Uyku apnesi ve horlama ameliyatları

Uyku apnesi ve horlama ameliyatları

Uyku apnesi ve horlamada bir diğer tedavi seçeneği de horlamayı giderici ameliyatlardır. Son zamanlarda bu ameliyatlar, lazer -radyofrekans kullanılmak suretiyle yapılabilmektedir. Ancak bu ameliyatlar rastgele yapılmamalı, her şeyden önce rahatsızlığın basit horlamadan ibaret olup olmadığı iyi belirlenmeli, başka bir deyişle mutlaka doğru endikasyon konulmalıdır. Bunun için en doğru yol, horlayan kişinin bir uyku laboratuarı tarafından değerlendirilmesi, gerekli görülürse uyku incelemesinin yapılması ve uykuyla ilişkili başka ciddi bir solunum problemi yoksa KBB uzmanı tarafından tedavi planlanmalıdır.

UYKU APNESİ VE HORLAMADA KLASİK AMELİYATLAR

Cerrahi yöntemler arasında en sık uygulananı UPPP ameliyatıdır (uvulo-palato-farengo-plasti). Bu ameliyat, basit horlamada uygulananlara göre daha kapsamlı ve ciddidir. Küçük dil ve yumuşak damak başta olmak üzere üst solunum yolundaki yumuşak dokuların fazlalıklarını azaltma ve dokuları gerginleştirme amacını taşır. Buna uvulopalatofarengoplasti ameliyatı (UPPP) adı verilmektedir.

UYKU APNESİ VE HORLAMADA LASER AMELİYATLARI

Laser' ın kullanıldığı Laser-assisted uvulopalatoplasti (LAUP)  bir ameliyattır. Horlayan hastalardan obstrüktif uyku apne hastalığı olan ve horlayan hastaların bir kısmı operasyonlardan yarar görmektedir. Bu tür cerrahi yöntemler belirli hasta guruplarında özelliklede Apne-hipopne indeksi 30’un altında olan genç hastalarda ve CPAP aletine uyum sağlayamayan ya da estetik kaygılarla kullanmak istemeyen olgularda uygulanmaktadır

UYKU APNESİ VE HORLAMADA PİLLAR İMPLANT UYGULAMASI

Genel ve sınırlı uyuşturma ile yapılabilen basit ve minimal bir operasyonla horlama ve uyku apnesini azaltan FDA ve CE onaylı bir tedavi yöntemidir.

Özellikle damak kaynaklı horlama ve hafif apneli hastalarda başarı şansı olan bir yöntemdir. Ancak damak dışı sorunları da olan hastalarda tek başına etkili değildir.

Horlamaya neden olan yumuşak damak şişlik ve sarkmalarında, titreşimi aza indirmek ve hava yolunun kapanmasını önlemek için yumuşak damağa, implante edilebilir medikal materyallarden üretilen örgü çubuklar yerleştirilmektedir. Daha sonraları damağın doğal dokusu ile örgü çubuklar arasında birleşme oluşur ve yumuşak damağa yapısal bir destek verir.

Kullanılan implantlar; görünmeyecek ve konuşurken, yutkunurken düşmeyecek şekilde tasarımlanmıştır. Yemek ve günlük işlerde kısıtlamaya gerek yoktur.

UYKU APNESİ VE HORLAMADA RADYOFREKANS TEKNİĞİ


Radyofrekans enerjisi ile hedef dokuda ısı oluşturarak hacim küçülmesi sağlanan cerrahi bir yöntemdir. Çok düşük düzeyde radyofrekans enerjisi kullanılır. Radyofrekans dalgaları ile küçük dil, yumuşak damak, dil kökü ve bademcik müdahaleleri, bu alanda geliştirilmiş en yeni tekniklerden biridir.


Burun eti denen konkalardaki şişliklerin yol açtığı burun tıkanıklıklarına, yumuşak damak sarkmalarına, dil kökü ve bademcik büyümelerine bağlı oluşan horlamaların ve hafif apnelerin tedavisinde radyofrekans dalgalarıyla yapılan ameliyatlar tercih edilmektedir.

Radyofrekans amacıyla değişik standartlarda aletler kullanılmaktadır. Gelişmiş cihazlarla, verilen enerjinin kontrolü, doku direncinin ve mukozal yüzey-derin doku sıcaklığının takibi yapılarak olası komplikasyonlar azaltılmaktadır.

Radyofrekans işlemleri genel veya lokal anestezi (bölgesel uyuşturma) altında kısa sürede yapılabilir. Yumuşak damak fonksiyonlarında herhangi bir kayba yol açmaz. Uygulamayı takiben 48 saat süresince hafif ağrı olabilir ve bu ağrı basit ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Yumuşak damakta ve küçük dilde şişlik oluşabilir.

Radyofrekans uygulamalarında bazen 2.-3. seanslar gerekebilmektedir.Uygulamadan sonra tedavi etkisinin ortaya çıkması için 4–6 hafta geçmesi gerekir.

Radyofrekans tekniğinin avantajları;

Lokal anestezi ile uygulanabilen bir yöntem oluşu,

Postoperatif ağrının çok az oluşu,

İş gücü kaybının olmayışı,

Yutkunma ve konuşmanın etkilenmemesi,

Çevre dokuda hasar olmayışı,

Enfeksiyon riskinin olmayışı,

Doku hacmini azaltıcı etkisi oluşu,

Kontrol edilebilir oluşu,

Radyofrekansın dezavantajları

İlave maliyet,

Birden fazla uygulama gerektirebilmesi

İleri vakalarda başarı oranının düşük oluşu

Uygulama alanları

Yumuşak damak,

Tonsil dokusu,

Dil kökü,

Konka,

Radyofrekansın endikasyonları;

Horlama

Hafif derecedeki uyku apnesi

Burun eti büyümeleri

Tıkayıcı bademcik büyümeleri

Dil kökü büyümesi

Radyofrekansın aletleri ve Radyofrekans uygulanışı;

Radyofrekans uygulamalarında farklı markaların değişik standartlarda aletlerikullanılmaktadır.

Cihazlarda enerjinin kontrolü, sıcaklığın kontrolü, doku içi ve mukozal yüzey sıcaklığının takibi, doku direncinin takibi komplikasyonları önlemesi açısından önemlidir.

En çok tercih edilenler içinde doku ısısının monitörize edilebildiği, kontrollü, dolayısıyla dokuda yanık oluşturmayan güvenli olan cihazlardır.

Lokal yada genel anestezi takiben özel uç kullanarak enerjinin verilir.

Uygulama sırasında mukozada beyazlaşma olmamasına yani yüzeye yakın olmamaya dikkat edilmelidir. Aynı zamanda elektrodun ölçtüğü iç ve dış sıcaklıklar monitörden takip edilerek, aradaki sıcaklık farkının belli bir düzeyde kalması ve doku direncinde artış olmamasına özen gösterilmelidir. İşlem süresi oldukça kısadır; 8-10 dakika içerisinde tamamlanmaktadır.

Uygulamayı takiben postoperatif dönemde 48 saat süresince hafif ağrı olabilir ve bu ağrı analjeziklerle kontrol altına alınabilir. Yumuşak damak ve özellikle küçük dil uygulamalarında ödem oluşabilir.

Radyofrekans uygulaması gerekli durumlarda ortalama 2-3 kez tekrar yapılabilir. Horlamada yaklaşık % 70 oranında azalma başarılı olarak değerlendirilir.

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Orhan Altıntaş

Etiketler
Horlama ameliyatı
Op. Dr. Orhan Altıntaş
Op. Dr. Orhan Altıntaş
İstanbul - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube