirliği sağlanmalıdır.

Olumsuz aile tutumlarının değiştirilip yerine olması gereken davranışlar konmalıdır.

Sabırlı, tutarlı ve kararlı bir tavır içinde olunmalıdır . Sorunu görmezlikten gelmek ve bir sonraki yıla havale etmek ancak çözümü zorlaştırır.

Çocuğun güven duyduğu insanla okula gitmesi teşvik edilmelidir.

Okulda olduğu zamanların yani ayrılığın geçici olduğunu anlatılmalıdır.

Anne/babanın kendi gününün nasıl geçtiğini anlatması, olayın rasyonelleşmesini  kolaylaştıracaktır.

Ayrılık süreci basamaklandırılarak yaşatılmalıdır.

Çocuğun çantasına ailesini hatırlatacak küçük bir obje ya da resim koymak ve özlemini giderebileceği söylemek faydalı olacaktır.

Psikiyatrist/Psikolog tarafından değerlendirilmesi, okul- aile ve çocuk işbirliği sağlanması, yaş dilimine göre aile/çocuğun terapiyle desteklenmesi sorunun çözümünü hızlandıracaktır.

 

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Seda Tan

Etiketler
Okul isteksizliği
Uzm. Psk. Seda Tan
Uzm. Psk. Seda Tan
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube