Ailede ruh sağlığı

Ailede ruh sağlığı

Genelde evlilik öncesi ve evliliğin ilk yılları dönemlerinde, eşler arası ilişkilerin temelinde yatan bilinçlilik hali, evliliğin geleceğini biçimlendirir. Evlilik öncesi, bireylerin ne derece birbirlerini tanıdıkları, yaşamlarını birleştirme kararını alırken bu kararda kullandıkları temel ölçütler eşinin sadece güzel, çekici ve varlıklı olması gibi özelliklerin, karar için yeterli olması gibi durumlar evliliğin geleceğini etkiler.

Eşler arası ilişkilerde, evliliğin ilk aylarında pek sorun çıkmaz. Ama daha sonra iki ayrı kişilik olarak, eşlerin ayrı beğenileri, birbirlerine uç noktada gelen farklı davranışları, ayrı eğilimleri meydana çıkar. Eşlerin beğenilmeyen, hoşlanılmayan özellik ve davranışları, eşlerde birbirlerine karşı olan beklentilerinin boşa çıkması anlamına gelir ve düş kırıklığına neden olur. Genellikle, evliliğin ilk 3 – 5. yıllık dönemi “Kritik dönem" olarak nitelendirilir.

Eşler, birbirlerini tanıya dursunlar, aileye yeni bir üye gelir. Eşler, artık sadece “ karı – koca “ değil aynı zamanda “ ana – baba” olmuşlardır. Doğan çocuk “ ortak “ bir ürün olarak eşleri birbirine daha çok yaklaştırır. Eşlerde, çocuklarının doğmasıyla birlikte birbirlerine karşı daha olgun davranma ve sorumlu olma isteği uyanır. Bazen de doğan çocuk eşler arasındaki ilişkiyi iyice bozabilir.

Bazı ailelerde, zamanla gerçek yaşam sorunları ortaya çıkmaya başlar, maddi durumlar, çocuğun eğitimi, akrabalarla olan ilişkiler, evin gereksinimlerinin karşılaşması, zamanı ve olanakları kullanma biçimi, sosyal yaşam, aile içi statü gibi daha bir çok konuda eşler birbirleriyle anlaşmak, uzlaşmak ve belirli “ ortak yaşam kuralları “belirleme gereksinimi duyarlar. Buna karşın bazı eşler, uzlaştırıcı çözüm bulmak yerine kendi bildikleri yolda, kendi doğrultularında giderler, ya da orta yolu bulmak yerine birbirlerini kendi düşüncesine uydurmak için inat ederler. O zaman eşler arasında çatışma, bozuşma kaçınılmaz hale gelir.

Evlilik böyle durumlarda bir “ sınama “ dönemine girer. Bu tip sorunlara sevgi ve saygıyla eğilinmez ise eşler arasındaki çatışma, bozuşma kaçınılmaz bir hal alır. Eşler evliliklerini sürdürmek istiyorlarsa, birbirlerine saygı ve hoşgörü ile yaklaşmalıdırlar. Birbirlerini anlamaya çalışmalıdırlar.

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Klinik Psikolog  Mehmet Emin Kızgın

1968 yılının baharında köy evinde  dünyaya geldim. İlk ve ortaokulu Tutak Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda okudum. 8 yıllık eğitimimden sonra okul birincisi olarak girdiğim Devlet Parasız Yatılı okul sınavları sonucunda Diyarbakır Çevre Sağlığı Meslek Lisesini kazandım.1987 yılında mezuniyetimin ardından Ağrı İl Sağlık Müdürlüğünde Çevre Sağlık Teknisyeni olarak devlet memurluğu görevime başladım.1988 yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler (Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık ) bölümünü kazanarak 1992 yılında mezun oldum. Aynı süreçte Ankara İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Tuzluçayır Sağlık Ocağı’nda da devlet memurluğu görevimi sürdürdüm. 1994 yılında ikinci defa girdiğim üniversite sınavı sonucunda Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Psikoloji Bölümünü kazandım. Eğitim sürecimde ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
Eşler arası ilişkile
Klinik Psikolog  Mehmet Emin Kızgın
Klinik Psikolog Mehmet Emin Kızgın
Ankara - Klinik Psikolog
Facebook Twitter Instagram Youtube