Karaciğer yağlanması tanısında sağlıklı bir beslenmeyle tanıyı ortadan kaldırmak

Karaciğer yağlanması tanısında sağlıklı bir beslenmeyle tanıyı ortadan kaldırmak
Vücudumuzun en büyük organıdır karaciğer.
Kan dolaşımı, depolanması, zararlı maddelerden arındırılması, safra oluşumu, safra tuzlarının yapımı, kan glikoz düzeyinin düzenlenmesi, üre yapımı, aminoasitlerin birbirine çevrilmesi, yağların taşınması, kolesterol yapımı, kanın pıhtılaşmasını sağlayan maddelerin yapımı, demirin depolanması, vitaminin depolanması, yabancı cisimleri kandan çıkararak koruyuculuk yapması gibi birçok görevi vardır ve gerçekleştirdiği bütün bu görevlerinden dolayı vücudumuzun en büyük ve kompleks organı olmayı hak etmiştir bence.
Karaciğerimizle ilgili birçok hastalıkla tanışabiliriz. Bunlar; viral, toksik bir ajan veya immünolojik bir atağın oluşturduğu hasar sonucu oluşan bir hastalık olan hepatit, olması gereken yağ içeriğinin artması sonucu oluşan karaciğer yağlanması, gerçekleşen karaciğer hastalıklarının ilerlemiş durumundaki geri dönüşsüz olan siroz, bunların yanında yan görevleri olan safra kesesi ve pankreas hastalıkları olan safra kesesinin iltihaplanmasıyla meydana gelen kolesistit, safranın çeşitli yollarla kristalleşerek oluşturdu safra taşları, pankreasın iltihaplanmasıyla oluşan panreatit ve bunun benzeri hastalıklardır.
Bu hastalıkların içerisinde benim en çok üzerinde durmak istediğim karaciğer yağlanması.
Karaciğerde olması gereken trigliserid (yağ) miktarı %5 kadardır. Biriken trigliserid miktarının %5’i aşması halinde konulan tanıdır. Bazı zamanlar tesadüfen konulur bu tanı.
Nedenlerine gelecek olursak;
-Karaciğerdeki yağ deposunu azaltan ve yağın karaciğerden atılmasını çabuklaştıran bazı faktörlerin eksik olması,
-Emilen ve beslenmeyle alınan yağların karaciğerde aşırı birikimi,
-Vücudumuzda olması gereken yağ asidi sentezinin artması,
-Tetrasiklin grubu antibiyotikler, parasetamol, karbontetraklorür gibi ilaçların uzun süre kullanımı,
-Aşırı alkol alımı (yağ asiti sentezinin hızını ve trigliseritlere çevrilmesini arttırır. Alkol, lipoproteinler halinde trigliserit salgılanmasını bozar.)
-Bazı hastalıklar (protein enerji malnütrisyonu (PEM) , malabsorbsiyon sendromu, ülseratif kolit, kronik pankreatit, jejenum by-pass ameliyatları …..)
-Açlık, şişmanlık….
Vücut ağırlığında azalma, ayaklarda ödem, diyare (ishal), kuru cilt, kan değerlerinin düşmesi (anemi), albümin değerlerinin düşmesi vb. bulgular görülür.
Tanı muayenede ele gelen karaciğer, kanda yükselen karaciğer enzim değerleri (AST,ALT), ultrasonografi ile konulur.
Karaciğer yağlanmasının kendisine özgü bir beslenme şekli tedavisi yoktur. Beslenme şeklini değiştirerek özellikle hayvansal yağlardan uzak durulmalıdır. Sakatat, yağlı et, tavuk derisi, yumurta gibi kolesterol içeren yiyecekelrden uzak durulmalıdır. Sebze, meyve, lifli gıdalar ve beyaz eti tüketmeye özen gösterilmelidir. Şeker vücutta yağa dönüştüğü için mümkün olduğu kadar şeker ve karbonhidrat alımını azaltınız. Düzenli olarak spor yapın. Mutlaka kilo verin. Alkol tüketmeyin.
Özellikle karaciğer yararı olan besinleri tüketin.
Enginar: Özellikle karaciğerden başta azot olmak üzere toksik maddelerin atılmasına yardımcı olur. Taze olarak tüketin.
Devedikeni: hem karaciğeri yeniler, hemde enfeksiyonlara iyi gelir.
Hindiba: karaciğeri zehirli maddelerden arındırır ve hazmı kolaylaştırır. Yaprakları salata olarak, kökleride kaynatılıp tüketilebilir.
Havuç: içerdiği antioksidanlar sayesinde karaciğeri temizler.
İYİ BESLENMELER…. 

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Seyran Seçil Kural

Etiketler
Karaciğerin görevleri
Dyt. Seyran Seçil Kural
Dyt. Seyran Seçil Kural
Adana - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube