Cinsellikle ilgili yanlış bilinen gerçekler

Cinsellikle ilgili yanlış bilinen gerçekler

* Cinsel birleşme, sadece girmek- çıkmak- boşalmak değil bedensel bütünleşme- denge ve uyumdur.
* Orgazm sadece cinsel organlardan sağlanan bir boşalım değil bedensel ve ruhsal bir coşkunun dışa vurumudur.
* Cinsel haz sadece cinsel organların değil, bedendeki tüm sinir uçlarının uyarımıyla sağlanır.
* Cinselliğin %85 i birleşme değil, dokunmaktır.
* Dengeli ve sağlıklı bir cinsel ilişki sonuca değil sürece odaklı yaşanır.
* Kadının orgazm potansiyeli, erkeğinkinden neredeyse 3 kat daha fazladır.
* Cinsel isteksizlik ya da cinsel birleşmeye dayalı kaygı, sadece kadında değil erkekte de görülebilir. Buna performans anksiyetesi ve ya kaygısı denir.( ya yapamazsam?ya başaramazsam?..şeklindeki toplumsal ve kültürel olarak öğretilmiş erkeklik kodlarına, erkeğin duygularına,yanlış beklenti ya da inançlara vb. dayanır.)
* Penis boyunun ya da vulva büyüklüğünün, meme-kalça iriliğinin ya da kaslı bir vücudun, cinsel işlev ve hazda hiçbir etkisi yoktur.(kadınlardaki vajina boyu ortalama 7-10 cm olup, 3-3,5 kat uzama ve esneme potansiyeline sahiptir. Cinsel birleşme sadece bu ölçüleri kapsar ve cinsel haz alınmasında bir farklılık yaşanmaz.)
* Cinsel hazzı ve doyumu sağlayan organlar sadece penis ve vajina ya da göğüs- kalçalar değil,el, ağız, dil, ense, boyun, kulak, kasık, diz kapakları, el ve ayak bilekleri, parmakları, sırt, omuz vb..bedenin her yeri olabilir.
* Cinsel çekicilik nesneye değil özneye, bedenin ve organların görüntüsüne değil duygusuna ve ruhuna bağlıdır.
* Cinsel birleşme sadece penis ve vajinanın değil tüm beden bölgelerinin birleşmesini içerir.
* Cinsel ilişki pozisyonları sabit değil, yaşanan her cinsel birleşmede, partnerlerin karşılıklı ihtiyacına ve isteğine göre değişebilir.
* Penisin dik ya da yatık bir şekilde sertleşmesinin cinsel hazza ya da döllenmeye( gebe kalınmasına) hiçbir etkisi yoktur.
* Partnerle birlikte karşılıklı olarak bilerek ve istenerek yaşanan cinsel ilişki ya da mastürbasyon ( bireysel cinsel tatmin) süreci dışında, penisin erekte olması( sertleşmesi),fizyolojik bir duruma ya da koşullanmaya bağlı olup, mutlaka cinsel birleşmeye( ve ya herhangi bir deliğe) girmek ya da boşalmak gerektiğini göstermez. Normal olan her birey, cinsel isteğini kontrol edebilir.
* Regl döneminde( adet, aybaşı dönemi) cinsel ilişkide bulunmanın bir zararı yoktur. ( enfeksiyon ve ya başka fizyolojik bir sorun yoksa, her iki partner de farklı nedenlerle de olsa bundan rahatsız değilse)
* Gebelik döneminin ilk 6 aylık süreci nde cinsel ilişkide bulunmanın( şayet tıbbi bir engel yok ise ve her iki partner de istekliyse) hiçbir zararı yoktur.
* Mastürbasyon zararlı değil, aksine bedenin keşfi ve bireysel cinsel deneyim- doyum için gereklidir. ( çok sık ya da aceleyle yapılması ileride partnerli bir ilişkideki cinsel doyumu olumsuz etkileyebilir.)
* Tıbbi bir nedene dayalı değilse, erken( denetimsiz) ya da geç boşalma, bireysel yaşanan bir sorun değil, partnerle yaşanabilen bir sorundur. ( partnerlerin karşılıklı doyumu olmadan yaşanıyorsa) Bu yüzden düzenli bir partnerle birlikte alınan cinsel terapi ile çözülebilir.
* Vajinismus, psikolojik nedenlere dayalı olarak kadının perinel kaslarında görülen kasılma ve cinsel birleşmeye olanak tanımayan bir cinsel işlev sorunudur. Düzenli bir partnerle alınan cinsel terapi ile çözülebilir, kadının tek başına çözebileceği bir sorun değildir.
* Cinsel organlar sadece mekanik bir işleyişe değil, duyguların işleyişine bağlıdır. Ten, ruhtan bağımsız degildir.
* Cinsellik bir partnerin digerinin hizmetine, ve ya alma- verme anlayışına değil karşılıklı bedensel-zihinsel- duygusal etkileşimine dayanır.
* Sağlıklı ve dengeli bir cinsel yaşam, sevgisiz bir birleşmeyle değil, karşılıklı sevgi ve ilginin varlığıyla bütünleşebilmek/ sevişebilmek ile sağlanabilir.
Unutmayın ki; her durumda olduğu gibi cinsel yaşantınızda da, düşünceleriniz duygularınızı, duygularınız da davranışlarınızı belirler. Bu nedenle en büyük cinsel organ beyindir."

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Şengül Kıyak

Psk. Şengül Kıyak, 1995' de Hacettepe Üniversitesi’ nden mezun olan Şengül KIYAK, Sosyoloji ve Psikoloji lisans derslerinin yanı sıra, ülkemizin alanında duayen öğretim üyeleri Prof. Dr. Bilge Karasu, Prof. Dr. Veysel Sönmez, Prof. Dr. Mürüvvet Bilen, Doç. Dr. Özcan Demirel ve Doç. Dr. Nilüfer Açıkalın' dan; Felsefe, Eğitim Felsefesi, Eğitim Programları ve Öğretim, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, Eğitim Psikolojisi, Eğitimde Psikolojik Hizmetler, Psikolojik Danışma ve Rehberlik lisans dersleri, ayrıca özel öğrenci olarak, Antropoloji (İnsan Bilimi) öğretim üyesi Prof. Dr. Bozkurt Güvenç' den "İnsan ve Kültür", "Sosyal Değişme”, “Türk kimliği" "Japon Kültürü"  ve Felsefe öğretim üyesi Prof. Dr. Ionna Kuçuradi' den de "Etik ve Değerler" ve "İnsan Hakları" yüksek lisans dersleri almıştır. Lisans eğitimi sırasında, marjinal (dezavantajlı) ke ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Cinsellik
Psk. Şengül Kıyak
Psk. Şengül Kıyak
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube