Toplumun en küçük birimi ve temel taşı olan aile, bireylerin psikogelişim süreçlerinin ve ruhsal sağlıklılık ya da sağlıksızlık hallerinin belirleyicisidir. İnsanın ihtiyaçlarını karşılayabileceği doğal ve güvenli yer kendi ailesidir.
Ailenin tanımı üzerinde henüz bir anlaşmaya ulaşılamamıştır. Aileye yaklaşımda en sık kullanılan sistemik bakış açısına göre; aile bir geçmişi paylaşan, duygusal bağı olan, bireysel aile üyelerinin ve ailenin bütününün ihtiyaçlarını karşılamak için stratejiler planlayan bireylerden oluşmuş kompleks bir yapı olarak tanımlanır.
Aile fonksiyonlarını yerine getiren ve üyelerine doyum sağlayan ailelere sağlıklı aile denir.
Duyguları paylaşma
Bireysel farklılıkları kabullenme
İlgi ve sevgi duygularının gelişimi
İşbirliği
Mizah duygusu
Yaşamı sürdürmek ve güvenlik için temel ihtiyaçların karşılanması
Problem çözme
Geniş bir felsefi düşünce
Taahhüt
Takdir etme
İletişim
Birlikte zaman geçirme
Maneviyat
Başa çıkma becerileri
Aile fonksiyonlarının birkaç farklı bölümlerinin yeterince yerine getirilememesi nedeni ile sağlıksız aileler oluşabilir.
Ailenin gücünü, aile içi iletişim belirler. Günümüz koşullarında, gelişen teknoloji, sosyoekonomik sorunlar vs nedeni ile iletişime yeterli önem verilemeyebilmektedir.
Humphyres (1998) sağlıklı ve sağlıksız ailenin iletişim kalıplarını tanımlamıştır.
Aktif dinleme
Yargılamama
Özgür bırakma
Empati
Eşitleme
Açık olma
Hazırlıklı olma
Tutarlılık
Yargılama
Denetleme
Üstünlük taslama
Katılık
Nötralize etme
Zıtlık içeren mesajlar
Çifte mesaj
Fazla kabullenme/fazla eleştirme
Kişiselleştirme
Günah keçisi yapma
Hedef değiştirme
Üçgenleme
Mitler
Sırlar
Aile içinde krize neden olan her durum, profesyonel yardım gerektirebilir. Evliliğin ilk yılı, doğum sonrası dönem, çocukların ergenlik dönemi, çocukların evden ayrılma süreçleri, emeklilik dönemi aile içi krize aday dönemlerdir. En sık başvuru nedenlerinden biri, eşlerden birinin evlilik dışı ilişkisinin olması ve diğer eşin bunu öğrenmesi sonucu yaşanan krizdir. Bireyler arasında iletişimin bozulduğu, çatışmaların yoğunlaştığı, kişilerin kendilerini mutsuz olarak ifade etmeye başladıkları her durumda, dışarıdan uzman bir gözün yardımı ile ilişkiyi gözden geçirmek, ilişkinin yeniden yapılanmasını sağlayıp, geri dönüşsüz sonuçları engelleyebilmek mümkündür.
Ülkemizde pek nadir olmakla birlikte, dünyada birçok ülkede, çiftler evlenmezden önce ilişkileri ile ilgili danışmanlık almayı ve evliliklerine daha sağlıklı adımlar atmayı sıklıkla tercih etmektedirler. Ya da boşanmak üzere olan bir çift, ayrılma süreçlerini değerlendirmek için danışmanlık hizmeti almayı isteyebilmektedir.
Çift/aile terapisinde, bu alandaki çeşitli kuramsal yaklaşımlardan faydalanılarak, aile ile ilgili bilgi toplanır, aile kalıpları incelenir. Bireylerin ilişki içindeki motivasyonları, ilişkiden beklentileri, kişilik ve davranış özellikleri ve bunun ilişki üzerine yansımaları, iletişim kalıpları, genogramları, ilişki içindeki koalüsyonları üzerinde çalışılır. Zaman zaman ödevler verilerek, ilişkideki aksak alanlar onarılmaya çalışılır.