Bipolar bozukluk tedavisinde psikoterapi hangi durumlarda uygulanır?

Bipolar bozukluk tanısı olan bireyler ve yakınlarının en sık sorduğu sorulardan bir kaçı bipolar bozukluğun tedavisinde ilaç dışı tedaviler nelerdir ve psikoterapiye ihtiyaç var mıdır sorularıdır. Bu yazıda bipolar bozukluk tedavisinde hangi psikoterapiler uygulanır ve hangi durumlarda yararlıdır işlenecektir.

Bipolar bozukluk tedavisinde psikoterapi hangi durumlarda uygulanır?

Psikolojik tedaviler

Bipolar bozukluğun tedavisinde öncelikle ilaç tedavisi uygulanır. Bipolar bozukluğun tedavisinde ilaç tedavisine ek olarak psikolojik tedavilerle ilgili de çok sayıda öneri vardır. Yineleyen mani, hipomani ve depresyon bulguları, hastalık dönemleri arasında kalıntı belirtiler bipolar bozukluğu olan bireylerde morbidite ve mortalite riskini artırmaktadır. Hastalığa eşlik eden başka durumlar, örneğin uyku-uyanıklık döngü kaymaları, işlev kayıpları, maddi kayıplar, rol karmaşaları, sigara-alkol ve madde kullanımları hastaların yaşam kalitesi ve hastalık gidişi üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır. Psikoterapiler hastalığın farkındalığı ve içgörü geliştirilmesi ve yaşam olayları ile başa çıkma becerilerini geliştirmeye yardımcı olurken ilaç tedavisinin de etkinliğini artırmaktadır35.    

Psiko-eğitim: Bipolar bozukluğun koruyucu tedavisi sırasında bireysel ya da grup ile uygulanan psikoterapi girişimidir. Özellikle bipolar bozukluğu olan bireyin tedavi yardım arayışı, tedavi işbirliği ve tedaviye devam etmesi açısından önemlidir. Oturumlarda bipolar bozukluk, ilaç tedavisinin anlamı ve önemi, erken uyarı sinyalleri, günlük uyku-uyanıklık düzenin düzenlenmesi işlenir. Bu tedavide amaç yaşamı kolaylaştırmaktır. Özellikle erken uyarı belirtilerini saptamak ve acil plan geliştirmek hastanın hastalığını idare etmesine ve hastalık dönemi yinelemelerinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Farklı grupların psiko-eğitim ile ilgili farklı grup eğitimleri vardır, altı ile 21 seans arasında değişen sayılardaki programlarda psiko-eğitim gruplar düzenlemektedir. Özellikle grup formatının daha etkili ve yararlı olduğu ileri sürülmüştür36,37.

Bilişsel davranışsal terapi: Bilişsel davranışçı terapi (BDT) özellikle anksiyete ve depresyon tedavisinde etkinliği gösterilmiş bir terapi modelidir. Bipolar depresyon dönemi ve koruyucu tedavi döneminde önerilmektedir. Hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına ya da alevlenmesine yol açan uygunsuz ve uyumsuz davranışların, inanışların ve düşüncelerin belirlenmesi ve üzerinde çalışmasına dayanan bir terapi modelidir. BDT’de duygudurum günlüğü tutulması, düşüncelerin belirlenmesi, günlük ritmin düzenlenmesi ve psiko-eğitim konuları işlenir. Uyku ve günlük etkinliklerin düzenlenmesi, tedavi uyumunun artırılması ve psikososyal sorunların çözümlenmesi hastalık yinelemesi, depresif belirtiler, mani şiddeti ve psikososyal işlev üzerine olumlu etkilerin olduğu görülmüştür. Çeşitli psikoterapistler en az altı seans bireysel psikoterapi ile 20 seans terapi seansları planlamışlar ve uygulamışlardır38.

Aile odaklı terapi: İlk kez 1980’lerde Miklowitz tarafından geliştirilen bir tedavi modeli, çıkış noktası bipolar bozukluk nedeniyle hastaneye yatmış olan bireylerin eve taburcu olmadan önce beraber yaşayacakları ev bireyleri ile beraber terapi ortamına alınması amacıdır. Bipolar bozuklukluğu olan bireylerin stres algılarını azaltmak ve hem bireysel hem de aile içindeki ilişkileri düzeltmek için geliştirilen bir terapi modelidir.  Pek çok tedavi kılavuzunda aile odaklı terapi akut depresif yakınmaları olanlarla koruyucu tedaviye devam eden hastaların tedavilerinde önerilmektedir. Özellikle risk altındaki gençlerin tedavisinde önemlidir39.

Hasta ile beraber en az bir aile bireyinin programına katılması gerekir. Terapinin ilk modülünde psiko-eğitim yapılır. Hastanın yaşamış olduğu hastalık belirtileri üzerinden hem hastaya hem de aile bireylerine hastalık anlatılır. Hastalığın ortaya çıkış nedenlerinin üzerinden geçilir. Hastalık dönemlerinin alevlenmesi ve yinelemesinin önlenmesi ile ilgili planlar hazırlanır. İletişim becerileri üzerinde çalışılır. Aile içindeki konuşma ve beden dili üzerinde durulur. Olumlu duyguların vurgulanması, aktif dinleme, diğerinin olumlu davranış değişikliği için geri bildirimler, olumsuz duyguların ifade edilme modelleri üzerinde çalışılır. Son seanslarda da problem çözme becerileri üzerinde durulur39.

Kişiler arası ve sosyal ritim terapisi: Koruyucu tedaviden daha çok depresif yakınmaları olan bipolar bozukluğu olan bireylerin daha yararlandığı görülmüştür. Kişilerarası ilişkisi terapisi bipolar bozukluğa uyarlanırken sosyal ritim modülü eklenmiştir. Hastanın özellikle uyku-uyanıklık döngüsünü içeren günlük rutinlerini düzenlemesini sağlamak ve kişilerarası ilişkilerdeki sorunlarını çözümlemek bu terapinin kullandığı yöntemdir40.

Farkındalık temelli terapiler: Son yıllarda toplumda farkındalık temelli terapilere karşı ilgi büyüktür. Yineleyici depresyonu olan bireylerde farkındalık temelli bilişsel terapinin etkinliği gösterildikten sonra bipolar bozukluğu olan hastalarla da uygulamaya iyi sonuçlar alınmıştır. Farkındalık temelli bilişsel terapi sekiz haftalık haftada bir kez grup halinde uygulanan iki-iki buçuk saat süren bilinçli farkındalık becerileri ile bilişsel terapiyi birleştiren bir terapi modelidir. Özellikle stres belirtilerinin azaldığı, farkındalık becerisinin arttığı, duygu düzenlenmesine (emosyon regülsayonu) yardımcı olduğu görülmüştür. Alt grup analizlerinde de anksiyete ve depresif belirtileri azalmıştır. Farkındalık alıştırmalarına hasta devam etmediği durumda bir yıl içinde olumlu etkilerinin azaldığı bildirilmiştir41.

Bu makale 26 Ocak 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Fisun Akdeniz

Prof. Dr. Fisun Akdeniz
Prof. Dr. Fisun Akdeniz
İzmir - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube