3 yaş sendromu ve başa çıkma yolları

Uzm. Kl. Psk. Esra Naz Özel
Uzm. Kl. Psk. Esra Naz Özel
25 Eylül 2017214 görüntülenme
Randevu Al
3 yaş sendromu ve başa çıkma yolları

Çocuğunuz, elini neye atsa ‘benim!’ mi diyor? Diş fırçalamamak için, yemek yememek için, üstünü giyinmemek için hep inat mı ediyor? Zaman zaman şiddete mi başvuruyor? Kısacası çocuğunuz protestocu bir kimliğe mi büründü? Eğer cevabınız genel olarak ‘evet’ ise hiç paniklemeyin, ‘3 Yaş Sendromu’na merhaba diyebilirsiniz :)

3 yaş çocuğu artık kendisinden bağımsız bir dünyanın varlığını ve kendisinin o dünya içinde bir birey olduğunu keşfetmeye başlar. 3 yaş dönemine kadar genellikle daha sakin, uyumlu olan çocuklar bu dönemde sık sık anne - baba ile inatlaşmaya, öfke krizleri yaşamaya başlayabilirler. Bunun nedeni anne - babayı sinirlendirmek değildir. Sadece, istekleri engellendiğinde tepkilerini gösterebilmek ve bununla baş edebilmek için başka yolların varlığından henüz habersizlerdir.

Bu dönemlerde anne babalar kendilerini çaresiz hissedebilirler. Unutulmaması gereken; bunun geçici bir süreç olduğu ve atlatılacağıdır. Kriz anlarının kontrol altına alınabilmesi için ilk adım, çocuğumuzu ciddiye almaktır. Küçük çocukların inatçı davranışları ya da öfkeleri bazen yetişkinlere eğlenceli gelebilir. Ama çocuğumuz için o an yaşanılan duyguların çok yoğun ve önemli olduğunu unutmamamız gerekir.

Küçük yaş döneminde inat ile baş etmenin etkili bir yolu da ilgiyi başka yöne çekmektir. Bu, anne - babanın yaratıcı çözümler bulması anlamına gelebilir. Esnek olmak ya da sakin olmak kadar, sınırlar ve kurallar belirlemek de gereklidir. Çocuklar sürekli özgür olmak isterler ancak bu, onlar için her zaman en iyi olan değildir. Tam aksine çocuklar belli kurallar ve sınırlara ihtiyaç duyarlar, böylece kendilerini güvende hissederler. Kurallar ve sınırlar kısa, net bir şekilde açıklanmalı ve tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır. Bu noktada ebeveynler arasındaki tutarlılık büyük önem taşır. 

Bazı durumlarda müdahale etmek yerine görmezden gelmek daha yararlı olabilir. Genellikle çocuklar bir şekilde anne babanın ilgisini çekmek isterler, eğer inatlaşma giderek uzuyor ve uzlaşma sağlanamıyorsa ilginizi başka bir yere vermek sizi rahatlatabilir. Ancak çocuğunuzun size ihtiyaç duyduğu anda teselli etmek için yanında olacağınızı bilmesi önemlidir. Çocuğumuzun davranışı her ne olursa olsun, onu, sevgimizi çekerek cezalandırmak doğru değildir. Onu koşulsuz sevdiğimizi, fakat davranışının doğru olmadığını anlatmak ve alternatif sunmak ona yol gösterir. Unutulmamalıdır ki; her çocuk ağlarken temas ihtiyacı duyar.

Çocuğumuza seçenek belirleyip, seçimi ona bırakmak da inatlaşmaları engellemek adına güzel bir yoldur. Aklınıza gelebilecek her türlü durumda iki veya üç seçenek belirleyip bunlardan birini seçme hakkını ona vermek, çocuğumuza kendi kararını aldığı hissini yaşatacaktır ve seçiminden hoşlanmama, reddetme riskini en aza indirgeyecektir.

Anne - babalar sakin ve tutarlı davranıp, çatışmaları çözümleyecek şekilde davranabilirse, 3 yaş sendromuyla baş etmeleri kolaylaşacaktır. Krizler sırasında soğukkanlı davranmak zor olabilir, ama en azından daha sonra üzerinde düşünüp farklı çözüm yolları bulunabilirse çatışmalar azalacaktır. İnatçılık bir kişilik özelliği olsa da altında yatan duyguyu ve ihtiyacı anlamaya çalışmak çocuğunuzla iletişiminizi güçlendirmek için yardımcı olabilir.

Etiketler

AileAile içi çatısmaAile iletişimiAile danışmanlığı3 yaş öfke nöbetleri3 yaşında çocuk3 yaş3 yaş sendromuEtkili ebeveynlik

Yazar Hakkında

Uzm. Kl. Psk. Esra Naz Özel

Uzm. Kl. Psk. Esra Naz Özel

Psk. Esra Naz ÖZEL, 1989 yılında Ankara'da doğmuştur. 2012 yılında Mersin Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden onur derecesiyle mezun olmuştur. Mezuniyetinin ardından Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezlerinde fiziksel ve zihinsel engele sahip olan çocukların eğitimi ve ölçöe değerlendirmeleri üzerine görev almış ve yaptığı çalışmalar sonucunda ''Çocuk Değerlendirme Paketi'' uygulamaları ile 0 - 12 yaş çocukların gelişimsel değerlendirilmesi çalışmalarını yürütmüştür. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır