2 yaş için anne-babalara öneriler
Basit yönergeleri anlayıp uygulama becerisine sahip olan 2 yaş çocuğunun, dikkat süresi yavaş yavaş uzamaya başlar. Kendisini eskiye göre daha rahat ifade etmeye başlamıştır. Kalabalık çocuk gruplarında diğer çocukların yanında kendi oyununu sürdürür; yani paralel oyun dönemindedir. Zamanla diğer çocukları da oyununa dahil edecektir.
2 yaş ebeveynleri en çok zorlayan yaşlardan biridir. Bir bakıma, ergelik dönemi kadar zorludur; çünkü bu dönemde görülen bazı özellikler ergenlik yıllarında da görülür.
2 yaşın en belirgin özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
İNATÇILIK
2 yaş çocuğu ısrarla kendi istediği şeyin olmasını ister. Sınırlarını test eder ve esnetmeye çalışır. Sabırsızdır, beklemek istemez. İkna edilmesi güçtür. O kararlılıkla istediğine ulaşmaya çalışırken; eğer siz de onunla inatlaşır ve onu engellerseniz, durum içinden çıkılması zor bir hale dönüşür. Bu nedenle bu yaş diliminde anne-babaların çocuklarıyla ortak bir noktada buluşmaya çalışması, kendi sınırlarını biraz genişletmeye özen göstermesi yararlı olacaktır. Örneğin; petshoptaki balıkları gören ve "Ben bu balıkların hepsini istiyorum." diye ağlamaya başlayan çocuğa "Bu balıkları alamayız." vb bir cevap yerine; "Eğer istersen senin seçeceğin bir balığı alabiliriz." şeklinde verilen yanıt onu daha kolay sakinleştirecektir. Fakat her çocuk için basit ve makul kurallar mutlaka olmalı ve kararlılıkla bunlara uyması istenmelidir.
ÖFKE KRİZLERİ
2 yaş çocuğu istediğini elde edemeyince kolay kızar, isyankardır, aniden sinirlenip öfke krizine girebilir. Uzun ağlamalar, yerlere vurma, etrafındaki nesneleri fırlatma, kendine zarar verme vb. hal ve tutumlar öfke krizlerine eşlik edebilir. Böyle bir durumda çocuğa, kendini rahat hissedeceği bir ortamda ebeveynin kontrolünde kendi başına sakinleşmesini için süre tanımalıyız. Bu sırada müdehale etmek, ona neden yapmadığınızı anlatmak daha çok sinirlenmesine neden olabilir. Sakinleştiğinde ise konu ile ilgili konuşarak ona alternatif yollar sunulmalıdır. Çocuğun sizin uygun gördüğünüz alternatif seçeneklerden birini kabul etmesi sağlanır. İstemediğiniz bir davranış sergilediğinde bir oyuncak ya da etkinlikle dikkatini farklı bir yöne çekmek de en çok yararlanılabilinecek ipuçlarından biridir.
BEN MERKEZCİLİK
Ona göre dünya kendi etrafında dönüyodur. Empati kurma becerisine sahip değildir. Paylaşmaktan hoşlanmaz, herşeyin kendisine ait olduğunu zanneder. Negativistik dönemde olan çocuk kendisine sorulan sorulara daha ziyade "Hayır." cevabını verir. Hatta bazı ailelerin anlattığı anektodlarda çocuklarına "Şimdi yemek yemeyeceğiz." dediklerinde çocuğun "Hayır şimdi yemek yiyeceğiz." dediği ve böylelikle ailenin çocuğa yemek yedirebildiği anlar mevcuttur. Kendisi dış dünyaya "Hayır." derken; ona "Hayır." denmesini kabul etmek istmez. Örneğin; eğer o an en sevdiği kırmızı arabasıyla oynamak istiyor fakat kırmızı arabası kaybolmuş ise bu durum bir öfke krizi ile sonlanabilir; çünkü o istediği pek çok şeye istediği an ulaşmak ister. Çocuğunuzun doğru davranışlarını taktir etmek bu yönde yükünüzü hafifletecek ve istenen davranışı arttıracaktır. Bir arkadaşı yere düştüğünde onun yanına gidip yardım etmeye çalışıyorsa, kırmızı arabasını bulamadığı için mavi arabasıyla keyifle oynuyorsa mutlaka bu olumlu tavırlar taktir edilmeli, pekiştirilmelidir.
KARARSIZLIK
O mu? Bu mu? Yoksa şu mu? Hayır hepsi... 2 yaş çocuğu karar vermekte zorlanır. Tam karar vermişken vazgeçip başka birşey isteyebilir. Seçeneklerden hepsini tercih edebilir ya da hiçbirini istemeyebilir. Çok fazla karşılaştığımız örneklerden biri çocukların hava koşullarına uygun olmayan kıyafetleri giymek istemeleridir. Kışın parmak arası terlik giymek, yazın sevdiği kabanıyla dışarı çıkmak gibi. Böyle durumlarda anne-babalara istemedikleri alternatifleri çocuğa hatırlatmamaları önerilir. Örneğin; kışın dolapta yazlık bir terlik bulundurmamak, sıcak havalarda kabanları çocuğun her gün gördüğü eşyaların arasından kaldırmak gibi.