İlk olarak kök hücrenin ne olduğunu tanımlayarak başlayalım. Kök hücre aslında vücudumuzu meydana getiren ve diğer yapılara dönüşebilme özelliğine sahip olan ve aslında çoğalabilme özelliğine sahip olan hücrelere verilen isimdir. Aslında bir canlının hem hayata gelmesinde hem de hayatta kalmasında kök hücrelerin sahip olduğu önem hayatidir. Aslında bu durumun tek nedeni kök hücrelerin varlığıdır. Son dönemlerde yapılan çalışmalar ile birlikte kök hücrelerden tedavi amacıyla yararlanılması mümkün bir hal almıştır. Bu amaçla kullanılan kök hücreler yalnızca belirli doku hücrelerine dönüşebilme kapasitesine sahip olan hücrelerdir. Örneğin embriyonik kök hücreler bu işlemler için kullanılmamaktadır. Peki, kök hücrelerin işlevleri tam olarak nedir?
Her bir bireyde erişkin düzeyde yer alan kök hücreler bulunmaktadır. Bu erişkin halde bulunan kök hücreler daha sonraki aşamalarda doku hücrelerine dönüşmektedir. Doku hücrelerinin işlevi ise, yaralanma ya da hastalık gibi sebepler yüzünden oluşması mümkün olan doku hasarı ve kaybını düzeltmektir. Her bir bireyin vücudunda meydana gelen yaraların iyileşmesi süreci bu sayede olmaktadır. Yaşlanma süreci ile birlikte bu dokular görevlerini yerine getirmekten aciz kalırlar. Önceki zamanlarda, kök hücreler yalnızca kemik iliğinden elde edilmekteydi ama günümüzde kök hücrelerin aslında yağ dokusunda kemik iliğinde var olandan onlarca kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. Teknolojik imkânlar söz konusu olduğunda bu kök hücreler yağ dokusundan kolayca ayrıştırılabilmektedir.
Cilt yaşlanmasının temel nedeni, esnek liflerin özelliklerini kaybetmesidir. Bu yüzden kolajen lifler azalmaktadır. Yumuşak doku kaybı ve cildin elastikiyetinin azalması bu süreç nedeniyle meydana gelmektedir. Sonuç olarak, ciltte kırışıklıklar ve sarkmalar ortaya çıkmaktadır. Ancak bu kötü durum kök hücre transferi sayesinde aşılmaktadır. Göğüslerin ve poponun dolgunlaştırılması, bacakların kalınlaştırılması, yara izlerinin neden olduğu çöküklüklerin onarılması, penisin kalınlaştırılması, vücut konturlarının düzeltilmesi, liposuction işlemlerinden sonra oluşan düzensizliklerin giderilmesi, el yaşlanmasının önlenmesi gibi durumların tedavisinde kök hücre transferinden faydalanılmaktadır.
Kök hücre ile zenginleştirilmiş yağ dokusunun transfer edilmesi ile birlikte, bu dokuların kendilerini beslemesi ve çoğalması devam eder. Kalıcılık süresi uzundur. Kök hücreler hem dolgunluk sağlamakta hem de hangi doku içine zerk edilmişse o doku hücrelerine dönüşebilmektedirler. Örneğin kas dokusu içine enjekte edilmişlerse kas dokusuna dönüşürler. Peki, iyileşme süreci nasıl işlemektedir? Kök hücre uygulamaları sayesinde iyileşme süreci de fazlasıyla hızlanmıştır. İyileşme süreci kişiler arasında farklılık gösterir ama ortalama bir zaman sürecinden bahsetmek mümkündür. Yüz ve memeler için 5 gün olan iyileşme süreci, popo ve bacaklar için ise 7 gündür. Erken dönem için, yağ alınan bölgede çok hafif bir morarma ve şişliğin meydana gelmesi söz konusu olabilir. Eğer uygulamadan bacak dolgunlaştırılması için faydalanılıyorsa, bu durumda, 2 ya da 3 hafta boyunca varis çorabı giyilmesi hastaya önerilmektedir. Komplikasyon ihtimali çok azdır. Hafif bir ödem oluşumuna rağmen sonuçlar kendisini hemen açığa vurmaktadır. Ödemin atlatılması ve yağ dokusunun yeni yerine oturması ise birkaç haftalık bir sürece tekabül edebilir. Elde edilen dolgunluk oranı, enjekte edilmiş olan yağ dokusunun yaklaşık olarak % 60 – 70’i kadardır.