Bana derdinize derman ararken yolunuz düşerek geldiniz. Ben elimden geldiğince, 10-15 dakikalık bir seansta, profesyoneli olduğum bilgi ve becerilerimle, sizin derdinizin sebebini araştırıp çaresini bulmanıza katkı sağlamaya çalışsam da, elimizde sihirli değnek olmadığından, durumunuza yararı olması niyet ve dileğiyle bu yazıyı paylaşmak istiyorum:
Bizim anladığımız ve adlandırdığımız hastalıkların pek çoğu, sizin kaderiniz değildir ve gerçekte bizzat kendi elinizle oluşturursunuz.
Bütün hastalık isim etiketlerinin ardında, hastalığın görünen ve gösterebildiğimiz biyoekolojik bir tablosu, çoğu zaman bunun da altında psikososyolojik bir altyapısı ve bunun da temelinde felsefi bir temel tabanı vardır. Gerçekte, hayatımız Tanrı’nın tercihi olduğu gibi, hastalıklar da çoğu zaman insanın tercihidir.
Teşhis ve tedavideki asıl doktorunuz, çoğu zaman yine sadece kendiniz olabilirsiniz.
Biz tıp profesyonellerine düşen görev ise çoğu zaman; kendinizi bu duruma nasıl getirdiğinizi, yani nasıl kendinizi hasta ettiğinizi ve nasıl bu durumdan kurtulup tedavi edebileceğinizi, anlamaya ve anlatmaya çalışmaktır.
Öte yandan, düşünmeliyiz ki; çözümsüz hastalıklar yoktur, henüz çözümünü bulamadığımız hastalıklar vardır; hepimize düşen görev sadece arayış ve dileyiştir.
Hiçbirimizin ne sihirli değneği, ne de sınırsız kudreti vardır.
Hastalığınızın adı ne olursa olsun; beraberce, sınırsız İlim ve Kudret’e müracaat eder, nasibi ve kısmeti kadarıyla şifa için birlikte gayret ederiz.
Bazen de anladığımız ve dert sandığımız durum, gerçekte dermanımız bile olabilir.