Hamilelik ve kansızlık

Hamilelik ve kansızlık

Hamilelik ve anemi (kansızlık)
Halk arasında kansızlık olarak da bilinen anemi özellikle ülkemizde önemli bir sağlık sorunudur. Oksijen kanda hemoglobin adı verilen bir proteine bağlanarak taşınır Alyuvarlarda bulunan hemoglobin aynı zamanda kana kırmızı rengi veren maddedir. Hemoglobinin normalden düşük olması ise anemi olarak isimlendirilir. 
Kadınlarda en sık karşılaşılan anemi türü demir eksikliği anemisidir. Demir, hemoglobinin ana yapısında bulunan bir elementtir. Amerika Birleşik Devletlerinde kadınların %10-30'unun anemik olduğu düşünülmektedir. Kadınlar erkeklere göre anemiye biraz daha eğilimlidirler. Bunun temel nedeni adet kanamaları ile düzenli ve sürekli olarak kan kaybetmeleridir. Ayrıca kadınların yeme alışkanlıklarının erkeklerden farklı olması da anemiye olan eğilimi arttırmaktadır. 
Hamilelik anemi riskini arttıran bir süreçtir. Kan temel olarak 2 bölümden oluşur. Birinci bölüm şekilli elemanlar denilen akyuvar, alyuvar gibi hücreler, ikinci kısım ise bu şekilli elemanları taşıyan sıvı yani plazmadır. Kırmızı kürelerin (alyuvar, eritrosit) plazmaya göre olan yüzdesine hematokrit adı verilir. Normalde hematokrit %38-45 arasındadır. Yani kanın %38-45'i şekilli elemanlar geri kalanı ise plazma tarafından oluşturulmaktadır. Hamilelik sırasında kan hacmi yaklaşık %50 artar. Bu artışın büyük bir bölümü plazma kısmındadır. Alyuvarlar plazma kadar hızlı çoğalamazlar. Bu durumda kan içinde alyuvar konsantrasyonu azalır ve hamilelik öncesi dönemde olduğundan daha aşağılara iner. Bu durum özellikle hamileliğin ilk yarısında belirgindir. Hamilelik ilerledikçe alyuvar yapımı artar. Yapım artışı ise demire olan ihtiyacı arttırır. İlk başlarda gerek duyulan demir vücuttaki depolardan karşılanır ancak çoğu zaman bu depolar ihtiyacı karşılamada yetersiz kalır. Eğer kişi diyet ya da ilaçlar ile yeteri kadar demir almıyor ise anemi ortaya çıkar. Bu tür anemiye hemodilüsyonel anemi adı verilir. Hamile kadınların yaklaşık %20'sinin anemik olduğu bilinmektedir. 
Genel olarak hemoglobinin 10 gr/dL altında olması anemi olarak tanımlanır. Hemodilusyon varlığında hematokrit düzeyi %38-45'den %34 civarına düşer. Çoğul gebeliklerde bu değer %30'a kadar inebilir. Gebeliğe bağlı bu fizyolojik hemodilusyon oksijen taşıma kapasitesinde bir azalmaya neden olmaz ve aneminin hamilelikte doğurduğu riskleri arttırmaz. Asıl problem olan hamileliğe anemik olarak başlamak ya da hamileliğin ilk 3 ayında anemik olmaktır.
Hamilelikte görülen aneminin olası nedenleri
Demir eksikliği anemisinin en sık karşılaşılan nedeni yetersiz demir alımıdır. Demir hayvansal gıdalarda ve yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunur. 
Folik asit yetersizliği de anemiye neden olur. 
Basur ya da benzeri patolojiler nedeni ile kronik kan kaybı 
Gelişmekte olan bebeğin annesinin depolarını tüketmesi 
Travma, kaza gibi durumlarda ani ve fazla miktarda kan kaybı 
Diğer anemi nedenleri 
Risk faktörleri

  • Çoğul gebelik
  • Beslenme bozukluğu
  • Sigara kullanımı (besin maddelerinin emilimini azaltır)
  • Alkol kullanımı
  • Sindirim sistemi hastalıkları
  • Bazı ilaçların kullanımı
Belirtileri
Pek çok olguda kişi anemik olduğunun farkında değildir. Anemi birden değil de yavaş yavaş geliştiğinde vücut bu duruma tolerans geliştirir. Anemi sıklıkla rutin yapılan incelemeler sırasında anlaşılır. En sık karşılaşılan belirtiler şunladır:

  • Halsizlik
  • Çabuk yorulma
  • Soluk görünüm
  • Çarpıntı
  • Merdiven çıkma, yürüyüş gibi aktivitelerde hemen yorulma ve nefes nefese kalma
  • Başdönmesi, baygınlık
  • Başağrısı
  • Tırnak diplerinin soluklaşması
  • Sarılık (nadir)
  • Karın ağrısı (nadir)
Bu belirtilerin büyük bir kısmının hamileliğin erken döneminde de normalde görülebilen yakınmalar olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Tanı
Aneminin tanısı çok kolaydır. Yapılacak olan bir kan sayımı ile anemi varlığı saptanabilir. İlk kontrolde yapılacak olan kan sayımı hamilelik öncesi anemi varlığının anlaşılması açısından önemlidir. Hamilelik takipleri sırasında kan sayımı 24-28. haftalarda tekrarlanmalıdır.
Normal Hemoglobin Değerleri
Lökosit sayısı 4.000-11.000 
Eritrosit sayısı 3.8-5.2 Milyon /ml 
Hemoglobin 11.5-16.0 gr/dL 
Hematokrit %34-45
MCV 76-103 fl 
MCH 27-32 pg 
MCHC 30-35 g/dL
Trombosit (platelet) sayısı 150.000 - 450.000 
MCV: Mean Corpuscular Volume: Ortalama eritrosit hacmi
MCH: Mean Corpuscular Hemoglobin: Eritrosit başına ortalama eritrosit hemoglobini
MCHC: Mean Corpuscular Hemoglobin Concentration:
Ortalama eritsosit hemoglobin konsantrasyonu
Tedavi
Demir eksikliği anemisinin tedavisi basittir. Genelde ağızdan alınan haplar ya da şurup şeklinde demir ilaçları ile tedavi yapılır. Nadiren enjeksiyon şeklinde demir alımı gerekebilir. Kansızlığın çok fazla olduğu durumlarda kan verilmesi gerekli olabilir. 
Hamileliğin başlangıcında anemi olmasa bile pek çok kadında demir kullanılması önerilir. Bunun amacı demir depolarının desteklenmesidir. Kan değerleri normal olan kadınlarda demir kullanımı 24 haftaya kadar geciktirilebilir. Demir ilaçlarının kabızlık ve mide bulantısına neden olabileceği, aynı zamanda dışkıyı siyaha boyadığı unutulmamalıdır.
Komplikasyonlar
Demir eksikliği anemisi hamilelikte bazı sorunlara neden olabilir. Bunların en önemlisi erken doğum riskindeki artıştır.

  • Erken Doğum Tehdidi riskinde artış
  • Rahim içi Gelişme Geriliği
  • Düşük doğum ağırlıklı bebek
  • Doğum sonrası annenin iyileşmesinde gecikme
  • Doğum sonrası annede enfeksiyon riskinde artış
  • Doğumda normal miktardaki kan kaybının anemik kadında tehlike yaratacak düzeylere ulaşması 

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mehmet Cem Turan

Etiketler
Hamilelikte kansızlık sebepleri
Prof. Dr. Mehmet Cem Turan
Prof. Dr. Mehmet Cem Turan
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube