Belli başlı semptoları anoreksi ile benzer olsa da, DSM-IV tanı ölçütleri kitabına göre üç grupta incelenen Yeme bozukluklarından biri olan Bulimiya ‘da farkliliklar vardir. Hastalarda şişmanlama korkusu ve ideal kiloya ulaşmak için aşırı ve sağlıksız diyet arayışları görülür. Bir çoğu normal ya da normalın biraz üstü kiloda olan bulimikler, vücutlarının şeklinden ve kilolarından büyük bir memnuniyetsizlik duymaktadırlar.
Bulimiya Nevroza bozukluğuna sahip kişiler nöbet şeklinde fazla miktarda yiyecek tüketirken tek seferde iki ya da üç kişinin yiyebileceği kadar yemek yiyebilen, kalori değeri 10.000’i bulan besinler tüketebilmektedirler. Genel olarak tükettiği beşinin tadını dahi alamayacak şekilde bir tüketimde olan hasta, çiğnemeden yutma durumundadır. İçinde olduğu kriz durumunu yönetemeyip, engelleyemeyen hasta, aşırı tüketimin sonrasında kontrolünü kaybetme hissiyle birlikte duyduğu “suçluluk” ve “utanç” duyguları ile kusma veya purgatif kullanımlarına yönelir. Yaşanan bu yeme nöbetleri esnasında hasta çoğunlukla kendini kontrol dışı hisseder.
Fransız psikanalist Philippe Jeammet yeme bozukluklarından Anoreksi ve Bulimiyayı “tıkınmaya tutkulu” grup olarak değerlendirir. Yemek her ne kadar fobik bir obje gibi görünse de, aslında iki grup içinde takıntılı bir hal ve büyük bir yer alır fakat kişiler yemek ile olan ilişkilerini sağlıklı bir şekilde yönetemezler. Jeammet, iki rahatsızlığın birbirlerinden çokta bağımsız işlemediğini vurgularken “ Anoreksik, Bulimik olma korkusu ile, Bulimik ise Anoreksik olma hayali ile yaşar.” der.
Hastanın kendini yemek sonrası yaşanan suçluluk ile bağlantılı olarak küstürma ya da mushil ilaçlarının uzun vadeli kullanımı sonrasında boğazlarinda yaralanma, tükürük bezleri/cene altındaki bezlerin şişmesi,mide asitleri temasından dolayı dış minelerinin erimesi, dişlerin çürümesi, devamlı kusma sebebiyle mide kapağının bozulması, idrar sökücü ilaçlar sebebiyle böbrek hastalıkları görülmektedir. Kendini zorla küstürma esnasında hastalardan kalp krizi geçirip hayatlarını kaybedenler de vardır.
Ortak noktaları yanlış beden algısı ve kilo alma korkusu olan Anoreksi ve Bulimiya hastalarının, temel farkı Anoreksiya Nevrozası olan kişilerin “gurur”u, Bulimiya Nevrozası olan kişilerin “utancı”dır. Detaylı açıklamak gerekirse, besin ile ilişkisinde son derece katı ve kontrollü olabilen anoreksiğin aksine, bulimiğin besin tüketimine karşı sık sık önlenemeyen,kendini kontrol edemediği aşırı yeme krizleri vardır. Bir başka fark olarak Anorekside besin seçimi daha düşük kalorili olmasına karşın bulimi de kalori değeri yüksek, ağır besinler tercih edilir.
