Bize dermatokozmetolojiden kısaca bahseder misiniz ?
Yüzümüzde yılların izlerini onardığımızda neleri değiştirebiliyoruz… Dermatolojiden sonra yöneldiğim dermatokozmetoloji yani minimal girişimsel işlemlerle hastaların yaş alma süreçlerine meydan okuduğum yeni bir çağ başladı. Cilde uygulanan cerrahi dışı tüm müdahalelere dermatokozmetoloji denir. Sıklıkla nörotoksin ve PRP uygulamaları, hyaluronik asit enjeksiyonları, lazerle cildi yenileme uygulamaları, mikro iğneleme yöntemleri, radyofrekans, odaklanmış ultrasonik dalga teknolojileri, mezoterapi adı verilen antioksidan ve vitamin uygulamaları bu grupta meşhurdur. Ben de bu yöntemleri bütünsel bir yaklaşımla hastalarımın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kombine eden bir mesleki süreç yarattım kendime.
Uyguladığınız yöntemde güncel gelişmeler ne yönde ?
Yıllar içinde hyaluronik asit formülasyonları gelişti daha da ince formülasyonlar bulundu. Deri kalitesini 7-10 yıl geriye döndürecek yeni teknolojileri kongrelerde ve yayınlarda keşfederek geçiyor ömrüm. Bu uygulamalar neticesinde hayatımda iz bırakan duygusal deneyimler yaşadım. Örneğin iyileşmez denilen pek çok yanık izi iyileşebiliyor ve hasta çok daha kolay gizleyebildiği bir yanık izi ile yaşamına devam ettiğinde o ana kadar cesaret edemediği pek çok hayaline ilk adımlarını atabilir hale gelebiliyor. Bu hasta grubumu tedavi ve takip altına aldığım süreç bir dermatolog olarak kendimi en faydalı hissettiğim anlardır ya da yüzüne göre küçük bulduğu çenesini kafaya takmış bir kişi yüzü için daha doğru oranlara kavuşturulduğunda çok daha özgüvenli olabiliyor. O özgüven ile üniversite sınavına girmeye karar verebiliyor, geleceğini şekillendirebiliyor.
Yukarıda bahsettiğiniz gibi bu değişimlerin sizde duygusal yansımaları da oluyordur. Sizi en çok etkileyen hikayeleri paylaşır mısınız ?
Tabii… Dudak damak yarığı ile doğmuş bir hastam yıllar sonra izinin lazer ile daha az görünür hale gelmesi neticesinde diş hekimi olmaya karar vermişti. O gün onunla birlikte ağladığımı hatırlıyorum. Bir kadın hastam yüzündeki büyük bir çukur nedeni ile tanıştığı bir erkeğin onu aşağıladığını anlatmıştı. Bir dolgu ile on dakika içinde doldurmuştuk çukurunu, yaşanmışlığının intikamını aldığını söylemişti. Buna benzer öyle ibret verici hikayelerle dolu ki poliklinik yaşantım geçmez denilen izlere adadım kendimi, değiştirebildiğim ömürleri gördükçe…
Bu değişimlerde hastalarınızda veya bir uzman olarak sizde tereddütler oluşuyor mu?
Değişimlerdeki en büyük tereddüt fabrika çıkış ayarlarımızda büyük değişiklik olacağı ve kendimize yabancılaşacağımız korkusu oluyor. Halbuki bilmiyorlar ki bir dermatolog olarak benimde en büyük korkum kişiyi annesinin tanıyamayacağı bir değişikliğe uğratmak. Hiçbir annenin ahını almak istemem. İkinci büyük korkum böyle bir değişikliğe cesaret edebildiği, yılların kendisinde oluşturduğu hasarlara meydan okumak istediği için prestijlerinin korunması hususunda oluyor. Özellikle kadınların çevresindeki diğer sevdiği insanlara yabancılaşması. Bu verdikleri cesaretli karar ile hayal kırıklığına uğramalarını istemiyorum. Bu neden ile yaptığım her uygulamada küçük adımlar atmaya çok önem veriyorum.
Bu süreçte, hastalarınızda ne gibi durumları gözlemleme fırsatınız oldu?
İnanıyorum ki insan zamanın kendinden aldığını yerine koyarak yaş aldığında adeta zamanı durdurmuş gibi hissediyor. Bu duygu güçlü bir doping etkisi yaratıyor. Zayıf kalmak da benzer bir gençlik etkisi altına alıyor insanı. Ayna karşısında kendini üniversitedeki halinden daha formda, daha fiziksel olarak güçlü, bakımlı, zinde, özenli görmek, değerini bilmediği yaşlarını yaşamak için adeta bir şans daha veriyor. Bu duygu bağımlılık yaratan bir duygu. Bunu sağlamayı kendine yabancılaşmadan deneyimleyen kişi bir daha gerilemek istemiyor. Hatta hep formunun daha iyisi olabilmek için arayış ve mücadele eder halde kalıyor. Özgüvenli, sıradışı, ezber bozan, çevresine göre hayatta iddialı bir duruşu olan bir hasta/danışan karakteristiğim var kliniğimde. Yüzünde istediği yapılanmayı sağlayan boyun bölgesini ele almamı istiyor mesela. Bir gün geliyor ellerinin yıpranmışlığı gözlerine batıyor ve o bölge için iyileştirme arayışına giriyorlar. Sonra dizlerdeki buruşmalar, popo bölgesindeki gevşek deri, kasıkların diriliğini kaybetmesi, karın derisinin pörsümesine karşı önlem almak yeni hedefleri haline geliyor.
Uyguladığınız yöntemde en çok dikkat edilmesi gereken husus nedir?
Sonuçta insanlığın şu an teknolojilerle gelmiş olduğu nokta daha radikal değişiklikler sağlayacak bir düzeye geldi. Elbette bu süreç doktor için de hasta için de pahalı bir süreç. Bu yolculukta kullanılan ekipmanın güvenli olması büyük önem arz ediyor. Bu kalitenin maliyetinin ucundan ortaklaşa tutmak gerekiyor. Vücudun bir parçası olacak, moleküler olarak etkileşecek programlı hasarlayıp onaran, kontrollü bir mekanizma ile yapılandırılan teknolojilerde, ucuza kaçmak yapılabilecek en büyük hata olur. Korkutucu sonuçlara sebep bu seçimlerde şark kurnazlığına başvurmak neticesinde yaşanmaktadır ve yaşanacaktır. Kendinizi her şeyin en kalitelisine layık görmelisiniz.
Zamana meydan okuyan hayat dolu, cesaretli hastalarıma selam ederim...
