Boşanma sonrası ortak ebeveynlikte çocuğun yükünü hafifletmek

Bu yazıda, boşanma sonrası ailelerin çocuklarını nasıl destekleyebileceğini ele alıyorum. Boşanmanın sadece bir ilişkinin sonu değil, aynı zamanda tüm aile sisteminin yeniden şekillendiği bir süreç olduğunu vurgular, bu sürecin çocuk için bir kriz olmak zorunda olmadığını belirtirim. Ortak ebeveynlik, boşanmış ebeveynlerin çocuklarına sevgi ve istikrar sunmaya devam etmelerini sağlayan iş birliği sürecidir. Bu süreçte taraflar artık eş değil ama hâlâ ebeveyndir; ve bu sorumluluk, çocuğun ihtiyaçlarını öncelemeyi gerektirir. Danışmanlık süreçlerinde ebeveynlere: Yargılayıcı olmayan, ihtiyaç temelli iletişim becerileri geliştirmeleri, Çatışmaları çocuğun önünde yaşamamaları, Çocuğu taraf tutmaya zorlamamaları konularında rehberlik etmekteyim. Çocuğun en temel ihtiyacının duygusal güvenlik olduğu, bu güvenin ise tutarlı bir ebeveynlik ve sağlıklı iletişimle sağlanabilecektir. Boşanmanın bir bitiş değil, sağlıklı ve şefkatli bir aile yapısına dönüşüm fırsatı olduğunu vurgularım: “Siz ayrı olsanız da, onun için birlikte bir dünya kurabilirsiniz.”

Boşanma sonrası ortak ebeveynlikte çocuğun yükünü hafifletmek

Boşanma Sonrası Ortak Ebeveynlikte Çocuğun Yükünü Hafifletmek

Boşanma, bir ilişkinin sonlanmasından çok daha fazlasıdır. Aynı zamanda aile sisteminin yeniden şekillendiği, her bireyin kendi rolünü tekrar tanımlamak zorunda kaldığı karmaşık bir süreçtir. Bu değişimin en kırılgan tarafında ise çocuklar yer alır. Uzun yıllardır çocuk merkezli aile danışmanı olarak edindiğim tecrübeler, bana gösterdi ki: Boşanma, çocuğun ruhsal bütünlüğünü tehdit eden bir kriz olmak zorunda değil; doğru bir iletişim ve iş birliğiyle sağlıklı bir geçiş sürecine dönüştürülebilir.

Ortak Ebeveynlik: Ayrılsanız da Hâlâ Bir Ekip Olabilirsiniz

Boşanma sonrası “ebeveynlik” bitmez, sadece biçim değiştirir. Ortak ebeveynlik dediğimiz yaklaşım, çocuğun her iki ebeveynle de sevgi dolu, dengeli ve istikrarlı bir ilişki kurmasını hedefler. Bu süreçte taraflar artık eş değil ama hâlâ birer ebeveyndir; ve bu görev, boşanmayla sona ermez. Ortak ebeveynlik, çocuğun ihtiyaçlarını önceleyen bir "yetişkinlik sorumluluğu"dur.

Danışmanlık süreçlerimde, ayrılmış çiftlere öncelikle bu yeni “ebeveynlik sözleşmesini” kurmalarına yardımcı olurum. Her iki tarafın da duygu yükünü taşıyan ama çocuk için ortak bir zemin oluşturan bir iletişim dili inşa etmek, sürecin temelidir.

İletişim Becerileri: Duygusal Tepkiler Yerine Bilinçli Davranışlar

Ayrılık sürecinde iletişim çoğu zaman öfke, hayal kırıklığı ve geçmişe dönük kırgınlıklarla şekillenir. Ancak çocuk için sağlıklı bir ortam yaratmak istiyorsak, bu duyguların ötesine geçmek zorundayız. Ebeveynlere, yargılayıcı dilden uzak, ihtiyaç temelli ve çözüm odaklı bir iletişim tarzı geliştirmeleri konusunda destek sunuyorum. Çünkü çocuklar, sadece söylenen kelimelerle değil, o kelimelerin nasıl söylendiğiyle de büyür.

Çatışma Yönetimi: Çocuğu Ortadan İkiye Bölmeyin

Boşanma sonrası en sık karşılaştığım durumlardan biri, çocuğun taraf seçmeye zorlandığı, arada kaldığı, hatta manipüle edildiği aile dinamikleridir. Çocuk, ebeveynler arası çatışmanın tarafı değil, gözlemcisidir; ama bu gözlem onun iç dünyasında çok derin izler bırakabilir. Bu nedenle çatışmaların açık değil, kontrollü ve danışman rehberliğinde çözülmesi; çocuğun bu süreçten duygusal olarak yara almadan çıkmasını sağlar.

Çocuğun Duygusal Güvenliği: En Temel İhtiyaç

Boşanma bir son değil; farklı bir aile modeline geçiştir. Bu geçişte çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu şey, duygusal güvendir. “Ben hâlâ seviliyorum. Hâlâ değerliyim. Annem de babam da benim için burada.” duygusunu sürdürebilmek, çocuğun gelişimsel dengesini korumada hayati önem taşır.

Danışmanlık sürecimde çocukların yaşına, gelişim düzeyine ve duygusal ihtiyaçlarına göre yapılandırılmış görüşmeler yaparak, onların kaygılarını anlamlandırmasına yardımcı oluyorum. Aynı zamanda ebeveynlere, çocuğun bu süreçte nasıl desteklenmesi gerektiği konusunda yönlendirmelerde bulunuyorum.


Sonuç: Ayrılık, Bitmişlik Değil Dönüşümdür

Boşanma, her ne kadar zorlayıcı bir yaşam olayı olsa da; doğru yaklaşımla, çocuklar için daha güvenli, sağlıklı ve şefkatli bir gelecek kurulabilir. Ebeveynlerin iş birliği içinde olması, çatışmalarını olgunlukla yönetmesi ve çocuğun duygusal ihtiyaçlarını gözetmesi bu sürecin anahtarıdır.

Unutmayın, çocuklar sevgiye, güvene ve öngörülebilirliğe ihtiyaç duyar. Siz ayrı olsanız da, onun için birlikte bir dünya kurabilirsiniz.

Yaprak Şanlı
Çocuk Merkezli Aile Danışmanı

Bu makale 13 Haziran 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Çocuk Gelişim Uzmanı Yaprak Şanlı

Yaprak Şanlı, çocuk gelişimi ve aile danışmanlığı alanlarında uzmanlaşmış bir uzmandır. İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünden mezun olduktan sonra, aile yapılarının dinamiklerini daha derinlemesine anlamak ve desteklemek amacıyla Gedik Üniversitesi'nde Aile Danışmanlığı eğitimini tamamlamıştır. Mesleki kariyeri boyunca çocukların duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimlerine odaklanan birçok projede yer almıştır. “Çocuk merkezli” yaklaşımıyla her çocuğun bireysel ihtiyaçlarını ve duygusal dünyasını esas alarak, aile sistemine bütüncül bir bakış açısıyla destek sunmaktadır. Yaprak Şanlı, özellikle boşanmış ailelerle çalışmalarda edindiği deneyimle, çocukların bu geçiş dönemlerini sağlıklı bir şekilde atlatmalarını ve ebeveynlerin yeni aile yapısına uyum sağlamalarını desteklemektedir. Ortak ebeveynlik, iletişim becerileri, çatışma ...

Çocuk Gelişim Uzmanı Yaprak Şanlı
Çocuk Gelişim Uzmanı Yaprak Şanlı
İstanbul - Çocuk Gelişim Uzmanı
Facebook Twitter Instagram Youtube