Apandisit nedir ve nasıl oluşur ?

Apandisit nedir ve nasıl oluşur ?

Apandisit nedir ve nasıl oluşur ?

Körbağırsağın apandisit yada apendiks denen solucansı uzantısının iltihaplanması apandisittir. Lenf dokusunun bolluğundan ötürü apandisite bağırsak bademciğide denir. Apandisit içinden besinlerin geçmediği küçük bir bağırsak çıkıntısıdır. Apendiks 2 ila 25 cm arasında değişen uzunluktadır. Çocuklarda ise, yetişkinlerden daha uzundur. Alışılmış yerinin dışında bulunan apandisitin iltihaplanması ise, belirtileri değerlendirmede ve hastalığın tanısını koymada güçlükler yaratır. Apandisitin içi boşluğu çok dardır. Bağırsak florasında bulunan bütün mikroorganizmalar burada da yaşar. Apandisit genellikle bu mikroplara karşı yeterince dirençlidir. Yoğun mukus tıkaçları, bağırsak solucanları, apandisitin çok uzun olması, duvarlarında hareketi zorlaştıran köşelerin bulunması yada kiraz gibi meyvelerin takılı kalan çekirdekleri apendiksin içinin tıkanmasına neden olur. Apendiksin içinin tıkanmasıyla apendiks lümeninde sıvı birikir, mikroplar çoğalmaya başlar ve iç basınç artar. Basıncın artması ile apendiks şişmeye başlar ve giderek apendiks dokusunun kanlanması ve beslenmesi bozulur. Daha sonra çürüme ve patlama oluşur. Böylece apandisitin iltihaplanma süreci başlar.

Apandisit tipleri nelerdir ?

Belirtilerin şiddeti ve hastalığın ağırlığı yalnız apandisit iltihabının niteliğine bağlıdır. akut apandisitin başlıca 3 tipi vardır ;

* Mukuslu Apandisit ; Cerrahi uygulamada en sık mukuslu apandisite rastlanır. Mukus salgısının arttığı bu tipte apandisit iyice iltihaplanmış, gergin ve büyümüştür. Üzerindeki periton ise alışılmış parlaklığını yitirerek hafif matlaşmıştır. Mukuslu apandisit hastalığın en hafif tipi olmasına karşın, zamanında müdahale edilmezse irinli apandisite dönüşebilir.

* İrinli Apandisit ; Apandisit, apandisit iç boşluğunda ve duvarında biriken irin birçok apse odağı oluşturur. Bu apselerin ülserleşerek apandisit dışına açılmasıyla kaçınılmaz olarak periton iltihabı gelişir. Akut apandisitin irinli tipinde körbağırsak ve incebağırak bağlantı bölgesi gibi apandisit yakınındaki bağırsak bölümleri de iltihaplanır.

* Kangrenli Apandisit ; Apandisit damarlarının pıhtıyla tıkanması sonucunda kangrenli apandisit oluşur.

Apandisitin belirtileri nelerdir ?

Apandisitin belirtileri deneyimli bir hekimi bile tanı koymada zora sokabilir.

Karın ağrısı, iştahsızlık ve kusma temel belirtilerdir. Bunların bir araya gelmesi tanıyı kolaylaştırır.

Karın ağrısı, apandisitin en önemli belirtisidir. Genellikle göbek çevresinde veya mide üstünde başlar. Künt bir ağrıdır, azalma ve çoğalma gösterebilir. Ancak hiçbir zaman tamamen yok olmaz. Genellikle 4-6 saat sürer (1-12 saat arasında değişebilir). Daha sonra ağrı karın sağ alt bölgesine yerleşir. Bazı hastalarda ağrı sağ alt kadranda başlar ve orada kalır. Apendiksin değişik yerleşimlerine göre ağrı sırtta, sağ veya sol kasıkta veya mesane üstü ve makatta hissedilebilir.

Bulantı ve kusma önemli bir göstergedir. Hastaların yüzde 75’inde bulantı görülür. Genellikle hasta bir şey yerse kusar. Bu belirtilerin yanında, hastanın, kabızlık, ishal ve gaz çıkaramama gibi şikayetleri de olabilir. Ancak, bunlar tanı değeri taşımazlar.

Muayene bulguları, apendiksin, vücutta yerleştiği yere göre değişebiliyor. Patlama olup olmaması da bulguları etkiliyor. Vücut ısısı bazı kişilerde normal kalmakla birlikte bazılarında 37.5-38 dereceye çıkıyor. Hastanın, fazla hareket etmekten kaçınması ve öksürme zıplama gibi hallerde ağrılarının artması tanı bakımından da önem taşıyor. Apandisit belirtileri, birçok hastalığın ( karın içi lenf bezleri iltihabı, mide-bağırsak iltihabı, kadın hastalıkları, dış gebelik, mide-onikiparmak bağırsağının delinmesi, idrar yolları iltihabı, safra kesesi-pankreas iltihabı ve bağırsak damarlarının tıkanması gibi ) belirtilerine benzemektedir. Bu nedenle bulguların değerlendirilmesi açısından hekimin deneyimi büyük önem taşıyor.

Apandisitin görülme sıklığı nedir ?

Antibiyotiklerin yaygın biçimde kullanıma girmesiyle apandisit olgularının sayısı azalmıştır. Apandisit her yaşta görülmekle birlikte , en sık 20-30 yaş grubunda ortaya çıkıyor. 60 yaşından büyüklerde %10 dolayında görülürken, çocuklarda en sık 6-10 yaş grubunda görülür. Ergenlik çağından önce kız ve erkeklerde apandisit oranı eşitken, 15-25 yaş grubunda erkeklerde apandisite 2 kat daha fazla rastlanıyor. 25 yaşından sonraki dönemde oran tekrar eşitleniyor.

Apandisitin tedavisi nasıl yapılmaktadır ?

Apandisit ameliyatları karından yapılmaktadır ve en basit operasyonlardandır. Ancak ihmal edilmesi halinde, özellikle iltihaplı apendiksin patlaması ölüme yol açabilir.

Apandisitin kesin tedavisi ameliyattır. Hasta , kapalı ( laparoskopik ) veya açık appendektomi yöntemiyle ameliyat edilip apandisit alınmalıdır. Apandisit tanısı konan veya apandisit olabileceği düşünülen hastaların ağzan beslenmemeleri ve ağrı giderici almamaları gerekir.

Bu makale 6 Nisan 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Hasan Taşçı

Prof. Dr. Hasan TAŞÇI, 1950 yılında Rize’de doğmuştur. Lise öğrenimini 19 Mayıs Lisesi’nde bitirmesinin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini 1976 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1976-1979 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anatomi Kürsüsü'nde asistan olarak görev yapmış ve 1979 yılında Morfoloji Uzmanı olmuştur. Genel Cerrahi ihtisasını ise 1979-1984 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Edirne Tıp Fakültesi’nde (1 sene) yapmıştır. 1984-1986 yılları arasında askerlik vazifesini Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde yerine getirmiş olan Prof. Dr. Hasan TAŞÇI, buradaki görevi esnasında tıp fakültesi ve Yüksek Hemşirelik Okullarının Anatomi Teorik ve Pratik derslerini yürütmüştür. 1986 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabi ...

Etiketler
Apandist
Prof. Dr. Hasan Taşçı
Prof. Dr. Hasan Taşçı
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube