Manuel terapi nedir? manuel terapi nasıl bir yöntemdir?

Manuel terapi nedir? manuel terapi nasıl bir yöntemdir?

Manuel Tıp Nedir?

Manuel terapi yöntemlerini bilimsel olarak ele alan, uygulama teknikleri ve etkilerini güncel bilgiler ışığında araştıran ve açıklayan tıp bilimine manuel tıp denir. Manuel tıp, tıp bilimi ve sanatı kadar eskiye dayanır. Antik çağlardan beri 'ellerin kullanımı' tanı koymaya ve tedavi etmeye yarayan bir uygulama olarak kullanılmış, hekim hasta arasında özel bir bağ oluşturmuştur. Binlerce yıldır insanların çektiği acıları dindirmek için 'elleri koyarak' uygulanan birçok teknik kullanılmıştır. Bu yöntemler kas-iskelet sistemi bozukluklarının tedavisinde özellikle boyun ve bel ağrısı için cerrahi olmayan bir yaklaşım olarak kullanılmıştır. Modern tıbbın babası olan Hipokrat, kaldıraç kollarını kullanarak birçok kas iskelet sistem bozukluklarını tedavi ederek manuel tıbbı tıp alanına sokmuştur.

Manuel Terapi Nedir?

Manuel terapi ellerle yapılan tedavi demektir. Eklemlerdeki hareket kısıtlılıklarını düzeltmek, geriye dönüşlü fonksiyon bozukluklarını gidermek amacıyla, yalnızca elleri kullanarak yapılan bir yöntemdir. Denge içinde kas iskelet sisteminin maksimal ve ağrısız hareketini sağlamak amacıyla manevra ve talimatlarla tedavide elleri kullanma yöntemidir.

Eklemdeki fonksiyon bozukluğu çoğu kez dejeneratif değişikliklerle açıklanmaya çalışılır. Ağrılı ve hareketi kısıtlanmış eklemlerin muayenesinde çoğu kez kireçlenme, menisküs gibi bir hastalık tespit edilemez. Ayrıca radyolojik olarak belirgin dejeneratif değişikliğe rağmen hareketler açık ve ağrısız olabileceği gibi tam tersine, normal radyolojik görünüme rağmen hareketler ileri derecede ağrılı ve kısıtlı da olabilir. Sonuç olarak fonksiyon bozuklukları her zaman standart organik patolojilerle açıklanamamaktadır.

Manuel Terapi Kimlere Yapılır?

Manuel terapi uygulamalarında başarılı bir sonuç için hasta seçimi son derece önemlidir. Kas iskelet sisteminin fonksiyon bozukluğu, lokalize hassasiyet ve hareket kaybı bulunan bütün ağrılarda sakıncalı bir durum yoksa manuel terapi yöntemleri uygulanır. Tedavi planlanan bölgede kırık, burkulma, incinme, yırtık gibi  zedenlenmeler ve diğer sakıncalı durumlar dikkatle incelenmelidir. Bunda dolayı hastanın manuel tedaviye uygun olup olmadığı, insan anatomisine hakim, kas iskelet sistemi rahatsızlıklarını değerlendirme becerisi olan, manuel tıp konusunda eğitimli ve deneyimli bir hekim tarafından ayrıntılı muayene edilerek değerlendirilir.

Bel, boyun fıtığı olarak bilinen disk herniasyonları, bel, boyun düzleşmesi, kulunç olarak bilinen miyofasiyal ağrılar ve donuk omuz gibi eklem kısıtlılıkları başta olmak üzere kas iskelet sisteminin yapısal ve kalıcı olmayan bir çok işlev bozukluklarında uygulanır. Ani bel, boyun tutulmaları, kilitlenmeler, sakroiliyak disfonksiyon denilen bele yansıyan ağrıya neden olan leğen kemiği kaynaklı sorunlar, omuzda sıkışma sendromu, tenisçi dirseği gibi tendinitler,karpal tünel sendromu başta olmak üzere bir çok sinir sıkışmasında bazen tek başına bazen de başka tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılır. Fibromiyaljide standart medikal tedaviye eklenen manuel terapi ile hastanın şikayetlerinde anlamlı olarak azalmalar görülür. 

Manuel Terapi Nasıl Bir Yöntemdir?

Eller ile hastanın sorunlu olan bölgesine dışardan itme, germe, bükme gibi kuvvetler uygulanır. Hastanın vücut bölümleri ya da eklemleri kaldıraç gibi kullanılabilir. Manuel terapi tekniklerine hazırlık periyodu ile başlanır; el yardımıyla yumuşak dokular uzaklaştırılıp tedavi edilecek bölge uygun pozisyona getirilir. Manuel terapide fizyolojik ve elastik bariyerler dikkate alınmalıdır. Hasta rahat ve gevşek pozisyonda olmalıdır. Hekim rahat ve destekli şekilde durmalıdır. Hasta ile hekimin ilişkisi 'iyi dans eden bir çift' gibi uyumlu olmalıdır.

Manipülasyon ve mobilizasyon terimleri bu teknikleri tanımlamak için kullanılır. Manipülasyon; hastaya uygun pozisyon verildikten sonra kısıtlılığının bulunduğu bölgeye küçük bir güç kullanarak kısa ve kontollü bir itme ile istenen yönde hareket sağlanır. Uygulanan kuvvet hızlı olmalıdır. Hastanın muayene bulguları ve tanısına uygun olarak yapılır ve uygulama ağrısızdır. Uygulama sırasında çıtlama, kütleme sesi duyulabilir. Genellikle uygulamadan hemen sonra bir rahatlama gözlenir. Mobilizasyon ise; eklem, kas ve sinir dokularına uygulanan daha yavaş ancak genliği daha büyük tekrarlanan pasif hareketlerdir. Amaç tekrarlanan hareketlerle kısıtlılığı yok etmektir. Manipülasyon öncesi hazırlık amacıyla uygulanabilir veya manipülasyonun uygulanamayacağı durumlarda tekrarlanan mobilizasyon uygulamaları ile benzer iyileşme sağlanabilir. Hastanın tedaviye uyumu önemlidir. Hastadan beklenen genellikle rahat olması ve uygulanan teknikler sırasında söylendiği zaman derin nefes alıp vermesidir. Bazı kas tekniklerinde de, hastanın kasını aktif olarak kasması istenir.

Manuel Terapinin Mutlak Yapılmaması Gereken Durumlar Nelerdir?

Manuel tedaviye başlamadan önce mutlak sakıncalı durumların değerlendirilmesi zaruridir. Pek çok sistemik hastalıkla birlikte birçok lokal problem yapılmaması gereken durumları oluşturur. Manuel terapi yöntemleri ancak tecrübeli bir uzmanın gözetiminde, uzun süreli pratikle öğrenilebilir. Yeterli tecrübeye sahip olmayanların manuel terapi yapmaya kalkışmalarıgeri dönüşümsüz sıkıntılarla sonuçlanabilir.

Kanserler, sistemik kemik hastalıkları, kanama bozuklukları, kırıklar ve ilerleylici kuvvet kaybıyla giden hastalıklar önemli yapılmaması gereken grupları oluşturur. Tamamen donmuş eklemelerde uygulama yapılamayacağı gibi, eklemlerde aşırı gevşeklik olan durumlarda da yapılamaz.

Manuel tedavinin etkisi ne kadar süre devam eder?

Kas iskelet sistemi sorununun neden kaynaklandığı ve ne kadar süredir var olduğu önemlidir. Duruş bozukluğu, kas dengesizlikleri, evde ve işyerinde uygun olmayan ergonomi ile çalışma gibi nedenlerden kaynaklanan bir soruna manuel tedavi ile yardımcı olunabilir. Ancak nedenler ortadan kaldırılmazsa yakınmaların belirli bir süre sonra tekrarlama olasılığı fazladır. Bu nedenle manuel tedavi sonrasında da ergonomik prensiplere dikkat edilmelidir. Kas dengesizlikleri için güçsüz olan kaslara kuvvetlendirme ve kısalmış gergin kaslara germe egzersizlerini içeren kişiye özel egzersiz programına uyulmalıdır. Yeni başlayan kas iskelet sorunlarında eklem ve kıkırdaklarda yapısal değişiklikler meydana gelmeden önce yapılan uygulamalarda manuel tedavinin etkinliği daha kısa sürede elde edilebilir (tek bir uygulama yeterli olabilir) ve etkisi daha uzun süreli olur. Uzun süreli sorunlarda ise özellikle osteofit gibi yeni kemik oluşumu, eklem aralığında daralma gibi yapısal hasar da gelişmişse manuel terapi daha uzun sürer ve tedavi etkinliği istenilen düzeye ulaşamayabilir. Örneğin kronik bel ağrısı (12 haftadan uzun süren bel ağrısı) varlığında; 12 seansa kadar manuel terapi seanslarının uzatılması önerilebilir.

Etki mekanizması nedir? Bilimsel temelleri nelerdir?

İnsan vücudunda kemik, eklemler ile kaslar ve çevre yumuşak dokuların birbirleri ile yapısal olduğu kadar işlevsel bir ilişki içindedirler. Bu yapısal ve biyomekanik bütünlük içinde yapılan değerlendirmeler ile vücudun bir bölgesinde hissedilen ağrının başka bölgedeki bir hareket kısıtlılığından kaynaklandığı saptanabilir. Hareket kısıtlılığının tedavi edilmesi ile, kinetik zincir dediğimiz hareket sisteminin fonksiyonel ilişkide olduğu diğer yapılardaki sorunlar da ortadan kalkar. Bu durum, manuel terapinin biyomekanik etkileri ile açıklanmaya çalışılmaktadır. Manuel uygulamalar ile, eklem yüzeylerinin birbirinden ayrıldığı ve eklem aralığında ve omurgada disk içindeki basıncın azaldığı bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Özellikle erken dönemde ağrıyı azaltmakta ve işlevsellikte artış sağlamakta etkili olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Bel ağrısı, diz ve kalça osteoartriti (kireçlenme) tedavi rehberlerinde manuel terapi diğer tedavi yöntemleri ile birlikte önerilmektedir.

 

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Yasemin Soytürk Özseren

Uzm. Dr. Yasemin SOYTÜRK ÖZSEREN, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı olmuştur.  Uzmanlık eğitimi sonrasında 2001-2006 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde, 2006-2008 yılları arasında Sandıklı Devlet Hastanesi'nde ve 2008-2015 yılları arasında Ankara’da bulunan çeşitli özel merkezlerde görev yapmış olan Uzm. Dr. Yasemin SOYTÜRK ÖZSEREN, mesleki çalışmalarına şu anda Ankara'da bulunan özel muayenehanesinde devam etmektedir. Ayrıca kendisi, Ankara Tabipler Birliği, Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği, Bilimsel Tamamlayıcı Tıp ve Regülasyon Derneği, Huneke’ye Göre Bilimsel Nöralterapi ve ...

Etiketler
Ameliyatsız belfıtığı tedavisi
Uzm. Dr. Yasemin Soytürk Özseren
Uzm. Dr. Yasemin Soytürk Özseren
Ankara - Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Facebook Twitter Instagram Youtube