EPİKTETOS demiştir ki:
‘İnsanlara rahatsızlık veren, olayların kendisi değildir, bu olaylara kişinin bakış açısıdır. Salt doğru ve yanlış yoktur’. Hayata salt doğru ve yanlış açısından bakmak, utanç, suçluluk,kaygı ve çökkünlüğe, düşmanca duygulara yol açar. BDTuygulanması gerekli kişilik özellikleri katı olma, otoriter olma, inatçılık, mutlakiyet (asla ve daima derler) dir.
“Dünya bir aynadır, ne düşünüyorsak dışarıda onu görür ve yaşarız. Belinizi büken taşıdığımız yük değil onu nasıl taşıdığımızdır.
BDT gerektiren düşünce hataları
Dayatma
Korkunç görme
İnsanlara genel bir değer biçme
Engellenme eşiğinin düşüklüğü
BDT kişilere önce kendilerini koşulsuz olarak kabul etmeyi öğretir. Kendilerine başkalarının gözü ile bakan kadınlarda kaygı daha çok oluyor.
BDT bir ölçüde yaşamı gereğinden fazla ciddiye almanın yanlış olduğunu savunur. Sorun çözme becerileri ve beceri kazanma eğitimleri vermeye çalışır.
Sağlıklı olumsuz duygular, yapıcıdır.Korku hayatta bırakır,öfke hakkınızı savunur,kaygı iş yapma motivasyonunu arttırır,aşk sizi çoğaltır. Kişiyi amacına ulaştırır. Sağlıksız olumsuz duygular amacından alıkoyar.
Dirençli davranışları gidermek için kimi zaman cezalandırmayı da öngörür. Yanlış nedenlerlede doğru işler yapılabileceğini düşünür. Terapistler kuralcı ve dayatmacı değildir.
Kişinin kendi kendini kaygıya düşüren temel inançlar:
En iyisini yapmalıyım ve kabul görmeyelim
Bana iyi davranmalılar
Dünya bana ne istiyorsam çabucak vermeli
Kendi duygularımızdan kendimiz sorumluyuz. “Beni delirtiyor” dediğimizde buna izin vermiş oluyoruz. Başkalarına söyleyeceklerimizi önceden tasarlarız aynı şeyi kendimizle konuşurken yapmalıyız. Kendimizi kurmak yerine, kendimizde çözüm üretici, akılcı analitik düşünmeliyiz. BDT sorun odaklı bir tedavi yöntemidir.
Bugün hangi sorunuzu tartışmak istiyorsunuz? diye başlarız.
Katarsis ile duygusal boşalım yetmez, uygulamaya yönelik problem çözme becerilerinin arttırılması ile kendini gerçekleştirmesi sağlanır ve yaşam niteliği artar.
Danışana,
- kendilerinin kim oldukları,
- nelerden zevk aldıkları,
-nelere değer verdiklerini sormaları isteniyor.
BDT danışanın, olayları değiştirmeye çalışmasına, değiştiremediklerinede bakış açısını değiştirmeyi, vede bu ikisini birbirinden ayırt etmesine yardımcı olmaktır. Duygular, yaşamın tuzu biberi, tatlısı, çeşnisidir. Hiç başarısızlığa uğramamış olanlar, hiç denememiş olanlardır. Kötü öğrenciyim demek yerine, yanlışlarım oldu denilebilir. Sonra ne olur? En kötüsü nedir?diye düşünüp çözüm araştırmalı.
Olumsuz zararlı duygular= amaçlarına ulaşmaktan alıkoyan, yaşamlarının tadını kaçıran, kendilerine zarar veren davranışlara yol açan duygulardır.
Uyum sağlatan olumsuz duygular güçlü olsalar bile “acı çektiren rahatsızlık veren” olmazlar.
Rahatsızlık veren duygulara otonom sinir sistemi belirtisi çok fazla eşlik eder.
Duygular empati yapabilmek yada dayanak olma yerine cezalandırma yada kaçınma davranışlarına yol açar. Uçak düşecek korkusuyla daha zor ve uzun otobüs yolcuğuna katlanmak.gibi,işlevselliğimizi yavaşlatır ya da durdururlar.
AKILCI OLMAYAN (-) DÜŞÜNCELER
En basit şeylere;
Korkunç, berbat, feci, dehşet diyor musunuz?
Gerçek olaylardan köken almazlar,
İstek, dilek yerine “olmazsa olmaz” deriz.
3 meli- malı - iyi yapmalıyım- onaylanmalıyım
- iyi davranmalılar, sevmeliler
-ne istiyorsam olmalı
“Şimdi ve burada” denmeli, BDT kuralı eski ile ilgilenmez. BDT, yerleşik düşüncelerin yeniden değerlendirmesine, davranış değişikliklerinin tasarlanmasına ve amaçlar belirlenmesine sağlar.
CBT ; Depresyon ve anksiyete bozukluğunda 4-14 seans de otomatik düşünce ve inançları üzerine akılcı düşünmeyi öğretmektir.
Bilişsel Çarpıtmalarımız
Ya hep, ya hiç
Korkunçlaştırma
Olumlu yanını görememe
Duygularına göre çıkarım yapma
Damgalama
Abartma Yada azımsama
Seçici algı
Düşünceleri okuma
Aşırı genelleme
Kişiselleştirme
Dayatma (meli-malı)
İsteğine göre çıkarım yapma
Çocukluk şemalarımız ve düşünce kalıplarımızı, diğer deyişle “genel geçer düşünme ilkelerimizi” oluşturan temeller çocuklukta başlar. Ana babanın eğitimi ve örnek davranışları, diğer bütün eğitim etkinlikleri, yaşanan örselenmeler kadar elde edilen başarılar gibi deneyimler sonucu otomatik düşünce şemalarımız oluşur. Mesela ilki “ağlarsam meme ve ilgi gelir” pekişirse ileride “arsızlık olur ama rahatlıkda olur” düşünme biçimi ve davranış kalıbına yol açar.
“Varsayımlar” la hareket ederiz. “Çok çalışırsam zengin olurum” “kabul görmek için en iyisini yapmalıyım” “isteklerini hiç karşılamayacak olursam beni dışlarlar”
Duygusal yüklenme, kişinin yaşadığı olayları anımsamasını kolaylaştırır. Uzak geçmişten çok yakın geçmişle ilgilenir.
Sokrat gibi sorgulamada, danışan kendi kendinin düşüncelerini sorgulamayı öğrenir. Olumsuz düşünceleri, gerçekçi olmayan olumlu düşüncelerle değiştirmek, istenmedik sonuçlara yol açar, işten atılmak, terkedilmek gibi.
Korkunçlaştırmayı bırakma, anksiyete bozukluklarında çok işe yarar.
Yeni anlamlar yükleme: Dış etkenleri tümüyle gözardı edip bütün sorumluluğu üzerine alma kaygıyı davet ediyor. Dünyayı tamamen kontrol edemeyeceğimizi kabuletmeliyiz.
Varsayımlar ve kurallar; danışanların kendi kendine imzaladıkları sözleşme gibidir.
- Kabul görme- sevilme
- Yeterlilik ve başarı gösterme
- Denetim altında tutma, İşlevsel olmayan yaygın varsayımlardır.