Altın renginde beslen

Altın renginde beslen

Sizce Gıda Standartları Ajansı (FSA) bu sloganla dikkatinizi neye çekmek istiyor? Bu cümleden sonra aklınıza ilk gelen giyim tarzınız mı? Tükettiğiniz besinlerin rengi mi ? 

24 Nisan 2002’de İsveç Ulusal Gıda Kurumu, yüksek sıcaklıklarda ve düşük nem oranında üretilen nişastadan zengin gıdalarda artan seviyelerde akrilamid oluştuğunu bildirmiştir. Bu bulgular Hollanda, İngiltere, ABD, Norveç ve İsviçre’de yapılan çalışmalarla doğrulanmıştır. Akrilamid vücutta hızlı emilip yayılmaktadır. Plasenta aracılığıyla anneden çocuğa geçmekte ve anne sütünde bulunabilmektedir.

Akrilamidin Zararları Nelerdir?

Hayvanlar üzerinde yapılan laboratuar testleri sonucunda akrilamid maddesinin, tümör oluşturduğu kansere neden olduğu ortaya çıkmıştır. Akrilamid maddesinin insan beslenmesinde kansere neden olduğu henüz kesinleşmemiş olsa da uzmanlar gıdaların içerisinde yer alan akrilamidin, insanlarda da kansere neden olabileceği görüşündeler.   

Ülkemizde üretilip tüketilen gıdaların akrilamid içerikleri çoktan aza doğru şu şekilde sıralanabilir: krakerler > patates cipsi > bisküviler > kekler > bebek besinleri > mısır cipsi > kurabiyeler > kahvaltılık tahıllar > ekmekler > ızgaralar > sebzeler > gofretler > çikolatalar.

Türk kahvesinde Akrilamid oranı 29-75 ng/g olarak tespit edilmiştir. İçme suyu kalitesi için, DSÖ’nün yönergesine göre, bir litre içme suyunun 0.5 µg akrilamid içerdiği bildirilmiştir. Avrupa Birliğinde bu rakam 0.1µg/L sudur.

Herşeyi hazır tüketmeye alışan insanlar olarak günlük ortalama alım seviyesi 0.3-0.8 mg/kg olduğu tahmin edilmektedir. Genel olarak çocuklar ve gençlerde yetişkinlere nazaran bu seviye daha yüksek bulunmuştur. Çünkü cips,patates kızartması vb. ürünlerin tüketimi en fazla çocuklardadır. Ayrıca yetişkinlere göre vücut ağırlıkları daha az olduğundan kg başına aldıkları akrilamid miktarı daha fazla orana sahip olmaktadır.

Patatesleri buzdolabında saklamayın.

Karanlık bir yerde 8°C de saklayın ve taze olarak tüketin. Yeşil kısımlarını kesinlikle yemeyin, ayıklayın.

 Patates kızartmasından vazgeçemem diyorsanız

Patates kızartması için pişirilmiş patates kullanılmalıdır. Eğer çiğ kullanılacaksa kızartma yapmadan önce 2 saat suda bekletilmelidir. Dilimlenmiş halde 1 saat bekletmek yeterli. Bu sayede Nişasta oranı azalacağından akrilamid oluşumu da azalmaktadır.

Ama ben sağlıklı Patates tüketirim onda nasıl korunalım diyorsanız

 Geleneksel fırınlarda pişirme ısısı 200°C’yi, fanlı fırınlarda 190°C’yi geçmemelidir.  Kesilmiş patatesten yapılan ürünlerde pişirme derecesi 175°C’yi geçmemelidir. 

Ekmek kızartmasını çok mu seviyorsunuz?

Pişmiş tahıl ürünlerinde aşırı kahverengileşmenin önlenmesi gerekmektedir.  Altın renginde tosta ne dersiniz?

Patlamış mısır ve çikalatada da akrilamin tehlikesi var(!)

Çikolata ve patlamış mısırın bazı markalarında yüksek miktarda akrilamide rastlanılmıştır.

Ekmeklerde, keklerde, pizzalarda sert ve kuru yüzey akrilamid işaretidir. Bu açıdan gıdalar çok uzun süre veya çok yüksek sıcaklıkta pişirilmemelidir. Buna karşın tüm gıdalar bilhassa et ürünleri gıda kaynaklı patojenler tahrip edilene kadar pişirilmelidir.

Meyve ve sebzelerden zengin, dengeli bir diyetle beslenilmeli kızartma ve çok yağlı gıda tüketimi azaltılmalıdır.

Pişirme düşük derecelerde yapılmalıdır. Gıdalardaki nemin fazlaca uzaklaştırılmasından kaçınılmalıdır.

Bu makale 4 Kasım 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Tuba Ödübek

Etiketler
Beslenmede doğru bilinen yanlışlar
Dyt. Tuba Ödübek
Dyt. Tuba Ödübek
Tokat - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube