Erkeklerin ilk cinsel birleşme deneyimlerinde gergin olabilmeleri beklenen bir durumdur. Hele de geleneksel toplumların “bir erkek her zaman her koşulda cinselliğe hazırdır, cinselliği başlatır, yönetir” gibi mitlerinin etkisinde kalan erkekler sözkonusu olduğunda.. Cinsel isteğinin olup olmamasını sorgulamayacaktır bile; zaten erkek olan her zaman isteyecektir ya. Uyarılması olmaz sertleşme sağlayamazsa, ya sertleşmeyi sürdüremezse, birleşmeden boşalırsa.. Kadının deneyimi varsa, mahçup olursa, ya onu “mutlu” edemezse…“Gerdek gecesi” gibi planlanmış bir cinsellik olduğunda ise durum daha da karmaşıklaşabiliyor. Ya toplumun o güne kadar yasakladığını, izin verdiği gün yapamazsa, ya o gün o saatte hazır olamazsa, ya kadınını çok acıtırsa.
Son dönemlerde evliliğin gecesinde damatlıklarıyla acil servise koşturan gruplara sık rastlanmıyor artık. Nöbetçi eczane aranıyor onun yerine, hani şu “sertleşme hapları” için. Ancak sorun performans kaygısı. Doktor, ilaç ve hemen sertleşme peşine düşmek ise performans kaygısını arttıran bir durum kuşkusuz. Jüri önünde sınav verirken “sertleşebileceğinizi” düşünüyor musunuz?
Ne yapmalı?
Cinselliği kademelemeli, ön oyunlara ağırlık vermeli, cinsel ilişkinin cinsel birleşmeden ibaret olmadığı hatırlanmalı, kaygınız azaldığında birleşme denenmeli. Bunun çoğunlukla partnere de iyi gelebileceği düşünülmeli. En önemlisi cinsellik hakkında doğru kaynaklardan bilgilenmeli.
Son yıllarda özellikle evlilik öncesi cinsel danışmanlık için başvuranlar arttı. Ne mi yapıyoruz? Gecikmiş bir cinsellik eğitimi veriyoruz aslında. Okul çağında bu bilgiler verilseydi şimdi burada olmalarının gerekmeyeceğini de söylüyoruz, kimbilir bir yerlere ulaşır belki diye. En azından yeni çiftlerin çocukları nöbetçi hekim eczane aramasınlar diye.
Ne yapmamalı?
Cinsellikle ilgili hormonların önerilmesi yanlış, kaygıya etkisi yok. Çoğunlukla hekimlerce enjekte edilen testesteron yararsız, kimi zaman cinsel istek artıyor ama sertleşme olmayınca sıkıntı katlanabiliyor. Ağızdan alınan “sertleşme ilaçları” çoğunlukla işe yaramıyor. Çünkü kaygı yoğun olunca cinsel istek de olmuyor, istek olmayınca uyarılma ve sertleşmeyi kolaylaştıran ilaçların etkin olmadığı da biliniyor.
Ne önemli?
Topluma ve aynı geleneksel toplumun parçası olan hekimlere cinsellik eğitimini vermek önemli. Cinsellikle ilgili yaygın yanlış inanışlarla çalışmak, cinsel sağlığın savunuculuğunu yapmak önemli. Asıl olan kaygıyı gidermek. İlk başvurulan hekimin doğru tutumu genellikle sorunu çözümlüyor. Sorun kronikleşirse cinsel terapi gerekebiliyor.
