Yaşamın ilk üç yılında genel gelişim

Yaşamın ilk üç yılında genel gelişim

İLK ÜÇ SENE - Dönem 1 (0-1 ay)

Bu dönemde annenin temel görevi, bebeğinin temel ihtiyaçlarını (beslenme, sevgi, dokunma, temizlik, dışkılama, uyku gibi) sağlamak ve bebeğini fiziksel ve çevresel tehditlerden korumak, bebeği  ile yakın duygusal ve sosyal temas kurmaktır. Anne bütün bunları yaparken, bebek ile kurduğu sıcak göz teması, çıkardığı yumuşak sesler, dokunma, okşama, sarılma, kucağa alma, emzirme sırasındaki annenin takındığı yüz ifadesi bebeğin duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını giderir.

İLK ÜÇ SENE - Dönem 2 (2-7 ay)

İkinci dönemde dikkati çeken durum bebek ve bakım veren arasındaki karşılıklılığın artmasıdır. Dış dünya ile ilgili farkındalık –olasılıkla görme becerilerinin artması ile- artar. Yaklaşık 6. Ayda görme keskinliği erişkinin görme keskinliğine yaklaşır. Yaşamın ilk aylarında bebekler seçici bir şekilde insan yüzüne bakmaya başlarlar. Her gün defalarca yapılan insan yüzüne “bakma tecrübeleri” ile bebek farklı yüzleri ayırt edebilir hale gelir. Yaklaşık 2. nci ayda bebekler annelerin sevgiyle çıkardığı seslere yanıt verir; duygusal yanıtları ayırt etmeye başlar. Bebeklerde yaklaşık 3. ayda ortak dikkat gelişmeye başlar. Ortak dikkat, dikkatin bir sosyal eşi ile üçüncü bir obje veya olay aracılığı ilişkili bir şekilde koordine edilebilmesidir. Bu şekilde, iş birliği, dil becerileri, sosyal beceriler gibi bir çok alanda gelişim için temeller atılmış olunur. Ortak dikkat becerilerinin farklı formları bebekliğin 3-18 aylarında gelişir. Burada tecrübelerini, ilgi ve zevklerini paylaşma motivasyonu vardır. Genellikle 9-12. aylarda ortak dikkatin başlatılması gelişmiş olur. Yaklaşık 5. nci ayda el, göz ve ağız hareketleri koordine duruma gelir ve bebek elini bir eşyaya uzatıp ağzına götürme yeteneğine kavuşur. Bu sırada anneyi ve kendini ayrı bir kişi olarak görmeye başlar. Buna benzer oyunlar ve tekrarlayan yaşam tecrübeleriyle bebekler sürekliliği ve kesinliği kanıtlanmış bir anneye sahip olduklarını anlarlar ve annelerinin kısa süreli gitmelerinden olumsuz etkilenmezler. Altı aylıktan küçük bebek alıştığı yüzü yabancıdan ayırt edemez. Kendisiyle ilgilenen, hareket eden her insana gülümseyebilir. Altıncı aydan sonra tanıma başlar ve anneyi güvenilir nesne olarak benimser. Bunun sonucunda ayrılık kaygısı başlar ve yaklaşık üç yaşına kadar sürer. İlk yıllarda anne ayrılığı, çocuk için en örseleyici olaydır.

İLK ÜÇ SENE - Dönem 3 (7-18 ay)

Yaklaşık 7-9 ncu aylarda karşılıklı iletişim, sosyal tercih ve aileye ait olmaya yönelik bir değişim gözlenir. Bu aylarda bebek kendi düşünce, duygu, mimik ve seslerinin başkaları tarafından anlaşıldığını fark eder. Örneğin bebek ulaşamadığı bir nesneyi elde etmek için, nesneyi işaret ederken bakım verene bakarak yardım ister. Tüm bunlar gerçekleşirken sosyal tercihler kurulmaya başlar ve giderek belirginleşir. Yaklaşık 6-8 nci aylarda seperasyon anksiyetesi (ayrılık kaygısı) görülmeye başlar 14-18 nci aylarda pik yapar ve bundan sonra giderek azalır. Bununla ilişkili olarak yaklaşık 8.nci ayda yabancı anksiyetesi görülmeye başlar 24.ncü ayda pik yapar ve daha sonra giderek azalır. Yaklaşık 12 aylık iken bebekler yürümeyi öğrenirler; bu durum bağımsız hareket edebilmenin yeni bir formudur; bu şekilde çocuğun dünyası genişler. Bebek “yatay varoluş” durumundan “dikey varoluş” durumuna geçmiştir. İlk yılın sonları ve ikinci ilk yarısında bebekler araştırmalarını daha çok niyetine bağlı olarak gerçekleştirmeye başlarlar. Genellikle bebeklerde, 12-18 aylardaki rudimenter de olsa iletişimsel konuşma vardır. On ikinci ayda birçok bebek birkaç kelimenin anlamını bilir ve yaklaşık 5-6 ifade edici (ekspresif) kelimesi olabilir. Bebekler 18 aya ulaştığında, şaşırtıcı bir şekilde birçok kelimenin anlamını bilirler ve tek kelimelik cümlelerle iletişim kurabilirler. İfade edici (ekspresif) kelimeleri ikiye katlanarak yaklaşık 10’a çıkar. Melodik ve jargonlu konuşmaları bükünlere (inflections; ses tonun değişmesi) benzer; konuşma sırasında sırasını bekledikleri gözlenir.

İLK ÜÇ SENE - Dönem 4 (18-36 ay)

Dördüncü dönemde bir sembolün bir nesneyi temsil ettiği kavranmaya başlanır ve bu avantaj dil yeterliliğin büyük ölçüde arttığının habercisidir. Yaklaşık 18’nci ayda sembolik tasarımlar (symbolic representation) bebeğin bilişsel ve sosyal dünyasını değiştirir. Yaklaşık 12 aydan önce, bir nesnenin zihinsel tasarımlarını akılda tutabilmeye başlarlar ve nesne sürekliliği il ilgili adımlar atılmış olur. Bebeğin dünyasına sembollerin girmesiyle semboller ile düşünmenin ve sembolik ve hayali oyunun temeli atılmış olunur. Örneğin bir kibrit kutusu bir arabayı;  oyuncak bir bebek gerçek bebeği sembolize eder. Kelimelerin kullanılıyor olması, bebeğin dünya ve diğerleri ile etkileşiminde niteliksel bir değişimin olduğunun göstergesidir. Bebeğin ekspresif dil kapasitesi 18’nci aydan 24ncü aya gelindiğinde, yaklaşık 10’dan 50-75’e çıkar. Yaklaşık 30 aylık çocukta 300 kelime gözlenir ve 36. Ayda yaklaşık 500-1000 kelimeye ulaşarak 3-4 kelimeli cümleler kurulmaya başlar.

Yürüyebilme, işeme ve dışkılama kaslarının kontrolünün sağlanması bebeğin otonomisini arttırır. Çocuğun kakasını tutması ya da bırakması çocuğa seçim yapabilmeyi getirir; özerklik duygusunu pekiştirir. Ortalama 16-18 nci aylarda dış dışkılama kaslarını (sfinkterini) istemli sıkma-gevşetme yeteneğine ulaşan çocukta tuvalet eğitimi başlar ve annenin sabırlı, sevgi dolu, destekleyici yaklaşımı sonunda idrar ve dışkılama kontrolü kazanılmaktadır. Bilişsel alanda da cümlelerle konuşma gelişmeye başlar ve sembolik oyun başlar. Bu dönemde, özerklik ile utanç-kuşku arasında çatışma yaşayan çocuk, sonunda irade gücü (kendinde doğru olanı yapacak gücü bulma) ve otonomi kazanmaktadır.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Özgür Yorbık

Prof. Dr. Özgür YORBIK, İzmir'de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim dalında tamamlayarak Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzmanı Olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri'nde, Western Psychiatric Institute and Clinic, University of Pittsburg’da eğitim görmüştür. Daha sonra ülkesine geri dönüş yapmış ve GATA Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Doçent olmuştur. GATA’daki görevinden ayrıldıktan sonra profesör unvanını alarak, T.C. Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişim Bölümü'nde ve T.C. Maltepe Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı'nda Bölüm Başkanı olarak görev yapmıştır. Çocu ...

Etiketler
Çocuklarda gelişim bozukluklar
Prof. Dr. Özgür Yorbık
Prof. Dr. Özgür Yorbık
İstanbul - Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Facebook Twitter Instagram Youtube