Anevrizmalar ve beyin kanaması

Anevrizmalar ve beyin kanaması

~~Beyin anevrizmaları, hayatı ciddi olarak tehdit eden, ölüm veya sakatlıklarla sonuçlanabilen beyin kanamalarına sebep olan beyin damarlarında genellikle baloncuk şeklindeki genişlemelerdir. Beyin damarlarında  oluşan bu kesecikler çoğunlukla doğumsal malformasyon şeklinde geliştiği varsayılmaktadır. Bununla birlikte çeşitli enfeksiyonlar ve travmalara bağlı olarakta meydana gelebilmektedir.
 Beyin ve sinir cerrahisi pratiğinde hem hasta, hemde hekim açısından tedavisi en zor hastalıkların başında gelmektedir. Anevrizmaya bağlı gelişen beyin kanamaları tüm beyin kanamalarının yaklaşık % 10’unu oluşturmaktadır.
 Beyin damarlarında bozulmaya sebep olan bazı genetik hastalıklar, hipertansiyon, sigara ve alkol kullanımı, bazı ilaçların kullanımı beyin kanamaları için risk faktörleri arasında sayılabilir. Bununla birlikte ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde de kanamanın sıklığında artışların olduğu bildirilmektedir.
Anevrizmaya bağlı beyin kanaması geçiren hastaların yaklaşık %10’u kanamanın olduğu anda kaybedilmektedir. Eğer gerekli müdahaleler zamanında yapılmaz ise hastaların yaklaşık %15’i ilk 24 saat içinde anevrizmanın tekrar kanaması sonucu kaybedilmektedir.
Anevrizmal beyin kanamasında hastalar başağrısından, komaya kadar farklı klinik belirtilerle genellikle acil polikliniğine müracaat etmektedirler. 
Anevrizmal beyin kanamasının en yaygın belirtisi, başağrısıdır. Genellikle şiddetli ve ani başlangıçlıdır.  Beyin kanaması  sonrası hastaların bilinçleri bozulmamışsa hekime müracaatlarında başağrısını;   ‘hayatımda şuana kadar böyle bir başağrısı yaşamadım’ şeklinde  ifade ederler.
Anevrizma hastalarının bir kısmında ani şiddetli başağrısı ortaya çıkmadan yaklaşık 15-20 gün öncesinden başlayan  ‘uyarıcı başağrısı’ diye ifade ettiğimiz başağrılarına sebep olabilir. Bu sebeple başağrısı önemsenmesi gereken bir şikayettir. Hastaların gözden kaçmaması için, Polikliniğe başağrısı şikayetleri ile gelen her hasta titizlikle değerlendirilmesi gerekir.
 Günümüzde anevrizma hastalarının tanı ve tedavisi teknolojik ilerlemelere  paralel olarak, anevrizma ve beyin kanaması hastalığının ciddiyetine rağmen düşük mortalite ve morbidite oranları ile yapılabilmektedir. Beyin kanaması ve anevrizma, bilgisayarlı beyin tomografisi, beyin anjiyografisi, bilgisayarlı beyin anjiyografisi, MR anjiyografi ile kolaylıkla tespit edilmektedir.
Anevrizma hastalarının tedavisi, yoğun bakım ortamının olduğu kliniklerde,  hastanın nörolojik durumu, anevrizma baloncuğunun lokalizasyonu ve şekli göz önünde bulundurularak öncelikle cerrahi olarak veya  son yıllarda tedavide uygulamaya giren endovasküler tedavi yöntemleri uygulayarak tecrübeli nörovasküler beyin cerrahları ve girişimsel nöroradyologlar birlikteliğinde başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. 

 

 

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz

Doç. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz, ilkokul, ortaokul ve lise eğitimini Adana’da tamamlamasının ardından tıp eğitimine Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladı ve eğitimini 1999 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayarak tıp doktoru unvanını aldı. Mezuniyetinin ardından tıpta uzmanlık sınavını kazandı ve Ç.Ü.T.F. Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı'nda ihtisasına başladı ve 2005 yılında tamamlayarak uzman doktor unvanını aldı. Dr. Yılmaz, 2005 ile 2006 yılları arasında aynı klinikte uzman doktor olarak çalışmalarını sürdürdü. Askerlik vazifesini 2006 ile 2007 yılları arasında Merzifon Asker Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi kliniğinde atabip teymen olarak tamamlamasının ardından 2007 ile 2009 yılları arasında Ç.Ü.T.F. Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği'nde uzman doktor, 2009 ile 2012 yılları arasında ise yardımcı ...

Etiketler
Beyinde baloncuk medikal tedavisi
Prof. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz
Prof. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz
Adana - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube