Burun estetiği ve yanlış bilinenler

Burun estetiği ve yanlış bilinenler

Burun estetiği tüm dünyada en çok yapılan estetik ameliyattır. Özellikle Asya, orta doğu ve Güney Amerika’da oldukça sıklıkla yapılmaktadır. Bunun en önemli nedeni bu bölgede yaşayan insanlarda genetik olarak kemerli burun, burun ucu düşüklüğü, burun kanadında genişlik vs. gibi sorunların sıklıkla görülmesidir. Özellikler Avrupa kökenli insanlarda bu durum daha az görülür dolayısı ile burun estetiği beklentisi ve ameliyat sayısı bu bölgede görece daha azdır. Başta bölgemizde olmak üzere sayı arttıkça beklentiler ve tedavi alternatif ve sunumları da oldukça artıyor bu durumda hastalara kasıtlı yada değil bazı yanlış bilgilendirilmelere neden olabiliyor.

Yanlış bilgilendirilen ya da bilgilenilen konular arasında ameliyatsız burun estetiği, tamponsuz burun ameliyatı, ağrısız burun ameliyatı, kusursuz gibi tanımlamalar, piezo-ultrasonik-diamond-porselen burun estetiği, ameliyattan sonra morarma durumları vs. yer almaktadır.

Ameliyatsız burun estetiği son yıllarda popularize edilmeye çalışılan bir konudur. Bu konuda tıp alanında dolgu, b ve iple asma yöntemleri vardır. 

Dolgu ile biz özellikle burun sırtındaki bazı ufak ve bölgesel çökmeleri doldurarak burun konturunu düzeltebiliyoruz, burun ucuna dolguenjekisyonu ile burunda kalkıklık illüzyonu verebiliyoruz. b ise burnu aşağı çeken kasları gevşeterek burunda kalkmaya çok azda olsa yardımcı olabiliyor yada burun kanadındaki asimetrilerin düzeltilmesinde kullanabiliyoruz. İple asmada yine burun ucundaki düşüklüğe minimal katkısı olan bir yöntemdir. Ancak hastalarıma özellikle belirtmek isterim ki bu yöntemlerin hiç birisi kalıcı değildir.

Yine son zamanlarda bu uygulamaları yaptığını söyleyen hekim dışı ya da Kulak-burun-boğaz hastalıkları ve baş boyun cerrahisi, Plastik cerrahisi branşı dışındaki hekimlerinde bu uygulamaları yaptıklarını söyleyen reklamları üzülerek görüyorum hastalarıma ciddi uyarım bu konuda kulak burun boğaz hekimi yada plastik cerrahi hekimi dışındaki kimselere itibar etmemeleridir.

Bu konuda halkımızı yanlış yönlendirmeye yönelik reklamlardan biride çeşitli kalıba alçıya benzer aletler ile burun eğriliğinin düzeltilebileceği konusudur burada çok önemli sakıncalar bulunmaktadır şöyleki; bu tarz aletleri kesinlikle burnun kemik ve kıkırdak yapısını şekillendiremeyeceği gibi bir iki günden fazla kullanılırsa ciltte yara açarlar ve bu yaralarda mutlaka iz bırakır.

Tamponsuz burun ameliyatı konusu tıpta hemen hemen hiçbir toplantıda Türkiye’nin ve Dünyanın bir çok ülkesinde defalarca konuşmacı yada katılımcı olarak katıldığım hiçbir kongrede güvenli bir yöntem olarak sunulamayan bir yöntemdir.

Burun ameliyatlarından sonra tamponu halk arasında burun direği denilen septum bölgesinde hematom (kan toplanması) olmasın diye koyuyoruz ya da koyuyorduk eskiden bez yapılı tamponlar kullanılıyor ve çıkarılırken ağrıya neden oluyordu şimdilerde kauçuk ya da silikonlar kullanıyoruz ve çıkarırken herhangi bir sorun olmuyor. Çok nadiren kişinin burun yapısı ve kanama eğilimi uygunsa sadece dikişlere güvenerek hiç tampon koymadığımız vakalarda olabilir ancak şunu önemle belirtmek gerekir ki bu duruma ameliyattan önce değil ameliyat sırasında karar verebiliriz.

Ağrısız burun estetiği bir diğer üzücü ve reklama yönelik slogan tarzı açıklamadır. Biz ameliyatı büyü ile yapmıyoruz okuyarak üfleyerek de yapmıyoruz mutlaka bir şekilde kesme işlemi kullanılıyor, işimizi ne kadar özenle yaparsak, anatomi bilgimiz ne kadar iyi ve bu anatomik katlara ne kadar saygılı isek daha az travma ve daha az ağrı olacaktır ama hiç ağrı olmayacak demek uygun değildir.

Ben hastalarımda hemen hemen hiçbir zaman ağrı şikayeti almıyorum bu durum ağrısızlık anlamına gelmez ağrıya olduğunda az yol açarak ameliyat etmem ve ameliyattan sonra uygun ilaçlarla ağrıyı kontrol etmemden kaynaklanır.

Piezo rinoplasti (burun estetiği), ultrasonik rinoplasti, diamond rinoplasti, porselen rinoplastikonularına gelince bunlarda kemiği kesmek için keski dediğimiz aletler yerine ultrason dalgalarını kullanan cihazlardır. Daha düzgün kesiye va daha az morarmaya neden olduğu iddia edilir ancak bu alet ile kemiği kesebilmek için burun cildinin geleneksel yöntemlerden çok daha fazla kaldırılması gerekir bu durumda da yara iyileşmesinde gecikme ve burun kanatlarındaki kaslara zarar verilerek burun kanatlarında asimetrilere neden olunabilir.

İkinci çelişkili konu ise burun kemiğini kırmadan ameliyat ediliyor denilse de biz zaten burun kemiğini kırmıyor kesiyoruz ayrıca keskide bıçakla kesermiş gibi kesilirken bu cihazlar ısı ile çalışır ve kemiği yakarak keser bu durumda ciltte ve daha önemlisi kemik zarında yanığa neden olabilir bu durumda ameliyattan sonra 3 aya kadar ağrıya neden olur.

Peki ben bu yöntemi kullanıyor muyum, tabi ki bu cihaz bende de var özellikle burun sırtının indirilmesinde minimal kesilerde uygun vakalarda kullanıyorum ancak bu cihazlar asla mucizevi, başarıyı arttıran cihazlar değildir burun estetiğinde başarı doktorun kullandığı cihaza değil bilgi, beceri, tecrübe ve işine verdiği özene bağlıdır. Sizlerede önerim ameliyat olurken hangi cihaz değil hangi doktora olacağınıza dikkat etmenizdir.

Ameliyattan sonra belli cihaz vs. ile daha az morarma olacağı iddiaları da sorgulanmalıdır. Ameliyattan sonra yüzümüzdeki morarma uygulanan cerrahi teknik, cerrahın tecrübesi ve daha az travmatik yöntemi (cihaz değil cerrahi yöntem) uygulayabilmesi, anestezi yöntemi, ameliyat sırasındaki tansiyon durumu, genetik kanama eğilimi, genetik yumuşak doku yapısı gibi faktörlerle belirlenir. Ben burada da hastalarıma daha az morarma için hangi cihaz değil hangi hekim diye araştırma yapmalarını öneriyorum.

Sevgi ile kalın

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Ali Kahraman

Op. Dr. Ali KAHRAMAN, 1976 yılında Sivas'ta doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1995 yılında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 2001 yılında başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Kahramanmaraş Sütçi İmam Üniversitesi, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde tamamlayarak Kulak, Burun, Boğaz hastalıkları uzmanı olmuştur. Mecburi hizmetinin ardından Özel Yedi Mart Hastanesi'nde, Başhekim ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulunan Op. Dr. Ali KAHRAMAN, başhekimliği sırasında hastane yılın en iyi kurumu ödülüne layık görülmüştür. 5 Yıl boyunca ses terapisi ve kekemelik üzerine mesleki gelişimini sürdürmüş yurt içi ve yurt dışı dergilerde yayınlanmıi bir çok araştırma ve yayın sahibidir. Op. Dr. Ali KAHRAMAN, iyi derecede İngilizce bilmekte ve mesleki çalışmaların ...

Etiketler
Burun estetiği ameliyatı
Op. Dr. Ali Kahraman
Op. Dr. Ali Kahraman
İstanbul - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube